USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Batı başta olmak üzere çok sayıda ülkede "etki ajanlığıyla" mücadele yasal zemine sahip

Türkiye'de "etki ajanlığına" karşı gündeme gelen yasama çalışmaları tartışılırken, Batı devletleri başta olmak üzere birçok ülkede yabancı hükümetlerin tesirlerine karşı tedbirler kanunlarla yasal çerçeveye bağlandı.

Batı başta olmak üzere çok sayıda ülkede
30-05-2024 12:08
Google News
Ankara

AA muhabiri, Türkiye'de de gündeme gelen "etki ajanlığına" karşı yasama çalışmalarına dair dünyadaki farklı uygulamalar hakkındaki bilgileri derledi.

Son yıllarda dünya çapında yaygınlık gösteren "etki ajanlığı" yasası, yabancı fonlu medya ve sivil toplum kuruluşlarını hedefliyor. Bu yasanın hızla farklı ülkeler tarafından kabul edilmesi, uluslararası gerilimin ve ulusal otoritelerin iç politika ve kamuoyundaki yabancı etkisine dair endişesinin artmasından kaynaklanıyor.

Bu yasanın yorumlanması ve uygulanması ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de hepsinin ortak noktası yabancı etkisi bulunan kuruluşların ayrıştırılması olarak ön plana çıkıyor.

Bu tür yasalar son yıllarda özellikle Batı'da yayılırken, Gürcistan'ın yanı sıra Bosna Hersek, Fransa, Kırgızistan, İngiltere ve Slovakya gibi ülkelerde de "etki ajanlığı" odaklı yasaların kabul edildiği ya da bu konu üzerinde konuşulduğu görülüyor.

İlk "yabancı etki ajanlığı" yasası olan Yabancı Temsilci Kayıt Yasası (FARA), ABD'de 1938'de Nazi propagandasıyla mücadele için çıkarıldı. Sonraki yıllarda bu süreç, Sovyetler Birliği'nin propaganda faaliyetlerine karşı yürütüldü. Hala yürürlükte olmasının yanı sıra önemli değişikliklere uğrayan yasada, propaganda konsepti kapsamdan çıkarılsa da ABD'de ulusal güvenliği ilgilendiren yabancı etkileri tespit etme amacı sürdürülüyor.

Avrupa Komisyonunun şeffaflığa dair yasa çalışmaları

Avrupa Komisyonu da Rusya ile uyuşmazlıklara ve çeşitli propaganda faaliyetlerine dair benzer direktif ortaya koydu. Avrupa Komisyonu, 12 Aralık 2023'te "Üçüncü Ülkeler Adına Çıkarların Temsil Edilmesine İlişkin Şeffaflık Direktifi" (Directive on Transparency of Interest Representation on Behalf of Third Countries) başlıklı teklifi "Demokrasi Savunması" paketi kapsamında ele aldı.

Teklif, üçüncü ülkeler adına çıkar temsilinde bulunanların demokratik hesap verebilirliği ve şeffaflığı konusunda bazı "uyumlaştırılmış gereklilikleri" ortaya koyuyor. Aralık 2020'de Avrupa Demokrasi Eylem Planı kapsamındaki çalışmayı geliştirmeye hedefleyen bu teklifle, özgür ve adil seçimlerin teşviki, dezenformasyonla mücadele, medya özgürlüğü ve çoğulculuğunun desteklenmesi amaçlanıyor.

Özellikle bir yasanın ya da politikanın oluşumu, gelişimi ve uygulanmasını ve AB'deki karar alma sürecini etkileyecek faaliyetlere odaklanılıyor.

Teklif çerçevesinde çıkar temsili hizmeti veren kurumlar, fonları ve bu kurumlar adına hizmet veren kuruşların sağladıkları bilginin artırılması bekleniyor. Bu çalışma, Avrupa Parlamentosunda 6-9 Haziran'da yapılacak seçimlerin ardından devam edecek.

Çıkar temsili faaliyetleri için şeffaflık ve habercilik gereklilikleri halihazırda AB üye ülkelerinde farklı şekillerde düzenlenmiş durumda. Avrupa Komisyonu, bu kapsamda iç pazarın işleyişini iyileştirmek, sınırlar ötesinde üçüncü ülkeler adına çıkar temsilciliği faaliyetleri yürütmek isteyen kuruluşlar için uyum maliyetlerini azaltmak ve düzenleyici ara kazancı önlemek amacıyla "uyumlaştırılmış bir yaklaşım" teklifinde bulunuyor.

Ayrıca şeffaflık araçlarıyla AB'nin demokratik hesap verilebilirliği güvence altına alınırken; açık toplumun ve temel değerlerin korunmasının sağlandığı belirtiliyor.

Bu direktif, üçüncü ülkeler adına yürütülen lobi faaliyetleriyle alakalı AB içerisinde ortak yüksek düzeyli şeffaflık ve demokratik hesap verilebilirlik sağlayacak.

Teklif kapsamında üye ülkelerin halihazırdaki yasalarında bulunan düzenlemelerin şeffaflık konusunda geliştirilmesi bekleniyor. Çıkar temsilinde bulunanların faaliyetleri kapsamında verilerin kamuya açık olması da gereklilikler arasında. Bu tür kuruluşların faaliyetlerine dair 4 yıllık kayıtlarını ve bilgilerini de saklaması gerekecek.

