İşte Uğur'un Belçika Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz’in FETÖ'cüler tarafından nasıl taciz edildiğine dair yazısı...
Hep söylüyoruz, Türkiye’nin dış temsilcilikleri FETÖ’cü dolu. Vatanını seven, ülkesi için çalışacak, yurt dışındaki Türkiye kökenli vatandaşlarının haklarını koruyup, kollayıp takip edecek elçi ve elçilik mensubu bulmak o kadar kolay olmuyor.
Peki, elimizdeki vatanseverlerin kıymetini biliyor muyuz?
Size Belçika Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz’in nasıl FETÖ’cülerin açtığı kampanya sonucunda kurban edilmeye çalışıldığını anlatacağım.
Veysel Filiz yıllardır yurt dışındaki Türk sivil toplum kuruluşlarında görev alan, yetiştiği Fransa’nın dilini ve birkaç dili daha mükemmel konuşan ama bir o kadar da anavatanına bağlı, asimile olmamış bir isim.
Belçika’da Brüksel Büyükelçiliği’nde basın müşaviri olarak göreve başladığında da çok sevindim. Çünkü o proaktif, kararlı vatansever duruşu ve tavrıyla bir farklılık ortaya koyacaktı.
Nitekim kısa sürede bunu gördük de. Belçika’daki Fransızca ve Flamanca yayınlanan gazetelerden Türkçe yayınlananlara dek hepsiyle iyi ve aktif ilişkiler kurdu, onlarla çeşitli kahvaltılı toplantılar düzenleyip Türkiye ve elçilik faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulunup sıcak teması muhafaza etti.
Ve FETÖ konusunda da tam beklediğim gibi davrandı. Hiç taviz vermedi ve üzerlerine gitti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptığı açıklamalarla da tüm alçakların hedefi hâline geldi.
BASIN MÜŞAVİRİNİN ANTİ-FETÖ DURUŞU RAHATSIZ ETTİ
Veysel Filiz, 15 Temmuz’un hemen ardından Gazet van Antwerpen gazetesine verdiği bir demeçte terör örgütlerinin Belçika’daki para trafiğinin ortaya çıkarılması çağrısında bulunarak şöyle dedi:
“Geçtiğimiz cuma günü yapılan darbe girişimi Gülen tarafından yönetilmiştir. Bu örgüt kendini çok iyi satabiliyor. Hatta Amerika dışarı atarsa Gülen’in Belçika’da Beringen’e yerleşme imkânlarını araştırdığı konuşuluyor. FETÖ IŞİD ve PKK gibi bir terör örgütüdür. Nokta. Tüm bu sözde sosyal ve kültürel dernekler, okullar ve şirketler bu hareket için para toplayan ağın parçasıdır. Bunları destekleyenler de terörü doğrudan desteklemektedir.”
Ancak yayınlanan haberlerden bazılarında Gülen kuruluşlarının Flaman hükûmeti ve Başbakanı Geert Bourgeois ile iyi ilişkileri olduğuna dair ifadeler yer aldı.
Bu sözler Filiz’in ağzından çıkmış gibi Belçika’daki FETÖ’cü Zaman gazetesi tarafından bol bol çarpıtıldı. Başbakan Geert Bourgeois da haberi hiç araştırmadan Veysel Filiz’i suçlayan açıklamalar yaptı. Bu kepaze gazetenin muhabiri Rıza Doğan ile Belçika’nın resmî haber ajansı Belga ve Flamanca yayın yapan Morgen gazetesi Filiz’i hedef alarak FETÖ’cülere sahip çıktı.
FETÖ’CÜ ÇARPITMA İÇİN ÖZÜR DİLEMEK
Türkiye Cumhuriyeti’nin Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay ise tutup Flaman Başbakan’ı Geert Bourgeois’yı ziyaret etti. Büyükelçi Olcay, ziyaretinin ardından yaptığı bilgilendirmede Başbakan’a haberdeki çarpıtmayı anlattığını ve “kendi adına” özür dilediğini, devletin ve milletin adına bir özür dilemenin söz konusu olmadığını söyleyip “Başbakan son derece memnun kaldı. Türkiye ve Belçika iki dost ve müttefik bir ülke. Yanlışlığa ve yanlış anlaşılmaya meydan vermedik” dedi.
Böyle mi yapılmalıydı? Çarpıtma haberlerden dolayı özür mü dilenmeliydi? Dik duruş bu mudur?
Veysel Filiz bu saldırıların hedefi olduğu sırada o kadar yalnız bırakıldı ki önemsiz bir bürokratik hata yaptı. O bürokratik ayrıntıda kendisini ispat etmesine rağmen Veysel Filiz’i harcamak isteyen lobi durmadı ve konuyu abartarak kelle istemeye vardırdı işi.
Aslında kararlı duruşu ve FETÖ’ye karşı amansız tutumu, korkmaması, onu hedefe oturtan en büyük etkendi.
TÜRKİYE-BELÇİKA ARASINDA PKK’LIDAN “KÖPRÜ” KURULDU
Şimdi çok çarpıcı bir örnek.
Eğer Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay, Basın Müşaviri Veysel Filiz’e danışmış olsaydı örneğin Belçika’da skandal bir biçimde Devlet Bakanı yapılan Yeni Flaman İttifakı Milletvekili, ama aslında PKK’lı olan Zuhal Demir’i tuhaf biçimde “Belçika ile Türkiye arasında bir köprü vazifesi görecek” diye kabullenmezdi.
Zuhal Demir net PKK’lı. Zaten Belçika devlet televizyonu Canvas’da, De Afspraak programına çıkıp PKK yürüyüşlerine katılmasının doğal olduğunu söyleyebilecek kadar pervasız. Öcalan’ın fotoğrafı ve PKK bayrağı önünde konuşma yaparken görüntüleri var. PKK kıyafetleriyle verdiği pozlar da. Ortaya çıkan skandalı örtmek için Federal Parlamento Başkanı Siegfried Bracke Büyükelçi Olcay’ı davet edip ona “Sorunu aşmak gerektiğini” söyledi.
Ve sorun aşıldı da.
Ama nasıl? Büyükelçi Mehmet Hakan Olcay’ın Zuhal Demir denen PKK’lı kadının “Türkiye ile Belçika arasında köprü olacağı” açıklamasıyla.
Tam ibretlik bir “sorun aşma” hikâyesi.
Kutlayalım bunu.