Çanakkale’de, 23 Ekim Cuma günü çalıştığı aile hekimliği merkezinde hasta tarafından darp edilen Dr. Mustafa Aydın Arıkan, dehşet anlarını anlattı. Yarın sabah ameliyata girecek olan Dr. Arıkan, kalıcı hasar söz konusu olursa hekimlik görevini yerine getiremeyecek.
Kepez Aile Hekimliği’nde görevli Dr. Mustafa Aydın Arıkan, hastası M.Ç tarafından darp edildi. Hiçbir hatası olmadığını öne süren Dr. Arıkan’ın vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar mevcut. 25 yıldır doktorluk görevini yerine getiren evli ve iki çocuk babası Dr. Mustafa Aydın Arıkan, yarın sabah ameliyat olacak. Operasyon sonrası Dr. Arıkan’ın vücudunda kalıcı hasarlar kalırsa hekimlik görevini yerine getiremeyecek.
23 Ekim Cuma günü yaşanan darp olayını anlatan Dr. Mustafa Aydın Arıkan, "Ben odamda oturuyordum. Bir hasta enjeksiyon için gelmiş. Bir antibiyotik iğnesi enjeksiyonuymuş. 12 saatte bir yapılması gereken bir enjeksiyonmuş ve hasta bunu 3-4 saat önce yaptırmış. Geldiği zaman hemşire hanımlar daha 6-7 saat olduğunu, bu kadar erken yapılmasının antibiyotik iğnesi olduğu için kendisine zarar verebileceğini söylemişler. Fakat şahıs bunu dinlememiş ve bağırarak iğneyi yaptırmak istemiş. Gürültüsü bana kadar geldi, hemşire hanımlardan biri bana gelerek durumu izah etti. O sırada sağlık ocağında tek hekimdim, hemşire hanımlar korkmasın diye gidip konuşmaya karar verdim. Konuşmaya gittiğimde antibiyotiğin ona zararlı olabileceğini söyleyebilecek aşamaya bile gelemedik. Çünkü devamlı bağırıyordu ve hiçbir şey dinlemiyordu. Ama bu noktaya gelemedik ve kalktı bağırdı ve üstüme yürümeye başladı. Engel olmaya çalıştım, ama saldırdı. Yere düştükten sonrasını hatırlamıyorum. Hemşire hanımların söylediği kadarıyla bayağı vurmaya devam etmiş. Bu olaylardan sonra polisi çağırdık. Şahıs karakola gitti, ben de acil servise geldim" dedi.
"BİR GÖZÜM DEVAMLI ÇİFT GÖRÜRSE HASTALARI MUAYENE ETMEM MÜMKÜN DEĞİL"
Vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğunu ve sol gözünün çift gördüğünü söyleyen Dr. Arıkan, "Şu an itibariyle sağ elimde bir kırık, burun tabanımda ayrı bir kırık, ayrıca, göz tabanımda da ayrı bir kırık olmak üzere 3 ayrı yerimde kırık var. Olayın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen hala daha şikayetlerim devam ediyor. 10 gündür çift görüyorum. Sol gözümde diplofi var ve çift görüyorum. Aynı zamanda sağ el kırığım düzeldikten sonra rehabilitasyona gideceğim ve hem gözümdeki çift görme için hem de elimdeki kırık için bir düzelme garantisi de yok. Nihayetinde burada kalıcı problemler olabilir. Bunlar benim işimi direk olarak etkileyecek şeyler. Elimi kullanamazsam, aynı zamanda bir gözüm devamlı çift görürse benim hastaları muayene etmem de mümkün değil. Ayrıca, olaydan bir süre sonra bulantı ve baş dönmesi atakları başladı. Bunun da kulağıma aldığım şiddetli darbeden sonra meydana geldiği anlaşıldı. Bunlar da halen tam olarak geçmiş değil. Şahsa olumsuz bir şey söylemediğimiz halde üstelik, hayır bile demediğimiz halde bu kadar bir saldırıya maruz kaldık" diye konuştu.
