USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

'Biz yeni anayasa varmış gibi davranmayacağız'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, "Bu referandum tekrar edilecek. Biz, yeni anayasa varmış gibi davranmayacağız. Biz, asla bu oyunun parçası olmayacağız." dedi. - Anadolu Ajansı

'Biz yeni anayasa varmış gibi davranmayacağız'
19-04-2017 20:32
Google News

ANKARA

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Bu referandum tekrar edilecek. Biz, yeni anayasa varmış gibi davranmayacağız. Biz, asla bu oyunun parçası olmayacağız. Biz, oldu bittilere asla boyun eğmeyeceğiz. Bu doğrultuda bütün hukuki yolları ve her türlü meşru demokratik hakkı kullanacağımızdan kimsenin en ufak şüphesi olmasın." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı sürerken açıklamada bulunan Böke, konuşmasına, dün Tunceli'deki helikopter kazasında şehit olanlara rahmet, ailelerine başsağlığı dileyerek başladı.

Türkiye'de bugün itibarıyla herhangi bir anayasa değişikliğinin gerçekleşmediğini, yeni bir anayasayla yeni bir sisteme geçilmediğini iddia eden Böke, "Referandumdan 'evet' sonucu çıkmamış ve bir anayasa değişikliği gerçekleşmemiştir. Çünkü 16 Nisan'da yapılmış olan referandum yok hükmündedir. Bu açıkça mühürsüz bir seçim olmuştur. Referandumun her aşamasında, sürecin kendisinde de referandum gününde de her türlü hile ve sahtekarlığa başvurulmuştur." ifadesini kullandı.

Halkın oylarıyla elde edilemeyen sonucun, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) açtığı yasa dışı yollarla ve bir dizi hileyle elde edilmeye çalışıldığını ileri süren Böke, "Bu referandum şaibeli, tartışmalı bile değildir. Bu referandum açıkça hukuka aykırıdır, gayrimeşrudur ve geçersizdir." dedi.

Böke, her türlü zorluğa, baskıya, korkutmaya göğüs gererek sandığa gitmiş milyonların, dürüstçe ve vicdanlarıyla kulladıkları oyların çalındığını, milletin iradesinin gasp edildiğini öne sürdü.

Meselenin sadece mühürsüz oyların geçerli sayılması olmadığını, çıkan "hayır" sonucunun "evet"e çevirilmesi için her türlü hile ve sahtekarlığa başvurulduğunu savunan Böke, hileyle, alelacele yapılan balkon konuşmalarıyla bir algı operasyonunun yürütüldüğünü ancak bunlarla asla gerçeğin üzerinin örtülemeyeceğini söyledi.

"İrademizin çalınmasına izin vermeyeceğiz"

Gerçeğin örtülmesine milyonların, CHP'nin izin vermeyeceğine değinen Böke, şöyle devam etti:

"İlan edilen bu referandum sonucunu tanımıyoruz, tanımayacağız da. Her türlü zorluğa, baskıya, korkutamaya göğüs gererek sandığa gitmiş ve oyunu dürüstçe kullanmış olan cesur milyonların sorumluluğunu biz taşıyoruz. Bu sorumluluğu taşıdığımızın da bilincindeyiz.

Her türlü zorluğa rağmen, oyuna ve iradesine sahip çıkan milyonlara sesleniyorum, hepimizin oyunu sonuna kadar ve her ne olursa olsun, hep birlikte savunacağız. İrademizin bir oldu bittiyle çalınmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu referandum, bu iradenin ortaya çıkmasına imkan verecek biçimde yenilenmelidir, tekrar edilmelidir. Birileri, bizim buralardan geri adım atacağımızı, bu oldu bittiyi kabul edeceğimizi, gayrimeşruluğu meşru sayarak yola devam edeceğimizi sanıyorsa, büyük bir yanılgı içerisindeler. Bu referandum tekrar edilecek. Biz, yeni anayasa varmış gibi davranmayacağız. Biz, asla bu oyunun parçası olmayacağız. Biz, oldu bittilere asla boyun eğmeyeceğiz. Bu doğrultuda bütün hukuki yolları ve her türlü meşru demokratik hakkı kullanacağımızdan kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Türkiye demokrasiye sahip çıktı, milyonlar ve biz sahip çıkmaya devam edeceğiz."

"Seçimin meşruiyeti tartışmalı hale geldi"

Böke, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Her türlü meşru demokratik hakkı kullanacağınızı söylediniz. Sine-i millet bu seçenekler arasında mı?" sorusu üzerine, Böke, "Her türlü deyince, bunun içerisine Meclisten çekilmek de girer, Mecliste çalışmaya devam etmek de girer. Biz, kurullarımızda bütün bunları değerlendirerek ama iradeye sahip çıkmamıza imkan verecek doğru adımı atarak, Türkiye'de demokrasiyi mutlaka yaşatacağız. Yetkili kurallarımız bu değerlendirmeleri yapmak üzere önümüzdeki günlerde detaylı toplantılarını yapmaya başlayacaklar. Gayrimeşru bir sonucu meşrulaştıracak hiçbir adımın parçası olayacağız." ifadesini kullandı.

