Her geçen gün daha da büyüyerek yeni projelere imza atan İhlas Eğitim Kurumları, hedeflediği rotasına emin adımlarla ilerliyor. “Yaz boyunca öğrencilerimizi nasıl daha iyi yetiştiririz, onun derdine düştük” diyen İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Bedri Yeltekin, yeni eğitim-öğretim dönemi başta olmak üzere değişen müfredat ve okul fobisi vb. konuları gazetemize değerlendirdi. İşte Yeltekin’in sorularımıza verdiği cevaplar:
¥ Okullar bugün açılıyor. Öğrenciler ve veliler çok heyecanlı. Öğretmenler ve siz yöneticilerde heyecan var mı?
Olmaz mı? Öğrencilerden daha heyecanlı olduğumuzu söyleyebilirim. Yaz boyunca öğrencilerimizi nasıl daha iyi yetiştiririz, daha iyi ve başarılı insanlar olmalarını nasıl sağlarız diye düşündük ve çalıştık. Çocuklarımız için bu kadar düşündükten ve çalıştıktan sonra ilk zilin çalışı biraz heyecan yapıyor hâliyle.
¥ Okul fobisi gündemde... Okula başlama konusunda sıkıntı çeken çocukların sayısının artmasını neye bağlıyorsunuz?
Bu durum tamamen anne baba tutumlarıyla ilgili. Eğer herhangi bir durum karşısında ebeveyn rahatsa, çocuklar da rahat olur. Okula başlamadan önce anne sürekli çocuğuna okulda başına bir şey gelmemesi için tavsiyelerde bulunuyor, okulun içinde kaybolması durumunda ne yapması gerektiğiyle ilgili talimatlar sıralıyorsa, çocukta kaygı oluşması normaldir. Aynı şekilde okuldan eve dönen çocuğa “Bugün başına kötü bir şey geldi mi?” “Hiç ağladın mı?” gibi negatif sorular sormak da, çocuklarda “okulun kötü şeyler yaşanan bir yer” olduğu algısına yol açar. Bunun yerine, “Bugün okulda eğlendiniz mi?”, “Seni en mutlu eden şey neydi?” türü sorular sormak gerekir.
¥ Öğrenciler yaklaşık üç ay tatil yaptılar. Siz eğitimciler de tatil yapıyor musunuz?
Tabii karneyi verip koşarak tatile çıkmıyoruz. Önce bir önceki eğitim-öğretim yılının değerlendirmesini yapıyoruz öğretmen arkadaşlarımız ve idarecilerimizle birlikte. Doğru yaptığımız şeyler, değiştirilmesi veya güncellenmesi gereken alanlar tek tek listeleniyor. Sonra biraz tatil yapıp tekrar geliyor ve bu sefer bir sonraki eğitim-öğretim yılına hazırlanmaya başlıyoruz. Eğer biz de okulun açıldığı gün gelirsek her şey aynı tas, aynı hamam devam eder. Hâlbuki değişimin en hızlı yaşandığı alan belki de eğitimdir. Öğretmen arkadaşlarıma da zaman zaman söylediğim bir şey var. Diğer meslek grupları yürürken, biz koşmak zorundayız. Onlar koşmaya başladığında, bizim depara kalkmamız gerekir. Müfredat programlarında yapılan güncellemeler de bu amaca yönelik yapıldı; öğrencilerin hızına yetişebilmek.
¥ Programların güncellenmesine değindiğiniz... Müfredat programlarındaki değişiklik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemiz için çok olumlu bir gelişmeydi müfredat programlarının güncellenmesi. 2017-2018 eğitim-öğretim yılında 1, 5 ve 9. sınıflarda yeni müfredat programı uygulanacak. Biz de İhlas Koleji olarak üzerimize düşeni yaptık ve bütün öğretmenlerimiz değişen müfredatı detaylı bir şekilde incelediler. İncelemenin ardından da kapsamlı bir rapor hazırlayıp bakanlık yetkilileriyle paylaştık. Tabii hâlâ değişmesi veya iyileştirilmesi gereken alanlar var. Ancak biz müfredat üzerinden politik tartışmaların içine çekilmeye devam edersek gerekli iyileştirmeleri yapamayız. Türkiye’de maalesef müfredatla ilgili yaşanan tartışmaların neredeyse tamamı siyasi zeminde yapılıyor. Bu çok yanlış.
¥ Peki, müfredat değişikliğiyle tam olarak ne amaçlandı?
Değişikliğin en büyük sebeplerinden bir tanesi bireyin ve toplumun değişen ihtiyaçları elbette. Bilgiye ulaşma yollarının kolaylaşması ve hızlanması... Öğretmen artık bilgi transferi yapan kişi olmaktan çıktı, öğrenme lideri konumuna geldi. Bütün bunlar yan yana geldiği zaman eğitimde niteliğin artması ihtiyacı doğdu ve bakanlık bunu öğretim programlarında kademeli olarak bir değişiklik yaparak gerçekleştirmek istedi. Öğrencilerimiz ayrıca sınav sistemlerinden dolayı çok fazla bilgiye maruz kalıyorlar ve öğretimin yanında eğitimi biraz ihmal edebiliyoruz. Yeni müfredat bunun da önüne geçecek şekilde tasarlandı.
Önceliğimiz iyi bireyler yetiştirmek
“Üniversite yerleştirmelerinde öğrencilerimiz bizleri çok memnun etti” diyen Yeltekin şöyle devam etti: Onlara teşekkür ederim. 21 öğrencimiz tıbbı kazandı. Öğrencilerimizin tamamına yakını seçkin üniversitelere yerleştiler. Ama her zaman söylediğimiz gibi bizim önceliğimiz iyi insan olmaları. Bunun için yaptığımız birçok şey var. Öncelikle öğretmenlerimizi seçerken çok titiz davranıyoruz. Öğrencilerimize rol model olabilecek, onlara birçok konuda rehberlik edebilecek öğretmenlerle çalışıyoruz. Öğrencilerimizin iyi ve saygılı bireyler olarak yetişmelerine uygun bir okul iklimi oluşturuyoruz.
İnşallah 2017-2018 eğitim-öğretim yılı ülkemiz için çok güzel geçer. Bu sene artık bütün çocuklar iyi olsun, mutlu olsun istiyoruz. Televizyonda haber seyrederken içimiz kan ağlıyor. Dünyanın bir tarafında çocuklar mutlu mesut yaşarken, diğer tarafında gözyaşı dinmiyor. Böyle bir durumda bizim de çok rahat olmamız beklenemez. Hiçbir şey yapamasak bile üzülmemiz ve dua etmemiz gerekiyor. Öğrencilerimizin de hem kendi durumlarına şükretmeleri hem de farkındalığı yüksek bireyler olarak yetişmeleri için dünyada neler olup bittiğini öğrenmeleri lazım. İnşallah bu sene kötü haberler azalır, iyi haberler çoğalır.
Mahmut Özay - Türkiye gazetesi
dikGAZETE.com