Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Fenerbahçe-Beşiktaş maçında Emenike’nin davranışının, futbolcuların birer gladyatör olarak nasıl baskı altında olduklarını, nasıl yıprandıklarını gösteren bir olay olduğunu söyledi.
Dün akşamki Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin 32. dakikasında taraftarların protesto ve tepkilerine sinirlenerek formasını çıkaran ve oyundan çıkmak isteyen Nijeryalı futbolcu Emanuel Emenike’nin bu davranışı tartışma konusu oldu. Emenike’nin tavrına çok yoğun eleştiri yapılırken, az sayıda da destek geldi. Emenike’nin dün akşamki davranışını İHA muhabirine değerlendiren Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Emenike’nin sergilediği tavra, futbolcuların da insani davranışlar sergileme hakkına sahip olduklarını, üzerlerinde ki yoğun baskının zamanla bu tür patlamalara neden olduğunu söyleyerek açıklık getirdi.
"EMENİKE ÜZERİNDE SEZON BAŞINDAN BU YANA ÇOK BÜYÜK BASKI VAR"
Dün akşam yaşanan olayın, sezon başından bu yana Emenike’nin yaşadığı baskının taşma noktası olduğunu vurgulayan Dr. İnce, “Bu sadece akşamki maçta olanla ilgili bir davranış değil. Sezon başından bu yana Emenike Fenerbahçe’de en çok tartışılan bir futbolcu. Zaman zaman takımda yer alamıyor ama buna karşın en çok göz önünde olan, en çok tartışılan bir oyuncu. İyi yaptıkları çok fazla görmezden gelinirken, tartışılan bir futbolcu olması nedeniyle insanlar başkasına gösterdikleri hoşgörüyü ona göstermiyorlar, yaptığı hatalar ve kötü oynaması durumunda bu eleştiri dozları daha da artıyor. Bu, Emenike üzerindeki baskıyı da daha da artıran bir şey. Bir taraftan oynayıp oynamayacağı garanti değil, bir taraftan basın sürekli onun en ufak bir şeyinin üzerine gidiyor. Ayrıca Emenike, bu eleştirileri çok büyük bir olasılıkla ikinci ağızdan duyuyor ve ikinci ağzın da yorum katarak aktarmaması mümkün değil. Emenike, tüm haberleri doğrudan ve yeterince anlayabilecek şekilde okuyabilse belki bu kadar gerilmeyecek" diye konuştu.
“FUTBOLCULAR BİZİM MODERN GLADYATÖRLERİMİZ”
Fenerbahçe’nin şampiyonluğa oynayan bir takım olması ve beklentilerin yüksek olması nedeniyle golcü olarak oynatıldığı için Emenike’nin yükünün çok daha arttığına işaret eden İnce, bunların hepsi üst üste konduğunda oluşan baskının Emenike’yi iyice yıprattığını kaydetti. İnce, "Futbolcular şu anda bizim modern gladyatörlerimiz. 40-50 bin kişi düşünün, herkes size bakıyor ve onların tepkilerini siz doğrudan sahada yaşıyorsunuz. Bu büyük bir baskı oluşturuyor zaten. Bunların hepsi üst üste gelince, ikinci müsait pozisyonda topu alamayınca taraftarın Sow lehine, kendi aleyhine tezahürat yapmaya başlaması Emenike’yi bitirdi” şeklinde konuştu.
Emenike’nin bu pozisyonda çok da haksız olmadığını belirten İnce, "Sonra sigortası attı, kontrolünü kaybetti, formasını çıkardı, teknik direktör İsmail Kartal onu ikna etti ve tekrar sahaya soktu, arkadaşları teselli ettiler. İlk yarı bir gol atabilseydi belki kendini daha iyi hissedecekti ama gol atamadı ve ikinci yarı beklenildiği gibi oyunda yer almadı. Çünkü o kadar çökmüş ve o kadar yıpranmış bir futbolcunun sahada tutulmaması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
"İSMAİL KARTAL, EMENIKE’Yİ SEYİRCİYE YEDİRMEDİ, DOĞRU YAPTI"
Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’ın, olay sonrasında Emenike’yi oyundan olmayarak doğru yaptığını da ifade eden İnce, şunları söyledi: “İsmail Kartal, oyundan alıp seyirciye yedirmedi Emenike’yi ve sakinleştirdi. Emenike’nin o anlık davranışını da hoşgörüyle karşıladı. Emenike’yi kazanma açısından yaptığı doğru bir hareketti.”
