Terör saldırılarında yakınları şehit olan aileler, Ramazan Bayramı’na buruk girdi. Geçen yıl ekim ayında Jandarma Uzman Çavuş olan oğlunu şehit veren Alişan Şahin, bayramın ilk gününü oğlunun kabri başında geçirdi.
Eskişehir Kanlıkavak Şehitliği’nde aileler, Ramazan Bayramı’na terör saldırılarında şehit olan yakınlarının burukluğuyla girdi. Şehit olan evlatları, babaları ve eşleri için kabirleri başında dua eden yakınları, bir bayram daha hüzün yaşadı. Bazı şehit yakınları kabir başında gözyaşı dökerken, bazıları ise kabirlerin bakımıyla ilgilendi.
Geçtiğimiz yıl ekim ayında Erzurum’un Şenkaya ilçesinde PKK’lı teröristlerle girilen çatışma sonucu şehit olan Eskişehirli Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Şahin’in yakınları da Ramazan Bayramı’na şehitlikte giren ailelerden biriydi. Şehit babası Alişan Şahin, kardeşiyle birlikte ziyaret ettiği oğlunun kabri başında dualar okudu. Ardından şehidinin kabrini temizleyen baba Şahin, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
"Benim tek oğlumdu, ’Vatan, millet ve bayrak için ben buradayım’ dedi"
Oğlundan ayrı geçirdiği ilk bayramı şehidinin kabri başında geçiren baba Alişan Şahin, acılarının hala devam ettiğini söyleyerek, "Ateş düştüğü yeri yakar misali, bizim her zaman acılarımız sanki dün olmuş gibi devam ediyor. Tabi biz bir yandan onurluyuz, bir yandan gururluyuz ve bir yandan da üzüntümüz sonsuza dek kalbimizde. Benim tek oğlumdu, ’Vatan, millet ve bayrak için ben buradayım’ dedi. Tabi göreve katılıp da kısa bir sürede şehit olması bizi çok dağladı. 7 aylık bir süre içerisinde biz bu yiğidi kaybettik" ifadelerini kullandı.
"’Yarın yapacağımız operasyonu televizyondan izlersin baba’ dedi"
Baba Şahin, şehit düşmeden bir gün önce oğluyla gerçekleştikleri telefon görüşmesinden bahsederek, "Şehit olmadan 1 gün önce saat 14.10’da telefonla görüştük, ’Yarın için operasyona çıkacağım’ dedi. ’Aman dikkat et Allah yar ve yardımcınız olsun’ dedim. Bir de, ’Yarın yapacağımız operasyonu televizyondan izlersin baba’ dedi. Demek ki kendini izletecekmiş. Biz böyle bir üzüntüye, böyle bir acıya nail olduk. Sanki, anlaşmalı gibi. Tabii ki ne kadar yansak, tutuşsak yüce Rabbim’in takdir-i ilahisi her babaya, her yiğide nasip olmayacak bir mertebe. Biz böyle yiğitleri vereceğiz ki vatan, millet huzur içinde olsun. Her ne kadar biz bu huzur ve mutluluğu yaşarken, acıyı da daha fazla yaşıyoruz. İşte bayramlarda özel günlerde veya farklı bir düğün derneklerde böyle biz yıkılıyoruz, üzülüyoruz" şeklinde konuştu.
"Bu şehitlik bize bir asır sonra tekrar nasip oldu"
Ayrıca Çanakkale Muharebesinde iki amcasının şehit olduğunu ve bir asrın ardından oğlunun şehit olduğunu belirten Şehit Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Şahin’in babası Alişan Şahin, "Şimdi, bu şehitlik bize bir asır sonra tekrar nasip oldu. Benim amcalarım da Çanakkale’de idi 1915 yılında Durmuş Ali amcam, Mehmet Ali amcam şehit kalıyor. Sanki Allah’ın takdir-i ilahisi, bir asır yüz yıl değil mi? Bu bizi bir mertebeye daha eriştirdi. Hadise böyle, her gün üzülmek çare de değil. Bazen kendi kendimizi teselli ediyoruz şehadetiyle. Yarın insanın ömrünün ne kadar olacağını Allah’tan sonra kimse bilemiyor. Her şey takdir-i ilahi, yazgı. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Vatanın birliğini, düzenini bozmak isteyenlere de Cenab-ı Allah onlara da fırsat vermesin. Cenabı Allah’ın Gaffar adıyla yok eylesin, ilhak eylesin. Onları da bu milletin gencecik insanların, ailelerin birbirinden kopmalarına, üzülmelerine vesile olanlara ben çok tepkiliyim" dedi.
