Her yıl 21-28 Nisan tarihleri arasında Ebeler haftası kutlanıyor. Anne, çocuk sağlığı hizmetleriyle birlikte, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemde anneye ve de bebeklere bakım hizmetleri veren ebeler, sağlık alanında yurdumuzun her köşesinde oldukça önemli ve kutsal bir görev ifa etmekte.
1970 yılında 15 yaşında ebe hemşire olarak Meslek Ortaokul'undan mezun olan Meral Şener, 1972 yılında Niğde'nin bir dağ köyüne tayin edildi. At sırtında dağ köylerine giderek doğum yaptıran Meral Ebe, mesleğin zorluklarına rağmen hiç usanmadan görevine devam etti. Niğde'de görev yaptıktan sonra memleketi Marmaris'e geri dönen Şener, devlet hastanesinde 21 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldu. Ancak meslek aşkı onun peşini bırakmadı ve özel bir hastanenin doğumhane bölümünde ebe hemşire olarak görev yapmaya devam etti. 23 yıldır hastanenin doğumhanesinde ebe hemşirelik yapan Şener bugüne kadar 8 binden fazla doğum yaptırdı. 2 torununa da kendi elleriyle doğum yaptıran Şener, mesleğini daha uzun seneler sürdürmeyi hedefliyor.
“MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM”
Ebe hemşire Meral Şener sağlık sektörüne babasının tavsiyesi ile girdiğini belirterek, "Yıllar geçti. Önce 20 yılı doldurabilir miyim acaba derken bir baktım ki 46 yılı doldurmuşum, hiç haberim yok. Mesleğimi o kadar çok seviyorum ki yıllar nasıl geçti anlayamadım. Bir aileye yeni bir bebek vermek, yeni bir fert katmak o kadar güzel bir duygu ki bunu anlatmak mümkün değil" dedi.
AT SIRTINDA EBELİK YAPTI
Köyde ebelik yaptığı sıralarda araç olmadığı için doğumlara at sırtında gittiğini kaydeden Meral Şener, hiç unutamadığı bir anısını şu sözlerle anlattı:“Köyde bir gece kapım çaldı. Doğumumuz var dediler. At sırtında yola çıktık. Evin önüne vardığımızda bir kaç tane kadın bebeğimiz doğdu diye sevinç çığlığı atıyordu. Beni getiren köylülere ebe hanıma gerek kalmadı gönderebilirsiniz dediler. Ben de dedim ki´ben buraya kadar geldim, bu bebeği, anneyi görmeden gitmem.' Bir baktım ki anne kanlar içinde. Kadının plasentasını bağlamamışlar kanıyor. Tansiyonu düşmüş baygınlıklar geçiriyor. Hemen müdahale ettim ve tedaviye başlayarak kadının hayatını kurtardım. Eğer ben geri dönmüş olsaydım anne hayatta olmayacaktı.”
“ÇOK ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞTIM”
Meral Şener, 46 yıllık meslek hayatında bir çok zorlukla karşılaştığını kaydetti. Şener, “Bizim zamanımızda ulaşımı olmayan, elektriği olmayan köyler vardı. Köyden şehre ulaşmak zordu. Ama zor da olsa hizmet vermek, oradan mutlu dönmek huzur veriyordu insana" diye konuştu.
“SEÇİMLERE GİRSEM KAZANIRIM GALİBA”
Bugüne kadar küçük bir ilçe nüfusu kadar doğum yaptırdığını hatırlatan Meral Şener, “Bir düşünüyorum ki ben bir köy kasaba kurabilirim. Seçimlere katılsam kazanırım herhalde. Onların hepsi oy verirse diye düşünüyorum. Doğum yaptırdığım kadınların 20-30 yaşındaki çocukları beni çarşıda gördüklerinde ‘siz bizim ebemizsiniz’ deyince çok duygulanıyorum. 2 torunumun da doğumunu ben yaptırdım. Genç ebelere tavsiyem. Mesleklerini sevsinler. Devamlı çalışırlarsa hiç bir vakıalardan kaçmazlarsa kendilerini geliştireceklerdir. Ben bilhassa kendi doğumumdan sonra hastaların ne hissettiğini anladığım için başarılı oldum mesleğimde. Bu mesleğe 20 yıl daha devam edebilirim" şeklinde konuştu.
“EBELİK MESLEĞİNE İLGİ AZALIYOR”
28 yıldır Meral Şener ile çalışan Kadın Doğum Uzmanı Operatör Dr. Servet Baysal ise "Ebelik mesleği kadın doğumun olmazsa olmazıdır. Ebelik son derece kutsal bir meslek olup bizim her zaman yanımızda olan bir numaralı asistanımız, desteğimiz olan bir meslek kolu. Yalnız son zamanlarda ebe sayısının azalması bu mesleğe olan ilginin azalması nedeniyle doğrusu normal doğumlarda sıkıntı yaşıyoruz. Bu da ebelerin bizim için ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Meral ebeye gelince 28 yıldır onunla birlikte çalışıyorum. Bu işten son derece mutluluk duyuyorum. Benim de olmazsa olmazlarımdan biridir" şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com