"EMENİKE OLAYI, FUTBOLCULARIN NASIL YIPRANDIKLARINI GÖSTEREN BİR OLAY"
Emenike’nin olayının aslında futbol endüstrisini gösteren bir olay olduğunun altını çizen İnce, "Futbolcuların birer gladyatör olarak nasıl baskı altında olduğunu, nasıl yıprandıklarını gösteren bir olay. O bir nevi belki de tüm futbolcular adına yapılan bir isyandı. Yani, ‘biz de insanız’ demekti. Sahadasın ve sürekli annene, karına küfreden insanlar var, ‘profesyonelsin duyma’ deniliyor. Profesyonelsin ama sonuçta insan olan bir profesyonelsin. Duyguların var, beklentilerin var. Bu sektör öyle bir hale geldi ki, hepsi gol atarsa başarılı, atamazsa başarısız. Çok büyük bir baskı var. O da onun kristalize olmuş şekliydi. Emenike de bu şekilde kendini gösterdi" dedi.
Maçın hakemi Fırat Aydınus’un, Emenike olayında sarı kart göstermeyerek inisiyatif kullandığını da dile getiren İnce, şöyle devam etti: “Hakem de o sektörün bir parçası ve o baskıyı en çok duyan insanlardan biri. Bir baskıyla böyle davranan kişiye gösterdiği hoşgörünün doğru olduğunu düşünüyorum. Hakemin ayrıca, gerek teknik direktörün gerek arkadaşlarının Emenike’yi sakinleştirmelerine izin vermesi her şeyden önce insani bir davranıştı.”
"SPOR PSİKOLOGLARI DEVREYE GİRMELİ"
Spor kulüplerinde iyi eğitim almış spor psikologlarının mutlaka olması gerektiğini de söyleyen İnce, bunların sadece kadroda gözükmemesi ve aktif olarak çalışmaları gerektiğinin de altını çizdi. Sonuçta futbolcuların da insan olduklarını ve üzerlerinde çok büyük bir baskı olduğunu vurgulayan İnce, “Profesyonel, oraya kadar gelmiş, ’duymasın, hissetmesin’, yok böyle bir şey. Büyük bir baskı var, o baskıya göğüs gerebilmesi, onunla başa çıkabilmesi için spor psikologları tarafından bu insanların desteklenmesi, eğitilmesi, yönlendirilmesi gerekiyor. Gerginlik insanın performansına da olumsuz yansır. Top kontrolü ve karar verme yetisini bozar. İnsan, işine ne kadar rahat olur, ne kadar konsantre olur yoğunlaşırsa hata şansı o kadar azalacak, bu baskıları üzerinde hissetmesi o kadar azalacak ve bunun oluşturduğu patlamalar ve bu tür davranışlar da çok daha az görülecek. Onun için spor psikologlarına çok önemli görev düşüyor” diye konuştu.
Taraftarlardan, iyi bir futbol bekliyorlarsa tepkilerini sahaya olumlu yansıtmalarını da isteyen Dr. İnce, sözlerini şöyle tamamladı:
“Saha taraftarlar için arena, tamamen oraya yoğunlaşmışlar. Onlardan makul düşünerek davranmalarını bekliyoruz ama bu gerçekçi bir beklenti değil. Her ne kadar değişik saiklerle oraya gitmiş olsalar bile onların o baskısı bazen ters de tepebiliyor, dün olduğu gibi. Oradaki tepkilerini olumlu olarak sahaya yansıtırlarsa o zaman futbolcuların daha istedikleri gibi oynama şansları var ama kendi futbolcusunu yuhalarsa, küfrederse o zaman sahada iyi bir futbol, iyi bir spor, iyi bir eğlencelik beklemesin. Seyirciler iyi şeyler seyretmek istiyorlarsa iyi şeyler düşünmeleri ve iyi şeyler bağırmaları lazım.”
(İHA)