10-01-2016 12:04
Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Çamlıca Beldesi’nde geleneksel olarak düzenlenen ve Edirne’nin Cadılar Bayramı olarak adlandırılan Bocuk Gecesi, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu.
Köy muhtarlığı ile Çamlıca Kültür ve Dayanışma Derneği önderliğinde bu yıl 11’incisi düzenlenen Bocuk Gecesi’nde Çamlıca Kültür Evi önünde buluşan yüzlerce genç ve vatandaşlar, yüzlerini boyayarak ve çeşitli maskeler takarak hem birbirini korkuttu, hem de doyasıya eğlendi.
Beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, vatandaşlara kabak tatlısı dağıttı. Daha sonra sokaklara inen gençler, pencerelere vurarak ev sakinlerini korkuttu. Yüzleri boyalı gençler, yoldan geçen arabaları durdurarak köy kahvesinde yaşlılarla sohbet etti. Manisa’dan Çamlıca’da düzenlenen Bocuk Gecesi’ne katıldığını söyleyen bir genç, düzenlenen etkinliğin oldukça güzel bir etkinlik olduğunu söyledi.
BİR ARAYA GELMEZSEN BOCUK ÜZERİNE BİNER
Çamlıca Köyü Muhtarı Arif Büyükyatıkçı, etkinliğin bu yıl 11’incisini düzenlediklerini belirterek, havanın da güzel olması nedeniyle etkinliğe katılımın oldukça fazla olduğunu söyledi.
Büyükyatıkçı, "İlerleyen yıllarda daha da yüksek katılımları bekliyoruz. Bocuk dediğimiz gece en uzun kış gecesidir. Onu eski nenelerimiz ve dedelerimiz en soğuk kış gecesi olarak da adlandırıyorlar. Bu gecede bir araya gelerek, kimsenin donmaması için birlikte ateş yakıp, evlerde pişirdikleri şeyleri yerler ve donmamaları için geceyi birlikte geçirirlermiş Bu gece en soğuk gece olduğu için de bir araya gelinmediği zaman uyku uyursun, ya da bir yere toplanmazsan, ’Bocuk üzerine biner’ denirmiş. Bunun anlamında bir yere toplanmazsan üzerine ağırlık biner, donup ölürsün. Bu olmasın diye bir araya gelmek ve beraberce geceyi geçirmek adına düzenlenen bir etkinliktir Bocuk" dedi.
EVLERDEKİ KÖYLÜLERİ KORKUTTULAR
Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Tugay Komutanı Tuğg. Halil Tamer Gedik, Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, İlçe Jandarma Komutan Binb. Mahir Sağlık ile çok sayıda protokol üyesinin de katıldığı etkinlik,Çamlıca Kültür Evi önünde düzenlenen tiyatro gösterisi ve çeşitli etkinliklerin ardından sokakların gezilmesi ve evlerindeki vatandaşların korkutulmasıyla devam etti. Renkli görüntülerin de oluştuğu etkinlik, gecenin geç saatlerine kadar sürdü.
BOCUK:
Bocuk Gecesi, Ortaçağ’dan kalma bir gelenek. Balkanlar’daki Hıristiyanların ’Bojic’ adetleriyle ilişkisi yok. Tamamen Türk halk kültürünün bir parçası. Bocuk Gecesi, her evde mutlaka kabak pişirilir. Gecede kabak tatlısı, ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler yenir. İnanışa göre, ’Bocuk’ verilen varlık, kabak pişen eve gelmez ve kötülük yapmazmış. Bu gecede kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılır. Geceye, aile halkı, komşular ve akrabalar katılır. Gençler çarşaflara bürünerek komşularını ’Bocuk geliyor’ diye korkuturlar.
Gecede ’Bocuk’ diye adlandırılan bir varlığın beyazlar içinde insan görünümünde gezdiğine inanılır. Bocuk Gecesi kışın en sert gecesinin simgesi. Bu gece suya tahta atılır ve tahta Sabahsuyun üzerinde donmuş olarak bulunursa o evdeki kişilerin o yıl boyunca sağlıklı, sıhhatli, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılır.
