İstanbul
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, ramazan ayının son iftarını ailesi ve yakın akrabalarıyla Beylikdüzü'ndeki bir restoranda yaptı.
İftardan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) sandık görevlilerine ilişkin kararını değerlendirdi.
Daha önceki konuşmalarında, YSK'nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesini kararının yanlış olduğunu dile getirdiğini dile getiren İmamoğlu, "Zaten dağ fare doğurmuştu. Çok kötü, yanlış, gerekçesiz gerekler üzerinden bir karar verildiğini söylemiştik. Defalarca soruşturmanın ne olduğunu gün gün sordum. Hiçbir zaman buna cevap verilmedi, verilemeyeceğini de biliyorduk. Çünkü öyle bir gerekçe olmaz. Olduğu takdirde ne Cumhurbaşkanlığı seçimi ne de önceki referandum ki, aynı kişiler bize yüzlerce başvuru yaptı. Aynı kişiler bu üç seçimde görev yapmış kişiler. Olmayan bir gerekçeyle ne yazık ki İstanbul halkının emanetini gasbetmişlerdir." diye konuştu.
"Vatandaş demokrasiyi güvence altına alacaktır"
Ekrem İmamoğlu, seçimin tarihiyle ilgili endişe yaşayıp yaşamadığına ilişkin soruya, "Arkadaşlarımla bunun büyük bir mücadele olduğunun ilk günden beri farkındayız, 'Şöyle olmuş, böyle olmuş'a bakmaksızın. YSK dahil tüm tedbirlerimizi alma noktasında, başvurularını adım adım yapan, her aklımıza gelen soruyu soran, cevabını alan, halkın iradesinin, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' prensiplerinin mutlak sağlama alınması için yüz binlerce insan sandıkta, ilçe seçim kurullarında ve YSK’da görev yapacağız. Bu görev artık halka düşmüştür. Bu alınan karara göre değil, bu sürecin her türlü teminatı olmaya, halkın seferber olacağını biliyorduk, seferber ettik. Vatandaş demokrasiyi güvence altına alacaktır. Biz de buna öncülük ve rehberlik yapacağız. O bakımdan halkımız endişe duymasın. Eninde sonunda Türkiye’de demokrasi kazanacak." şeklinde yanıt verdi.
"Ben şartlı evetini kabul ediyorum"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile bir televizyon programına çıkmaları hususuna değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Grup başkan vekilimiz vasıtasıyla bize talep iletildi. Görüşmeleri arkadaşlarım yapacaklar. Biz bu konuda çok netiz. Bu sürecin 31 Mart öncesi de olması konusunda taleplerimiz olmuştu. Rakibimiz 'Böyle bir şeye gerek yok' demişti. Son süreçte de yine defalarca iletmiştik. Farklı bahanelerle önce olumsuz sonra tek başına karar veremeyeceğini iletmişti. En sonda da 'Sadece İstanbul’u konuşursak şartlı bir evet' demişti. Ben şartlı evetini kabul ediyorum. Tabi ki İstanbul’u konuşacağız. Başka neyi konuşacağız ki? Ekrem’in kökenini konuşacak halimiz yok. Ekrem’in hangi mensubiyete ait olduğu, etnik kökeni ya da inancı... Zaten benim elimde bir alet yok. Kimsenin inancını ölçmem, ölçemem. Kimsenin de benimle ilgili konuşmasına fırsat tanımam. Ben de Sayın Yıldırım'ın böyle bir sürece dahil olmayacağını düşünüyorum ama bunları da sormasını isterim ayrıca ya da zihnindeki düşünceleri konuşmasını isterim ama kesinlikle İstanbul’u konuşacağız. İstanbul ile ilgili üretilen tezleri, komplo teorilerilerini konuşmak zorundayız, projeleri konuşmak zorundayız. Yine İstanbul'la ilgili elbette ki 6 Mayıs’ta alınan ve şu son alınan yargı kararını konuşmak zorundayız. Bunlar da İstanbul tanımına dahildir. Bunu bilgi olarak arkadaşlarıma verdim. Ben hazırım. Ekran konusunda, nasıl bir program olacağı konusunda benim danışmanlarım ve muhtemelen Sayın Yıldırım’ın danışmanları bir araya gelecek ve konuşacaklar. Milletimizin huzurunda neredeyse 17 yıl sonra iki siyasi kimliğin görüştüğü bir programı yaşatmış olacağız. Vesile olduğum için mutluyum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com