- "Döviz kurlarının yükselmesi, uluslararası gelişmeler ve kaynak vadelerinin kısa olması nedeniyle bir kısım büyük gruplara ait kredilere ilişkin ortaya çıkan hususlar münferit olaylar olup, toplam kredileri 2,2 trilyon lira seviyesine ulaşan bankacılık sektörü bu tür kredileri yönetebilecek güç ve kabiliyettedir"
- "Sektörün aktif kalitesinin en temel göstergelerinden olan takibe dönüşüm oranı yüzde 2,89 ile tarihi düşük seviyelerdedir"
- "Kredilere ilişkin olarak kurumumuzca yapılan stres testi, senaryo analizleri ve diğer çalışmalarında, kötü koşullarda dahi, oluşabilecek olumsuz etkiler, bu kredi büyüklüğü içerisinde yönetilebilir seviyelerde kalmaktadır"
İSTANBULBankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, döviz kurlarının yükselmesi, uluslararası gelişmeler ve kaynak vadelerinin kısa olması nedeniyle bir kısım büyük gruplara ait kredilere ilişkin ortaya çıkan hususların münferit olaylar olduğunu belirterek, "Toplam kredileri 2,2 trilyon lira seviyesine ulaşan bankacılık sektörü bu tür kredileri yönetebilecek güç ve kabiliyettedir." dedi.
Akben, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk bankacılık sektörünün güçlü likidite yapısıyla kredi büyümesini sağlıklı bir şekilde devam ettirdiğini belirtti.
Sektörün gerek mali yapısı, gerek uluslararası düzenlemelere ve yasal sınırlara uyum bakımından son derece sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu vurgulayan Akben, sermaye yeterliliği rasyosunun yüzde 16,7 ile gerek yasal sınırın, gerekse hedef oranın oldukça üzerinde bulunduğuna dikkati çekti.
Akben, en güncel Şubat 2018 rakamlarıyla öz kaynak karlılığının ise yüzde 14,5 olduğunu ifade etti.
Likidite rasyolarının son derece iyi seviyelerde devam ederken, kaldıraç oranının oldukça düşük düzeyde bulunduğunu söyleyen Akben, diğer taraftan, bankacılık sektörünün güçlü yurt dışı ilişkilerinin de etkisiyle sendikasyon kredilerinde yenileme oranını yüzde 110 seviyesine yükseltebildiğini dile getirdi.
"Konut kredilerinde takibe dönüşüm oranı sadece yüzde 0,41"
Mehmet Ali Akben, mart ayı sonu itibarıyla kur ve parite etkisinden arındırılmış toplam kredi büyüme oranının yüzde 19,3 ve söz konusu büyümenin ağırlıklı olarak ticari krediler kaynaklı olduğunu belirtti.
Ticari kredilerin büyüme oranının yüzde 21,3, bireysel kredilerin büyüme oranının ise yüzde 13,6 seviyesinde bulunduğunu ifade eden Akben, şöyle devam etti:
"Mevduat tarafında ise yine kur ve parite etkisinden arındırılmış büyüme oranı yüzde 17,1'dir. Dolayısıyla sektör sağlıklı yapısını, güçlü büyüme oranları ile sürdürmektedir. Sektörün aktif kalitesinin en temel göstergelerinden olan takibe dönüşüm oranı yüzde 2,89 ile tarihi düşük seviyelerdedir. Konut kredilerinde takibe dönüşüm oranı sadece yüzde 0,41 iken Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatıyla kullandırılan kredilerde takibe dönüşen alacak oranı ise yüzde 0,84 ile düşük seviyelerde seyretmektedir."
"Sektör münferit hususları yönetebilecek güç ve sağlamlıkta..."
BDDK Başkanı Akben, döviz kurlarının yükselmesi, uluslararası gelişmeler ve kaynak vadelerinin kısa olması nedeniyle bir kısım büyük gruplara ait kredilere ilişkin ortaya çıkan hususların münferit olaylar olduğunu söyledi.
Toplam kredileri 2,2 trilyon TL seviyesine ulaşan bankacılık sektörünün bu tür kredileri yönetebilecek güç ve kabiliyette olduğunu vurgulayan Akben, "Nitekim, sektör, nasıl ki geçmiş dönemlerde denizcilik, turizm kredilerini sağlıklı bir şekilde yönettiyse, yine bu tür münferit hususları yönetebilecek güç ve sağlamlıktadır." dedi.
Akben, kredi ödemlerinde zaman zaman şirketlerin nakit akımlarına bağlı olarak erken kapamalar olduğu gibi bazen vade uzatımlarının da gündeme gelebildiğini belirtti.
Bu tür hususların doğal karşılanması gerektiğini ve tüm dünyada benzer uygulamalara rastlanabildiğini ifade eden Akben, "Diğer taraftan, kredilere ilişkin olarak kurumumuzca yapılan stres testi, senaryo analizleri ve diğer çalışmalarında, kötü koşullarda dahi, oluşabilecek olumsuz etkiler, bu kredi büyüklüğü içerisinde yönetilebilir seviyelerde kalmaktadır" dedi.