Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Alman Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımını tanımasına ilişkin olarak, "Belgelere hakim, birkaç dil bilen bilim insanı sayımız daha fazla olsaydı biz şu anda bu safsata iddialar karşısında çok daha güçlü bir durumda olurduk" dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 49. Akademi Genel Kurulu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla gerçekleşti. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Bakan Özlü, ülke olarak ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmak için bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir dönüşüm sağlamak gerektiğini vurgulayarak, "Bilginin ticarileşmesine çok yoğun bir şekilde eğilmek durumundayız. Üniversitelerimiz ve bilim insanları teori üretmelidir ancak teorinin pratiğe dönüştürülmesine de katkı sağlamalıdırlar" şeklinde konuştu.
Özlü, Alman Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımını tanımasına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Bilimsel düşünce sadece bilim insanlarına lazım olan bir düşünce değildir. Hayatta karşılaştığımız her türlü sorunun çözümü için bilimsel düşüncelere, bilimsel yöntemlere başvurmalıyız. Son günlerde yine gündeme gelen sözde Ermeni iddialarını düşünelim. Bu konu taraflı siyasi pozisyonlar üzerinden değil, bilim insanlarının objektif araştırmaları üzerinden tartışılsa eminim ki çok daha sağlıklı sonuçlar çıkacaktır. Belgelere hakim, birkaç dil bilen bilim insanı sayımız daha fazla olsaydı biz şu anda bu safsata iddialar karşısında çok daha güçlü bir durumda olurduk. Bu örnek nitelikli bilim insanlarına her alanda ne kadar çok ihtiyaç olduğunu göstermektedir."
"Geçtiğimiz hafta yaşanan ve beni çok üzen bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Bakan Özlü, "Bir akademisyen sosyal medyadan İstanbul’un fethi ile ilgili gerçekten de utanç verici bir paylaşımda bulundu. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, objektiflikten uzak ve tamamen subjektif bir yorumda bulundu. Normal bir insana bile yakışmayan bu tavır bir bilim insanına doğrusu hiç ama hiç yakışmıyor" ifadelerini kullandı.
Daha önce de bazı akademisyenlerin teröre destek veren bir bildiriye imza attıklarını hatırlatan Özlü, "Ne yazık ki bu tür davranışlar diğer tüm zararların ötesinde bilimin ve bilim insanlarının itibarlarını da yaralıyor. Bu olumsuz örneklerin akademik camiamız içerisinde çok küçük bir azınlık teşkil ettiklerine inanıyorum ve hatırlatmak istiyorum bilimin, akademinin, üniversitenin, bilim insanlarının itibarını korumak hepimizin, öncelikle de akademisyenlerin vazifesidir. Geçtiğimiz yıl Aziz Sancar hocamızın kimya dalında kazandığı Nobel Ödülü, Türk bilim tarihi için çok önemli bir gelişme oldu. İnşallah bu başarı tekil ve münferit bir başarı olarak kalamayacak" diye konuştu.
(İHA)
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 49. Akademi Genel Kurulu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla gerçekleşti. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Bakan Özlü, ülke olarak ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmak için bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir dönüşüm sağlamak gerektiğini vurgulayarak, "Bilginin ticarileşmesine çok yoğun bir şekilde eğilmek durumundayız. Üniversitelerimiz ve bilim insanları teori üretmelidir ancak teorinin pratiğe dönüştürülmesine de katkı sağlamalıdırlar" şeklinde konuştu.
Özlü, Alman Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımını tanımasına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Bilimsel düşünce sadece bilim insanlarına lazım olan bir düşünce değildir. Hayatta karşılaştığımız her türlü sorunun çözümü için bilimsel düşüncelere, bilimsel yöntemlere başvurmalıyız. Son günlerde yine gündeme gelen sözde Ermeni iddialarını düşünelim. Bu konu taraflı siyasi pozisyonlar üzerinden değil, bilim insanlarının objektif araştırmaları üzerinden tartışılsa eminim ki çok daha sağlıklı sonuçlar çıkacaktır. Belgelere hakim, birkaç dil bilen bilim insanı sayımız daha fazla olsaydı biz şu anda bu safsata iddialar karşısında çok daha güçlü bir durumda olurduk. Bu örnek nitelikli bilim insanlarına her alanda ne kadar çok ihtiyaç olduğunu göstermektedir."
"Geçtiğimiz hafta yaşanan ve beni çok üzen bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Bakan Özlü, "Bir akademisyen sosyal medyadan İstanbul’un fethi ile ilgili gerçekten de utanç verici bir paylaşımda bulundu. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, objektiflikten uzak ve tamamen subjektif bir yorumda bulundu. Normal bir insana bile yakışmayan bu tavır bir bilim insanına doğrusu hiç ama hiç yakışmıyor" ifadelerini kullandı.
Daha önce de bazı akademisyenlerin teröre destek veren bir bildiriye imza attıklarını hatırlatan Özlü, "Ne yazık ki bu tür davranışlar diğer tüm zararların ötesinde bilimin ve bilim insanlarının itibarlarını da yaralıyor. Bu olumsuz örneklerin akademik camiamız içerisinde çok küçük bir azınlık teşkil ettiklerine inanıyorum ve hatırlatmak istiyorum bilimin, akademinin, üniversitenin, bilim insanlarının itibarını korumak hepimizin, öncelikle de akademisyenlerin vazifesidir. Geçtiğimiz yıl Aziz Sancar hocamızın kimya dalında kazandığı Nobel Ödülü, Türk bilim tarihi için çok önemli bir gelişme oldu. İnşallah bu başarı tekil ve münferit bir başarı olarak kalamayacak" diye konuştu.
(İHA)