Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu , “Bebeğe ulaşan kan miktarı, vücut için oldukça önemlidir. Çünkü beyin ve kalp gibi organlar, bu sayede gelişimini sürdürür. Bebeklerde oluşan gelişme geriliği iki şekilde meydana gelir, simetrik gelişme geriliği ve asimetrik gelişme geriliği. Simetrik gelişme geriliği, ultrasonda yapılan kontrollerde bebeğin baş, karın ve bacak boyu ölçülür ve bebeğin bu ölçümleri gelişim göstermesi gereken haftaya göre geride kaldığı saptanır. Bu gibi gelişme geriliği daha seyrek olarak meydana gelse de hamileliğin erken dönemlerinde fazla belirti göstermemesi sebebi ile tespit edilmesi oldukça zordur. Bundan dolayı daha ciddi problem yaşanabilir. Bu gelişme geriliği kromozom anomalileri, hamilelik sürecinde yaşanan iltihaplı hastalıklar, anatomik problemler, annenin beslenme bozukluğu ve sigara kullanması neticesinde meydana gelebilir. Asimetrik gelişme geriliği, bu gelişim geriliği ise hamilelik sürecinin ilerleyen haftalarında meydana gelir. Bebeğin bel kalınlığı ölçümü, bacak ve kafa çevresine kıyasla daha küçük kalıyor ise, asimetrik gelişme geriliği teşhisi konabilir. Şayet anneden bebeğe giden kan miktarının azalırsa bu sorun meydana gelebilir. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi gebelik sorunları nedeni ile görülmektedir” dedi.
BEBEKTE GELİŞME GERİLİĞİNİN TANISI NASIL KONUR? TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
“Bebeklerde meydana gelen gelişme geriliğinin teşhisi için bebeğin kaç haftalık olduğunun tespit edilmesi gerekir” diyen Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu şöyle devam etti, “Bu amaçla da ultrason kontrolleri ve gebelik haftaları çizelgesi incelenir. Bunun dışında anne adayından çeşitli bilgiler istenir ve bu veriler neticesinde bir kanıya varılır. Bu bilgiler içerisinde; anne adayının bir önceki gebeliğinde gelişme geriliği hikâyesinin olması, anne adayının taşıdığı hastalıklar ve geçirmiş olduğu hastalıkların değerlendirilmesi yapılır. Kısaca gelişme geriliğe yol açabilecek bütün etkenlerin araştırılması neticesinde bebeğin haftasına göre gelişim ölçümlerinde geri kalması halinde gelişme geriliği teşhisi koyulabilir. Ultrason ile yapılan muayene neticesinde ölçümlerde simetrik ya da asimetrik gelişme geriliğinin yaşandığı saptanabilir. Bu durumda ise bebeğin organları ve vücut yapısı detaylı bir şekilde ultrason değerlendirmesine tabii tutulur. Bunun yanı sıra renkli doppler uygulamasından da yararlanılabilir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda gerekli olan tedavi adımları belirlenir” diye konuştu.
Ali Osman Koyuncuoğlu aynı zamanda, “Gelişme geriliği mevcut ise ilk olarak bebeğin doğumu planlanır. Şayet doğuma daha uzun bir süre varsa ve gelişme geriliği erken saptanmış ise hamilelik sürecinde yaşanan iltihaplı hastalıkların, kromozomal hastalıkların ve bebeğin yapısındaki anormalliklerin inceleme altına alınması gerekir. Yapılan araştırmalar neticesinde problem tespit edilirse ve bebek için ciddi bir durum mevcut ise gebeliğin sonlandırılması söz konusu olabilir. Hayati tehlike söz konusu değilse anne adayının ve bebeğin sağlığı ön planda tutularak, fiziksel hareketlerin kısıtlanmasına yönelik çalışmalara başvurulabilir” diyerek sözlerini tamamladı.
ŞEYDA CEYLAN
dikGAZETE.com