New York
BM Güvenlik Konseyi'nde, Afganistan'daki durumla ilgili oturum düzenlendi.
DSÖ: Afganistan'da 13 milyon kişi akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıyaOturumda üye ülkeleri son gelişmelere ilişkin bilgilendiren BM Afganistan Özel Temsilcisi Roza Otunbayeva, ülkedeki insan hakları durumuna dikkati çekti.
Otunbayeva, kadınların sistematik bir şekilde ayrımcılığa maruz kaldığını, ifade özgürlüğünün kısıtlandığını, azınlıklara anlamlı temsil gücü verilmediğini, keyfi tutuklama ve işkence gibi uygulamaların sürdüğünü ifade etti.
"Afganistan'ın uluslararası kurallar ve standartlara uyacağını teyit ettiği ve imzaladığı anlaşmaları uygulaması, BM'de bir yeri olması için müzakere edilemez bir ön koşuldur." diyen Otunbayeva, bunun BM Afganistan Özel Değerlendirme Misyonu Koordinatörü Feridun Sinirlioğlu tarafından da dile getirildiğini anımsattı.
Otunbayeva, Afganlı yetkililere, insan hakları bağlamındaki sorumluluklarını yerine getirmek zorunda olduklarını hatırlatmaya devam edeceklerini söyledi.
"İnsani durum ciddiyetini koruyor." diyen Otunbayeva, yeni bir kış dönemi başlarken 20 milyon insanın yardıma muhtaç olduğunu dile getirdi.
Otunbayeva, Pakistan'dan yaklaşık yarım milyon Afgan'ın döndüğünü belirterek, "Dönenler fakirin de fakiri. 80 bin kişinin Afganistan'da gidecek hiçbir yeri yok." uyarısında bulundu.
Taliban yönetimi yetkililerinin, diyaloğa açık olmasının göz ardı edilmemesi ve bu çerçevede meşruiyet anlamına gelmese de diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Otunbayeva, "Kabil de dahil Taliban yönetimi yetkilileriyle daha fazla doğrudan angajman yürütülmeli." değerlendirmesinde bulundu.
"Biz, tek başımıza çözüm olamayız"
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Cenevre Temsilcisi ve Koordinasyon Birimi Direktörü Ramesh Rajasingham, "Afganlı ailelerin, günlük sıkıntılarını kelimelerle ifade etmek çok zor." dedi.
Rajasingham, ekimde meydana gelen depremle kış koşullarında yardıma muhtaç kişilerin sayısının artmaya devam ettiğini bildirdi.
Pakistan'dan gelen Afganların yüzde 85'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu kaydeden Rajasingham, bu kişilerin birçoğunun kişisel eşyaları bile olmadığını ve sağlık durumlarında sıkıntılar olduğunu dile getirdi.
Rajasingham, Afganistan'da kadın ve kızların hemen hemen kamu hayatından tamamen soyutlandığını vurguladı.
Afganistan'ın hala en fazla insani yardıma muhtaç ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Rajasingham, "Biz, tek başımıza çözüm olamayız. Afgan halkının sürdürülebilir çözümlere ve uzun vadeli yaklaşıma ihtiyaçları var. " dedi.
Pakistan'ın Afganları sınır dışı etme kararı
Taliban'ın yönetime gelmesinin ardından Afganistan ve Pakistan arasında özellikle güvenlik eksenli sorunlar yaşanıyor.
İslamabad yönetimi, kendisine karşı savaşan Pakistan Talibanı'nın Afganistan'da mevzilendiğini ve Taliban yönetiminin bu örgüte karşı tedbir almadığını öne sürüyor. Taliban ise Pakistan'ın iddialarını reddediyor ve ülkedeki güvenlik problemleriyle ilgilerinin olmadığını savunuyor.
İki ülke arasında son aylarda bu çerçevede tartışmalar artarken, Pakistan hükümeti, ekim ayının başında ülkede kayıt dışı yaşayan ve sayıları 1,7 milyonu geçen düzensiz göçmenlerden 1 Kasım'a kadar Pakistan'dan ayrılmasını istemişti. Bu tarihe kadar ayrılmayanların da sınır dışı edileceği duyurulmuştu.
Taliban yönetiminin sözcüsü Zabihullah Mücahid, Pakistan'ın söz konusu kararının ardından şu ana kadar 450 binden fazla Afgan'ın Pakistan'dan ülkelerine döndüğünü açıklamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com