"SAĞLIK OCAKLARINDA GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR"
Sağlık ocaklarında güvenlik zafiyeti olduğunu da sözlerine ekleyen Dr. Mustafa Aydın Arıkan, "Tabii bu aynı zamanda da güvenlik zafiyetini de ortaya koyuyor. Çünkü, iyi kötü hastanelerde bir güvenlik mekanizması var. Ama sağlık ocaklarında böyle bir şey yok. Biz orada tek başımıza kalıyoruz. Cumartesi günleri de nöbet konuldu aile hekimlerine, biliyorsunuz. Cumartesi günkü nöbetler daha kötü. O zamanlarda orada sadece bir hemşire ve bir doktor oluyor ki o doktor bayan da olabilir. Sahte rapor isteyenlerden tutun, uyuşturucu yazdırmak isteyenlere kadar her çeşit insan geliyor. Orada mutlaka bir güvenlik mekanizması olması lazım. Çünkü bunun önüne başka türlü geçmek mümkün değil. Bu artık rutin bir olay haline geldi. Artık çok sık duymaya başladık. Hemen hemen her gün hastanelerde, sağlık ocaklarındaki olayları duyuyoruz, ama bunun hasarı çok kalıcı oluyor" dedi.
"CANIMI KURTARDIĞIMA SEVİNİYORUM"
Yaşanan olaydan sonra vücudunun çeşitli yerlerine ağır darbeler almasına rağmen canını kurtardığına sevinen Arıkan, "Benim başıma gelen olay çok basit bir sebepten. Ortada hiçbir şey yokken olan bir şey. Bende bu aydan sonra kalıcı bir takım hasarlar oluşabilir. Ama ben canımı kurtardığıma seviniyorum açıkçası. Burada hayatımı da kaybedebilirdim. Şahsın cebinde bıçağı ya da tabancası da olabilirdi. Bunlarla ilgili olarak hiçbir kontrol mekanizması yok çünkü. Ben bu kadar ağır bir şiddet gördüğüm halde canımı kurtardığıma seviniyorum, fakat tedbir alınması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞMALAR YAPILMALI VE CEZALAR CAYDIRICI OLMALI"
Doktorlara yönelik şiddet olaylarına karşı bir takım çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Arıkan, "Bir takım adımlar atıp, kamu spotlarıyla da, bazı konuların doktorların inisiyatifinde olmadığı, bazı hususlarda doktora ısrar edilmemesi gerektiğine yönelik bir takım çalışmalar yapılabilir. Ayrıca cezaların da caydırıcı olması gerektiğine inanıyorum. Benim bu hale gelmeme sebep olan kişi şu anda dolaşıyor. Benimle ilgili adli raporlar henüz daha katileşmediği ve henüz daha savcılığa intikal etmediği için şahsı alıkoymak mümkün değil. Yani şu anda bu şahıs ortalıkta dolaşıyor" dedi.
(İHA)
Kepez Aile Hekimliği’nde görevli Dr. Mustafa Aydın Arıkan, hastası M.Ç tarafından darp edildi. Hiçbir hatası olmadığını öne süren Dr. Arıkan’ın vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar mevcut. 25 yıldır doktorluk görevini yerine getiren evli ve iki çocuk babası Dr. Mustafa Aydın Arıkan, yarın sabah ameliyat olacak. Operasyon sonrası Dr. Arıkan’ın vücudunda kalıcı hasarlar kalırsa hekimlik görevini yerine getiremeyecek.
23 Ekim Cuma günü yaşanan darp olayını anlatan Dr. Mustafa Aydın Arıkan, "Ben odamda oturuyordum. Bir hasta enjeksiyon için gelmiş. Bir antibiyotik iğnesi enjeksiyonuymuş. 12 saatte bir yapılması gereken bir enjeksiyonmuş ve hasta bunu 3-4 saat önce yaptırmış. Geldiği zaman hemşire hanımlar daha 6-7 saat olduğunu, bu kadar erken yapılmasının antibiyotik iğnesi olduğu için kendisine zarar verebileceğini söylemişler. Fakat şahıs bunu dinlememiş ve bağırarak iğneyi yaptırmak istemiş. Gürültüsü bana kadar geldi, hemşire hanımlardan biri bana gelerek durumu izah etti. O sırada sağlık ocağında tek hekimdim, hemşire hanımlar korkmasın diye gidip konuşmaya karar verdim. Konuşmaya gittiğimde antibiyotiğin ona zararlı olabileceğini söyleyebilecek aşamaya bile gelemedik. Çünkü devamlı bağırıyordu ve hiçbir şey dinlemiyordu. Ama bu noktaya gelemedik ve kalktı bağırdı ve üstüme yürümeye başladı. Engel olmaya çalıştım, ama saldırdı. Yere düştükten sonrasını hatırlamıyorum. Hemşire hanımların söylediği kadarıyla bayağı vurmaya devam etmiş. Bu olaylardan sonra polisi çağırdık. Şahıs karakola gitti, ben de acil servise geldim" dedi.