Böke, "YSK'dan nasıl bir karar çıkmasını bekliyorsunuz? Beklentinizin aksi bir karar çıkarsa ne olacak?" sorusuna karşılık, milletin iradesinin ortaya çıkmasına imkan verecek bir hukuk ve demokrasi beklentilerinin olduğunu belirtti.

"AGİT'in raporunun ve buna yönelik tepkiler"in hatırlatıldığı Böke, "Türkiye'de yıllardır serbest seçimler yapıyor ve bunca yıllık tarih içerisinde ilk defa bir seçimin meşruiyeti hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tartışmalı hale geldi. Dünyanın gözünün önünde geldi. Türkiye'ye bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok." değerlendirmesini yaptı.

AGİT gözlemcisinin seçimleri izlemeye Türkiye'nin davetiyle geldiğini vurgulayan Böke, "Siz, bu daveti yaptıktan sonra, yapılmış olanları gözlemleyip, bunu açıkça ifade edenlere 'Haddini bil' diye suçlayıcı bir tavır ortaya koyduğunuzda, suçu kabullenen ve itiraf eden bir siyaseti de ortaya koymuş oluyorsunuz." dedi.

"İtaat etmemiz gereken tek şey demokrasi"

"İtirazlarınızın reddedilmesi durumunda, kesin sonuçların açıklanmasıyla, uyum yasaları TBMM'ye gelecek. Bu görüşmeler sırasında Mecliste bulanacak mısınız? Başbakan Yıldırım, 'Halkın kararına itaat edin, rahat edin' dedi, bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusuna Böke, "İtaat etmemiz gereken tek şey var, o da demokrasi. Demokrasi, sadece oy kullanmayı değil, oyun özgürce kullanılmasını sağlamaktan, kullanılan oyların sayılmasından, orada hukuksuzluğun ve hilenin yapılmasına engel olmak için seferber olmaktan geçer. Biz, bu prensiplere itaat etmeye devam edeceğiz." yanıtını verdi.

Böke, bunun bir siyasi parti meselesi olmadığını, milyonların oyunun gasbedilmesine karşı milyonların ortak olduğu bir mücadele olduğunu bildirdi.

"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da referandumla ilgili 'tanımıyoruz' açıklaması yaptı. Bununla tam olarak neyi anlatmak istiyorsunuz?" sorusuna Böke, "Sayılmamış, mühürsüz, sandıkta defaatle kullanılmış oylar... Bir Milli Piyango bileti alıyorsunuz, onun arkasında damgası yoksa, Milli Piyango bileti olmuyor. Milletin iradesini ortaya koyacağı bir sandıktan bahsediyoruz ve arkasında mühür olmayan bir kağıt parçasına 'milletin iradesi' diyoruz. Doğrusu bu, iradesini kullanmak için cesaretle sandığa gitmiş, bütün baskıya göğüs germiş olan milyonları yok saymanın ta kendisidir." karşılığını verdi.

"CHP her şeyi yaptı"

"16 Nisan'daki referandumda, kaç sandıkta CHP görevlisi vardı? Oy verme işleminin ardından kaç tutanak CHP tarafından imzalandı?" sorusuna karşı Böke, 10 binlere yaklaşan okuldan, mühürsüz oy olduğuna dair CHP'ye ihbar geldiğini, bunu ilgililere ilettiklerini dile getirdi. Böke, CHP'nin oylara sahip çıkılması için gereken her şeyi yaptığına değindi.

Böke, "Bazı sandıklarda, CHP'li sandık müşahitlerinin 'mühürsüz oylar sayılsın' kararına imza attığı ifade ediliyor. Bu konuda size gelen bilgi var mı?" sorusu üzerine, CHP'nin bu konuyla ilgili değerlendirmeyi yaptığını, gelecek günlerde bunu paylaşacağını belirtti.

"MYK'da sokak protestoları gündeme geldi mi?" sorusuna Böke, "MYK'da Türkiye'nin yaşadığı süreci ve ihlalleri konuştuk. Demokrasiyi yıkma girişimine karşı vatandaşın, siyasetçinin demokratik haklarını kullanarak, bu demokrasiye sahip çıkmasına karşı konuşan herkes bu yıkıma ortak oluyordur. Bu demokratik hakka sahip çıkan yaklaşımdan üzüntü duyanlar, demokrasiyi yok etmeye çalışanlardır. Bu açıklamalardan üzüntü duyuyoruz." yanıtını verdi.

"Çok talihsiz bir ifade"

Böke, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumla ilgili futbol benzetmesi yaparak, 'Önemli olan maçı almaktır' dedi. Bunu nasıl değerlediriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bu ifade, çok talihsiz bir ifade. Bu ifade bir kez daha toplumu bölen, ayrıştıran, kutuplaştıran siyasi yaklaşımın pekiştiğini ve devam ettiğini gösteriyor." ifadesini kullandı.

Meselenin Türkiye meselesi olduğunu vurgulayan Böke, şunları kaydetti:

"Mesele, Türkiye meselesi olduğu için burada kazananın Türkiye olacağı bir sonuç için siyasi mücadele vermek gerekirdi. Oysa Sayın Cumhurbaşkanının kullanmış olduğu bu cümleler, meseleyi bir Türkiye meselesi olarak görmediğinin, meseleyi bir siyasi iktidar meselesi olarak gördüğünün bir kez daha itirafıdır."

Muhabir: Mehmet Tosun

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