(İHA)
Köy muhtarlığı ile Çamlıca Kültür ve Dayanışma Derneği önderliğinde bu yıl 11’incisi düzenlenen Bocuk Gecesi’nde Çamlıca Kültür Evi önünde buluşan yüzlerce genç ve vatandaşlar, yüzlerini boyayarak ve çeşitli maskeler takarak hem birbirini korkuttu, hem de doyasıya eğlendi.
Beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, vatandaşlara kabak tatlısı dağıttı. Daha sonra sokaklara inen gençler, pencerelere vurarak ev sakinlerini korkuttu. Yüzleri boyalı gençler, yoldan geçen arabaları durdurarak köy kahvesinde yaşlılarla sohbet etti. Manisa’dan Çamlıca’da düzenlenen Bocuk Gecesi’ne katıldığını söyleyen bir genç, düzenlenen etkinliğin oldukça güzel bir etkinlik olduğunu söyledi.
BİR ARAYA GELMEZSEN BOCUK ÜZERİNE BİNER
Çamlıca Köyü Muhtarı Arif Büyükyatıkçı, etkinliğin bu yıl 11’incisini düzenlediklerini belirterek, havanın da güzel olması nedeniyle etkinliğe katılımın oldukça fazla olduğunu söyledi.
Büyükyatıkçı, "İlerleyen yıllarda daha da yüksek katılımları bekliyoruz. Bocuk dediğimiz gece en uzun kış gecesidir. Onu eski nenelerimiz ve dedelerimiz en soğuk kış gecesi olarak da adlandırıyorlar. Bu gecede bir araya gelerek, kimsenin donmaması için birlikte ateş yakıp, evlerde pişirdikleri şeyleri yerler ve donmamaları için geceyi birlikte geçirirlermiş Bu gece en soğuk gece olduğu için de bir araya gelinmediği zaman uyku uyursun, ya da bir yere toplanmazsan, ’Bocuk üzerine biner’ denirmiş. Bunun anlamında bir yere toplanmazsan üzerine ağırlık biner, donup ölürsün. Bu olmasın diye bir araya gelmek ve beraberce geceyi geçirmek adına düzenlenen bir etkinliktir Bocuk" dedi.
EVLERDEKİ KÖYLÜLERİ KORKUTTULAR
Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Tugay Komutanı Tuğg. Halil Tamer Gedik, Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan, İlçe Jandarma Komutan Binb. Mahir Sağlık ile çok sayıda protokol üyesinin de katıldığı etkinlik,Çamlıca Kültür Evi önünde düzenlenen tiyatro gösterisi ve çeşitli etkinliklerin ardından sokakların gezilmesi ve evlerindeki vatandaşların korkutulmasıyla devam etti. Renkli görüntülerin de oluştuğu etkinlik, gecenin geç saatlerine kadar sürdü.
BOCUK:
Bocuk Gecesi, Ortaçağ’dan kalma bir gelenek. Balkanlar’daki Hıristiyanların ’Bojic’ adetleriyle ilişkisi yok. Tamamen Türk halk kültürünün bir parçası. Bocuk Gecesi, her evde mutlaka kabak pişirilir. Gecede kabak tatlısı, ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler yenir. İnanışa göre, ’Bocuk’ verilen varlık, kabak pişen eve gelmez ve kötülük yapmazmış. Bu gecede kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılır. Geceye, aile halkı, komşular ve akrabalar katılır. Gençler çarşaflara bürünerek komşularını ’Bocuk geliyor’ diye korkuturlar.
Gecede ’Bocuk’ diye adlandırılan bir varlığın beyazlar içinde insan görünümünde gezdiğine inanılır. Bocuk Gecesi kışın en sert gecesinin simgesi. Bu gece suya tahta atılır ve tahta Sabahsuyun üzerinde donmuş olarak bulunursa o evdeki kişilerin o yıl boyunca sağlıklı, sıhhatli, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılır.
(İHA)
