Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY kapsamında hazırlanan iddianameye göre, haklarında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla dava açılan eski Bolu İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Ergin Karaca, Jandarma Astsubay Adem Kurt, Jandarma Astsubay Üstçavuş Ahmet Karaarslan ve Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli Astsubay Üstçavuş Eray Bektaş’ın Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına başlandı.
Örgütün haberleşme programı olan bylock kullandıkları iddia edilen ve çıkarılan KHK ile mesleklerinden ihraç olan şahıslardan Serdar Uykun dışındaki sanıklar, bylock kullanmadıklarını ve isimlerinin bir yanlışlık sonucu bylock kullanıcı olarak geçtiğini düşündüklerini söylediler.
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul eden Astsubay Üstçavuş Serdar Uykun savunmasında, “Örgütle Bayburt’ta görev yaptığım süre içinde tanıştım. Yeni görev yerim olduğu ve kimseyi tanımadığım için ismini Ahmet olarak bildiğim bir şahısla dostluk kurdum. Beni haftasonları evine davet ediyordu. Birlikte geçirdiğimiz süre zarfında dini sohbetler yapıyorduk. Bayburt’tan ayrıldıktan 2 sene sonra yeni görev yerim Afyonkarahisar’a gittim. Bu süre zarfında örgütle alakalı kimseyle ilişkim olmamıştı ama Afyonkarahisar’a gittiğimde bir telefon geldi. Numaramı Bayburt’ta tanıştığım Ahmet’ten aldığını ve Nail isimli birisiyle tanışmamı istediğini söyledi. Kabul ettim ve isminin daha sonra Nail olmadığını öğrendiğim şahısla arkadaş oldum. Görüşmelerimizin birinde, 'Daha rahat konuşmak için telefonuna bylock adında bir program yükleyelim' dedi. Ben de kabul ettim ve bylock üzerinden haberleşmeye devam ettik. Konuşmalarımızın içeriğinde kesinlikle örgütsel bir diyalog geçmedi” şeklinde konuştu.
Eski İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Ergin Karaca ise FETÖ gibi terör gruplarını takip etmek için onların kullandıkları programları yüklediklerini fakat bylock yüklemediğini belirterek, “Ben telefonuma onlarca program yükledim. Bunu da görevim gereği yaptım ama FETÖ’nün haberleşme programı olan bylock’u kesinlikle yüklemedim. Yüklemiş olsaydı da bu görevim dahilinde olan bir şey olurdu. Hakkımda bylock tespiti yapılan telefon hattımı 15 Temmuz’dan 4 ay önce kapatmıştım” dedi.
Mahkeme başkanının, Işık Yayınları’nın gönderdiği kargo kaydına ilişkin sorusuna Karaca, “Zaman zaman bunun gibi farklı yerlerden benim adıma değil ama komutanlığa kargolar gelirdi. Kargo şirketini arayıp kargonun bize ait olmadığını söylediğimizde, yanlış adrese gönderilmiş olabilir şeklinde cevap alıyorduk. İddianamede geçen kargoyu da ben teslim almadım” şeklinde cevap verdi.
Sanıkların savunmalarının ardından ara karar için süre isteyen mahkeme heyeti, tutuklu 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 14 Eylül 2017 tarihine ertelendi.
Faruk Çidem