Bolivya'da genel seçimlerde hile iddiasındaki muhalifler ile galip Devlet Başkanı Evo Morales destekçilerinin sokağa inmesiyle başlayan şiddet dalgasında şimdiye kadar 3 kişi hayatını kaybetti, 383 kişi yaralandı. Ülke ekonomisine 200 milyon dolardan fazla maliyete neden olan olaylarda 221 kişi de gözaltına alındı.
And Dağlarının zirvesindeki 11 milyon nüfuslu Bolivya, Morales'e, yönetimdeki 4'üncü döneminin kapılarını aralayan 7 milyon 315 bin seçmenin oy kullandığı 20 Ekim Genel Seçimlerinin ardından başlayan ve halen çözümden uzak görünen siyasi krizde ağır bedel ödüyor.
Hile iddialarını araştıran Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Denetim Heyetinin çalışmalarına devam ettiği ülkede muhalifler ve Morales destekçileri arasında taşlı sopalı çatışmalara dönüşen gösteriler 3'üncü haftasını doldurmak üzere.
3 kişinin hayatını kaybettiği şiddet dalgasında şu ana kadar 148'i Cochabamba, 128'i Santa Cruz, 79'u başkent La Paz, 28'i de farklı bölgelerde olmak üzere 11'i polis 383 kişi yaralandı.
221 gözaltı ve 25 tutuklamanın yapıldığı sokak olaylarında polisin müdahalesi ile sadece 12 kişinin hastanelik olmasına karşın 371 kişinin, grupların kendi aralarındaki çatışmalarda yaralanması halktaki gerginliği gözler önüne serdi.
Olaylarda 8 gazeteci de yaralandı.
Ekonomi Bakanı Luis Arce Catacora, tarım, hayvancılık, ulaştırma ve madencilik sektörünü vuran, sağlık ve eğitim faaliyetlerini de büyük oranda durduran ve 23 Ekim'de ülke geneline yayılan olaylarda günlük kaybın 12 milyon doları aştığını kaydetti.
Seçim yayının kesilmesi krizi başlattıKriz, seçim otoritesinin, Morales’in yüzde 45’le birinci, Carlos Mesa’nın yüzde 38’le ikinci gittiği ve ikinci tura kalacak gibi görünen sonuç yayınının, sayım yüzde 83’e ulaştığında kesilmesiyle başladı.
Farklı açıklamalar yapılsa da nihayetinde hükümetin, kırsal kesimdeki altyapı yokluğundan verilerin geç gelmesi ile gerekçelendirdiği ve Bolivya seçimlerinde daha önce de yaşanan bu kesinti, hile yapılacağını daha kampanya döneminde iddia etmeye başlayan muhalefeti harekete geçirmeye yetti.
Yayın geri geldiğinde farkın Morales lehine açılmaya başlaması üzerine seçimleri gözlemleyen OAS ile Avrupa Birliği ülkenin resmi otoritelerini dahi beklemeden "sonuçların kendi hesaplamaları aleyhine açıklanamaz bir şekilde değiştiğini" iddia etti ve seçimlerin ikinci tura götürülmesi gerektiğini duyurdu.
OAS ve AB'nin bu çağrıları üzerine muhalif Mesa 22 Ekim’de taraftarlarına genel grev çağrısı yaptı.
Çağrıyı darbe girişimi olarak niteleyen Morales, 25 Ekim’de Yüksek Seçim Mahkemesi (TSE) tarafından yüzde 46,8’le net galip ve yeniden Devlet Başkanı ilan edildi.
Özellikle kırsaldaki yerliler başta olmak üzere işçileri ve madencileri "darbe girişimi" karşısında mobilize etmeye başlayan Morales, aynı gün seçim sonuçlarının incelenmesi için uluslararası kuruluşlara çağrıda bulundu.
OAS'nin Birleşmiş Milletler'in de desteği ile 31 Ekim'de başladığı ve gelecek hafta sonuçları açıklanacak seçim denetimi, muhalefetin ateşini düşürmeye yetmedi.
Camacho’nun gösterileri şiddetlendirmesiAgresif genç muhalifler üzerinde Mesa'dan daha etkin sağcı Sivil Komitelerin Santa Cruz kentindeki Başkanı Luis Fernando Camacho, 2 Kasım'da Morales'e istifa etmesi için 48 saat süre verdi ve orduya darbe çağrısı yaptı.
"Mesele Evo Morales değil, mesele bu halkın iktidarı. Ve bu halk hükümeti bırakmayacak." diyen Kızılderili Devlet Başkanı Morales, istifa etmeyince Camacho, gösterileri radikalleştirmeye karar verdiklerini duyurdu.
Siyasi kavganın aktörleriBolivya'daki en güçlü siyasi figür Morales, 2005'teki seçimleri yüzde 54, sonraki dönemde aday olabilmek için 2008'de gittiği referandumu ise yüzde 67 ile kazandı. 2009'daki seçimlerde yüzde 64'lük zafer elde eden Morales, sunduğu yeni anayasayı ise yüzde 60'la onaylatmayı başardı.
2014 yılında yüzde 60’la 3’üncü kez seçilen Morales, 4’üncü kez seçilebilmek için 2016’da gittiği referandumda ise yüzde 51’lik "hayır" cevabı ile karşılaştı.
Morales, referandumdaki "hayır" sonucuna rağmen Anayasa Mahkemesinin geçen yıl, "yeniden seçilmenin bir insan hakkı" olduğuna hükmetmesi sayesinde, galibiyet elde ettiği fakat ülkeyi karıştıran son seçimde 4'üncü kez aday oldu.
Gazeteci, sinemacı MesaMerkez solda yer alan gazeteci Carlos Mesa, eski Devlet Başkanı Gonzalo Sanchez de Lozada hükümetinde 2002 yılında Devlet Başkan Yardımcısı oldu.
Mesa, Lozada'nın, maaşların düşürülmesi ve doğalgazın Şili üzerinden satış kararı karşısında dönemin muhalifi Evo Morales’in öncülük ettiği protestolarla devrilmesiyle 2003 yılında Devlet Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Halkın katılımı olmadan “Kurucu Meclis” çalışmaları yürütmekle eleştirilen Mesa, yine Morales’in öncülük ettiği protestolar sonucunda 2005 yılında görevi bıraktı.
Yeniden sanat, kültür ve gazeteciliğe dönen Mesa, Morales tarafından 2014 yılında, Bolivya'nın okyanusa açılabilmek için Şili’ye Uluslararası Adalet Divanında açtığı davada sözcü olarak görevlendirildi.
Böylece yeniden ülke politikasında görünürlük elde eden Mesa, Morales karşıtı cepheyi birleştirebilecek isim haline geldi ve geçen yıl adaylığını açıkladı.
Sağcı iş adamı CamachoSağcı ve çoğunluğu zenginlerden oluşan Sivil Komitelerin liderlerinden 40 yaşındaki Camacho, gösterileri şiddetlendirmesi ile ülkedeki en etkin muhalif figür haline geldi.
Morales'e sembolik bir istifa mektubu vermeyi kafasına koyan koyu Katolik avukat ve iş adamı Camacho, Kolombiya'yı kana bulayan uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın yaptığı gibi düşman listesi hazırlamaları gerektiğini söyleyerek gündeme oturmuştu.
"Başına buyruk" hareket ettiği gerekçesiyle diğer kentlerdeki Sivil Komitelerin eleştirdiği Camacho, "şahsi çıkarı" için çalışmakla itham ettiği muhalif aday Carlos Mesa ile de köprüleri attı.
Camacho Bolivyalı güvenlik güçlerine birçok kez darbe çağrısında bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com