"BİR GÖZÜM DEVAMLI ÇİFT GÖRÜRSE HASTALARI MUAYENE ETMEM MÜMKÜN DEĞİL"
Vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğunu ve sol gözünün çift gördüğünü söyleyen Dr. Arıkan, "Şu an itibariyle sağ elimde bir kırık, burun tabanımda ayrı bir kırık, ayrıca, göz tabanımda da ayrı bir kırık olmak üzere 3 ayrı yerimde kırık var. Olayın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen hala daha şikayetlerim devam ediyor. 10 gündür çift görüyorum. Sol gözümde diplofi var ve çift görüyorum. Aynı zamanda sağ el kırığım düzeldikten sonra rehabilitasyona gideceğim ve hem gözümdeki çift görme için hem de elimdeki kırık için bir düzelme garantisi de yok. Nihayetinde burada kalıcı problemler olabilir. Bunlar benim işimi direk olarak etkileyecek şeyler. Elimi kullanamazsam, aynı zamanda bir gözüm devamlı çift görürse benim hastaları muayene etmem de mümkün değil. Ayrıca, olaydan bir süre sonra bulantı ve baş dönmesi atakları başladı. Bunun da kulağıma aldığım şiddetli darbeden sonra meydana geldiği anlaşıldı. Bunlar da halen tam olarak geçmiş değil. Şahsa olumsuz bir şey söylemediğimiz halde üstelik, hayır bile demediğimiz halde bu kadar bir saldırıya maruz kaldık" diye konuştu.
"SAĞLIK OCAKLARINDA GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR"
Sağlık ocaklarında güvenlik zafiyeti olduğunu da sözlerine ekleyen Dr. Mustafa Aydın Arıkan, "Tabii bu aynı zamanda da güvenlik zafiyetini de ortaya koyuyor. Çünkü, iyi kötü hastanelerde bir güvenlik mekanizması var. Ama sağlık ocaklarında böyle bir şey yok. Biz orada tek başımıza kalıyoruz. Cumartesi günleri de nöbet konuldu aile hekimlerine, biliyorsunuz. Cumartesi günkü nöbetler daha kötü. O zamanlarda orada sadece bir hemşire ve bir doktor oluyor ki o doktor bayan da olabilir. Sahte rapor isteyenlerden tutun, uyuşturucu yazdırmak isteyenlere kadar her çeşit insan geliyor. Orada mutlaka bir güvenlik mekanizması olması lazım. Çünkü bunun önüne başka türlü geçmek mümkün değil. Bu artık rutin bir olay haline geldi. Artık çok sık duymaya başladık. Hemen hemen her gün hastanelerde, sağlık ocaklarındaki olayları duyuyoruz, ama bunun hasarı çok kalıcı oluyor" dedi.
"CANIMI KURTARDIĞIMA SEVİNİYORUM"
Yaşanan olaydan sonra vücudunun çeşitli yerlerine ağır darbeler almasına rağmen canını kurtardığına sevinen Arıkan, "Benim başıma gelen olay çok basit bir sebepten. Ortada hiçbir şey yokken olan bir şey. Bende bu aydan sonra kalıcı bir takım hasarlar oluşabilir. Ama ben canımı kurtardığıma seviniyorum açıkçası. Burada hayatımı da kaybedebilirdim. Şahsın cebinde bıçağı ya da tabancası da olabilirdi. Bunlarla ilgili olarak hiçbir kontrol mekanizması yok çünkü. Ben bu kadar ağır bir şiddet gördüğüm halde canımı kurtardığıma seviniyorum, fakat tedbir alınması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞMALAR YAPILMALI VE CEZALAR CAYDIRICI OLMALI"
Doktorlara yönelik şiddet olaylarına karşı bir takım çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Arıkan, "Bir takım adımlar atıp, kamu spotlarıyla da, bazı konuların doktorların inisiyatifinde olmadığı, bazı hususlarda doktora ısrar edilmemesi gerektiğine yönelik bir takım çalışmalar yapılabilir. Ayrıca cezaların da caydırıcı olması gerektiğine inanıyorum. Benim bu hale gelmeme sebep olan kişi şu anda dolaşıyor. Benimle ilgili adli raporlar henüz daha katileşmediği ve henüz daha savcılığa intikal etmediği için şahsı alıkoymak mümkün değil. Yani şu anda bu şahıs ortalıkta dolaşıyor" dedi.
(İHA)