Kırşehir
Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışırken yakalandığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığını bir aylık tedavi sonucu yenebilen 38 yaşındaki tıbbi sekreter Mehmet Gevrek, yoğun bakım servisinde geçirdiği günlerin etkisini atlatabilmek için psikolojik destek alıyor.
Nöroloji servisinde çalışırken aniden rahatsızlanınca yapılan Kovid-19 testi pozitif çıkan, evli ve 2 çocuk babası Gevrek, kendisini babasına ait boş bir evde izole ederek tedavi sürecine başladı. Yaklaşık 4 gün evde kaldıktan sonra nefes almakta zorlanan ve durumu kötüleşen Gevrek, Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi pandemi yoğun bakım servisine kaldırıldı.
Yaşam destek cihazına bağlı tedavisinin ardından normal servise alınan Gevrek, 10 günü yoğun bakımda geçen 1 aylık mücadelenin ardından iyileşerek ailesine kavuştu.
Yaşadığı zorlu süreci AA muhabirine anlatan Mehmet Gevrek, 38 yaşında, sigara içmeyen, sürekli spor yapan ve kendisine iyi bakan bir kişi olmasına rağmen Kovid-19'a yakalandığını söyledi.
Biri 8 aylık iki çocuğu ve eşinden ayrı kalarak tedavi sürecine başladığını belirten Gevrek, özellikle pandemi yoğun bakım servisinde yaşadıklarını ömrü boyunca unutamayacağını ifade etti.
Doktorların ve sağlık çalışanlarının yardımıyla adeta ölümden döndüğünü aktaran Gevrek, "Yoğun bakımda yanımda yatan 50-60 yaşlarında 2 amca vardı. İkisi de entübeydi. Son evredeydiler. Makineye bağlıydılar. Onlardan çok etkilendim 'ben de böyle olur muyum' diye. Entübe hastaları görünce psikolojim bozuldu. İnsanın aklına çok şeyler geliyor. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra bir süre psikolojik tedavi aldım. Hala psikolojik destek alıyorum." ifadelerini kullandı.
"Aldıkları nefesin kıymetini bilsinler"
Gevrek, yaklaşık bir aylık süreyi hastanede geçirdiğini, iyileşmesine rağmen hala nefes sorunu yaşadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hastanedeyken aklıma ailem ve çocuklarım geldi. Biri daha 8 aylıktı. Çocuğumu tekrar görecek miyim diye hep hayal ettim. Yoğun bakımdan çıktığımda, bir ay sonra ilk defa güneşi gördüm. Hastanede kaldığım bir ay süresince hiç güneş ışığını göremedim. Ya makineye bağlıydım ya da tedavi görüyordum. Dışarı çıktığımda güneşi, ağaçları gördüğümde halimize şükrettim. Aileme ve çocuklarıma kavuşmak için çok dua ettim."
Gevrek, bu hastalığın insan ve yaş ayrımı yapmadığını dile getirerek, "38 yaşındayım ve sporcu bir insanım. Haftada iki defa maç yapıyordum. İyi ki sigara kullanmamışım. Kimse 'bana bulaşmaz' demesin, en büyük örneği benim. Kimse 'bana bir şey olmaz' demesin. Maskeyi takmak, mesafeyi korumak, ellerimizi yıkamak çok zor bir şey değil." diye konuştu.
Salgını ciddiye almayanları eleştiren Gevrek, şunları kaydetti:
"Salgını ciddiye almayanlar yoğun bakımda yatanların halini görseler aldıkları bir nefesin ne kadar kıymetli olduğunun farkına varırlar. Nefesin ne kadar kıymetli olduğunu hastalık sürecinde daha da iyi anladım. İnsanlar yoğun bakımdakilerin hali görseler 5 kat daha fazla maske takarlardı. Aldıkları nefesin kıymetini bilsinler."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com