Ankara
Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu Kıdemli Uzmanı James M. Dorsey, Chicago Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Dali Yang, Fransa Sosyal Bilimlerde İleri Çalışmalar Üniversitesi Modern ve Çağdaş Çin Çalışmaları Merkezi Uzmanı Thierry Pairault, Trump'ın iktidara gelmesinden bu yana gerginliğin bitmediği Çin-ABD ilişkilerinin, Biden döneminde nasıl seyredeceğine yönelik AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
ABD'de Kasım 2016 seçimlerini kazanmasının ardından Tayvan lideri Tsai Ing-wen’ı arayarak "38 yıl aradan sonra Tayvan lideriyle görüşen ilk ABD Başkanı" olan, Çin ile ABD'nin süregelen diplomatik ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığı haberini veren Trump, iki ülke arasında attığı adımlarla fırtınalı bir sürecin yaşanmasını sağladı.
Hong Kong’da yürürlüğe giren yeni güvenlik kanunu nedeniyle aldığı yaptırım kararları, Tayvan'a ABD hükümetinden yapılan ve Çin hükümetinin tepkisini çeken üst düzey yetkili ziyaretleri, hem Çin hem de dünya ekonomisini sarsan ticaret savaşları, Trump'ın iki ülke arasında attığı sansasyonel adımların bazılarını oluşturuyor.
ABD'nin Çin’e karşı verdiği 375 milyar dolar ticaret açığını kapatmak için Mart 2017’de ek gümrük vergisi getirmesiyle başlayan ticaret savaşı, iki ülkenin karşılıklı tarife misillemeleriyle ilerledi.
İki ülke, 2 yılı aşkın süreçte yürüttüğü 10'dan fazla müzakere ile kısmı bir ticaret anlaşmasına vardı.
Trump'ın, Çin'e yönelik "kur manipülatörü", Kovid-19 için "Çin virüsü" söylemleri Pekin hükümetinin tepkisini çekerken, ABD Başkanı seçilen Biden döneminde ikili ilişlerdeki gerilimin düşmesi bekleniyor.
"İlişkileri yeniden başlatma konusunda bir sınama var"
Chicago Üniversitesinden Yang, Biden'ın seçilmesinden sonra Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'den ABD'ye yönelik "ilişkileri yeniden inşa etme, diyalog ve müzakereyi sürdürme" çağrılarıyla ilgili "Çin hükümetinin, ABD'ye seçimlerden önce gönderdiği mesajlar bile çok tutarlıydı.
Çin, hatta farklı bir tonda ilişkileri ele almayı tercih ettiğini belirtti. Ancak Trump dönemindeki konulardan dolayı bu ses tonunun pek işe yaramadığını hissetti." dedi.
Çin'in birçok alanda ABD yönetiminin teknoloji transferi, insan hakları ve benzeri konulardaki eylemleri nedeniyle endişe duyduğunu ve Biden'in seçilmesinin ardından ilişkileri yeniden başlatmak istediğini belirten Yang, "Bununla birlikte ilişkileri yeniden başlatmak konusunda bir sınama var.
Bu sınama, son 4 yılda ABD kamuoyunun fikrinin kapsamlı şekilde değişmiş olmasıdır. Bildiğiniz gibi, ABD kamuoyunun yüzde 70'i Çin'i negatif bir perspektifle biliyor." diye konuştu.
Trump gibi Biden'ın da Çin'e yönelik sert konuşmalarının olduğunu vurgulayan Yang, "O da (Biden) istese bile seçim kampanyasının arkasındaki düşüncelerini kolayca değiştiremez. Hala ABD Kongresinde, Çin'e karşı sert duruş çok güçlü durumda. Bu yüzden hızlı bir yeniden başlatmanın olmasını bekleyemeyiz." ifadesini kullandı.
Yang, ABD'nin müttefikleriyle Çin'e karşı sert tutum izlemesinin Pekin yönetimini, Rusya'nın yanı sıra bazı Avrupa ülkeleriyle hareket etmeye sevk ettiğini kaydetti.
Washington yönetiminin Rusya ve Çin'i daha önce iki rakip" olarak açıklandığına da değinen Yang, Rusya'nın ABD'deki "seçimlere müdahale ettiği" iddiaları nedeniyle Biden'ın, bu ülkeye karşı daha önleyici politika güdebileceğini belirtti.
"Biden'ın ofisine geçince ilk işi, tarifeleri kaldırmak olmayacak"
Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesinden Dorsey, Çin ve ABD'nin Tayvan, Hong Kong Özel İdari Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili insan hakları ihlalleri ve endüstriyel casusluk meselesinde yoğun şekilde karşı karşıya geldiğini belirterek, "Tüm bu meseleler gerçek. Bu meseleler, Biden'ın Beyaz Saray’a gelmesiyle çekip gitmeyecek." dedi.
Ticaret savaşlarının ABD'yi "para ve maliyet" konusunda önemli ölçüde etkilediğine, ABD hükümetinin tarım ve benzeri alanlarda bu maliyetleri karşılamak durumunda kaldığına işaret eden Dorsey, ticaret savaşlarının geldiği nokta itibarıyla Biden'ın bu durumu tersine çevirmesinin kolay olmayacağının altını çizdi.
Biden döneminde, tarifelerin hemen kaldırılmayacağını düşündüğünü vurgulayan Dorsey, müzakerelerin devam edebileceğini, Biden’ın her şeyi inceledikten ve bazı kararlar verdikten sonra ticaret anlaşmasına yanaşabileceğini söyledi.
Dorsey, "Bu yüzden 20 Ocak’ta Biden'ın görevi devralma töreninin ardından ofisine gidince ilk yapacağı işin tarifeleri kaldırmak olacağını düşünmüyorum. Bu biraz zaman alacak." dedi.
Biden döneminde ilişkilerde yapısal değişiklik beklenmiyor
Fransa Sosyal Bilimlerde İleri Çalışmalar Üniversitesinden Pairault da iki ülke arasındaki ilişkilerin yapısal değil ancak şekil itibarıyla değişikliğe uğrayacağını belirtti.
Bu kapsamda, Biden döneminde Trump'ın Çin'e karşı devreye aldığı ekonomik önlemlerin pek değişmeyeceğini ifade eden Pairault, Trump dönemindeki gibi Çin'e karşı zor kullanma metodu yerine diyalog ve müzakere kanallarının kullanılacağını kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com