(İHA)
Eskişehir Kanlıkavak Şehitliği’nde aileler, Ramazan Bayramı’na terör saldırılarında şehit olan yakınlarının burukluğuyla girdi. Şehit olan evlatları, babaları ve eşleri için kabirleri başında dua eden yakınları, bir bayram daha hüzün yaşadı. Bazı şehit yakınları kabir başında gözyaşı dökerken, bazıları ise kabirlerin bakımıyla ilgilendi.
Geçtiğimiz yıl ekim ayında Erzurum’un Şenkaya ilçesinde PKK’lı teröristlerle girilen çatışma sonucu şehit olan Eskişehirli Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Şahin’in yakınları da Ramazan Bayramı’na şehitlikte giren ailelerden biriydi. Şehit babası Alişan Şahin, kardeşiyle birlikte ziyaret ettiği oğlunun kabri başında dualar okudu. Ardından şehidinin kabrini temizleyen baba Şahin, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
"Benim tek oğlumdu, ’Vatan, millet ve bayrak için ben buradayım’ dedi"
Oğlundan ayrı geçirdiği ilk bayramı şehidinin kabri başında geçiren baba Alişan Şahin, acılarının hala devam ettiğini söyleyerek, "Ateş düştüğü yeri yakar misali, bizim her zaman acılarımız sanki dün olmuş gibi devam ediyor. Tabi biz bir yandan onurluyuz, bir yandan gururluyuz ve bir yandan da üzüntümüz sonsuza dek kalbimizde. Benim tek oğlumdu, ’Vatan, millet ve bayrak için ben buradayım’ dedi. Tabi göreve katılıp da kısa bir sürede şehit olması bizi çok dağladı. 7 aylık bir süre içerisinde biz bu yiğidi kaybettik" ifadelerini kullandı.
"’Yarın yapacağımız operasyonu televizyondan izlersin baba’ dedi"
Baba Şahin, şehit düşmeden bir gün önce oğluyla gerçekleştikleri telefon görüşmesinden bahsederek, "Şehit olmadan 1 gün önce saat 14.10’da telefonla görüştük, ’Yarın için operasyona çıkacağım’ dedi. ’Aman dikkat et Allah yar ve yardımcınız olsun’ dedim. Bir de, ’Yarın yapacağımız operasyonu televizyondan izlersin baba’ dedi. Demek ki kendini izletecekmiş. Biz böyle bir üzüntüye, böyle bir acıya nail olduk. Sanki, anlaşmalı gibi. Tabii ki ne kadar yansak, tutuşsak yüce Rabbim’in takdir-i ilahisi her babaya, her yiğide nasip olmayacak bir mertebe. Biz böyle yiğitleri vereceğiz ki vatan, millet huzur içinde olsun. Her ne kadar biz bu huzur ve mutluluğu yaşarken, acıyı da daha fazla yaşıyoruz. İşte bayramlarda özel günlerde veya farklı bir düğün derneklerde böyle biz yıkılıyoruz, üzülüyoruz" şeklinde konuştu.
"Bu şehitlik bize bir asır sonra tekrar nasip oldu"
Ayrıca Çanakkale Muharebesinde iki amcasının şehit olduğunu ve bir asrın ardından oğlunun şehit olduğunu belirten Şehit Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Şahin’in babası Alişan Şahin, "Şimdi, bu şehitlik bize bir asır sonra tekrar nasip oldu. Benim amcalarım da Çanakkale’de idi 1915 yılında Durmuş Ali amcam, Mehmet Ali amcam şehit kalıyor. Sanki Allah’ın takdir-i ilahisi, bir asır yüz yıl değil mi? Bu bizi bir mertebeye daha eriştirdi. Hadise böyle, her gün üzülmek çare de değil. Bazen kendi kendimizi teselli ediyoruz şehadetiyle. Yarın insanın ömrünün ne kadar olacağını Allah’tan sonra kimse bilemiyor. Her şey takdir-i ilahi, yazgı. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Vatanın birliğini, düzenini bozmak isteyenlere de Cenab-ı Allah onlara da fırsat vermesin. Cenabı Allah’ın Gaffar adıyla yok eylesin, ilhak eylesin. Onları da bu milletin gencecik insanların, ailelerin birbirinden kopmalarına, üzülmelerine vesile olanlara ben çok tepkiliyim" dedi.
(İHA)