Üçüncü ülkeler adına faaliyet yürüten kuruluşlar arasında lobicilik, halkla ilişkiler şirketleri, düşünce kuruluşları, özel araştırma enstitüleri, kamu araştırma enstitüleri, medya ve sivil toplum kuruluşları gibi yapıların dahil olması bekleniyor.

Yeni kuralların uygulanmasının denetlenmesi çerçevesinde bağımsız ve tanımlı yetkileri bulunan ulusal denetleme otoritelerinin oluşturulması öngörülüyor.

Yasa tasarısını savunanlar bu yönergenin "yabancı ajan" yasaları ile benzerlik taşımadığını ve lobi faaliyetlerine karşı şeffaflığı sağlamanın amaçlandığını belirtiliyor. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından lobi faaliyetlerine karşı bu yasanın kullanılması hedefleniyor.

İngiltere de 2023'te bu "FIRS" yasasını kabul etti

İngiltere'de "Foreign Influence Registration Scheme" (FIRS), 11 Temmuz 2023'te yasalaştı ve Ulusal Güvenlik Yasası 2023 kapsamında, İngiltere politikasını yabancı hükümetler ve siyasal partiler doğrultusunda etkilemeyi amaçlayan düzenlemelerin kayıt altında olması gerekiyor.

FIRS kapsamında, "yabancı güç" yönlendirilmesiyle faaliyet yürütenler için "siyasal etki" ve "geliştirilmiş" olmak üzere iki kayıt aşaması bulunuyor. Buna, tüm İngiltere harici ülkelerin liderleri, hükümetleri veya yerel hükümetleri, hükümet ajansları ve otoriteleri ile siyasal partiler dahil ediliyor.

Yabancı etki faaliyetleri, başlatıldığı günden itibaren 28 gün içinde kayıt altına alınması gerekiyor. Söz konusu sürede kayıt zorunluğunu yerine getirmeyenler para cezası ya da 2 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor. FIRS kapsamında, "yabancı güçlerin" bizzat kaydı gerekmiyor.

FIRS'in iki aşamalı planıyla yabancı etkiye karşı İngiltere'nin siyasal sisteminin dayanıklılığının artırılması ve ulusal güvenlik riski oluşturan belirli "yabancı güçler ve yapıların" faaliyetlerine karşı daha büyük bir güvence sağlanması amaçlanıyor.

İngiltere'de yabancı güç için veya onun adına ya da ona yarar sağlama niyetiyle, "korunan bilgilerin" elde edilmesi veya ifşa edilmesi durumunda maksimum ceza, "ömür boyu hapis cezası" olarak belirlendi. Bu kapsama, kişinin davranışının amacının İngiltere'nin güvenliğine veya çıkarlarına zarar vereceğini bildiği veya makul olarak bilmesi gerektiği durumlar da dahil ediliyor.

"Korunan bilgi", İngiltere’nin güvenliğini veya çıkarlarını korumak amacıyla erişimin kısıtlandığı veya erişimin kısıtlanmasını beklemenin makul olduğu bilgi olarak görülüyor. Örneğin, bir hükümet binasındaki hassas belge de buna dahil edilirken sadece gizli materyallerle sınırlı kalınmıyor ve ülkenin güvenliğini veya çıkarlarını korumak için erişim kısıtlamalarının gerekli olup olmadığı koşuluna bağlı kabul ediliyor.

Ayrıca yabancı bir istihbarat servisinin, İngiltere'de veya İngiltere dışında ülkenin güvenliğine veya çıkarlarına halel getirebilecek faaliyetler yürütmesine maddi olarak yardımcı olanlara da maksimum 14 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Bu kapsamda, yabancı istihbarat servisine maddi olarak yardımcı olabilecek davranışlar arasında bilgi, bilgiye erişim, mal, hizmet veya para ya da para değeri gibi mali menfaatler sağlanması yer alıyor.

Belçika

Avrupa Parlamentosundaki yolsuzluk skandalının ardından Belçika'da da bu konuya ilişkin önlemler alındı.

Ceza kanununda "yalnızca savaş zamanında ve düşman ülkelerden yöneltilen" tehditleri içeren yasa değiştirilerek, "yabancı bir gücün karar alma süreçlerine müdahalesini suç sayan" yeni bir hüküm eklendi.

Yeni yasaya göre, Belçika hükümetinin bilgisi olmadan, ulusal çıkarlara zarar vermek amacıyla aktif veya gizli olarak demokratik karar alma süreçlerini etkilemeye çalışan herhangi bir kişi hakkında dava açılabilir.

"Müdahale" suçları, yeni ceza kanunundaki sınıflandırmaya göre 3 ila 5 yıl hapisle cezalandırılacak. Casusluk ve dış müdahale eylemleri, yolsuzluk veya gasp gibi ağırlaştırıcı nedenlerin ortaya çıkması durumunda daha ağır cezalara yol açabilecek.

Almanya

Almanya'da, yabancıların veya yabancı ülkelerin etkilerinin kısıtlanmasına ilişkin Lobi Kayıt Yasası'na ve Partiler Yasası'na dikkat çekiliyor. Almanya'da Lobi Kayıt Yasası bulunuyor. Saydamlık ve demokrasiyi koruma çerçevesinde Lobi Kayıt Yasası yürütme veya yasama organını etkilemek için kullanılabilecek lobicilik faaliyetlerini kaydetmeyi ve izlemeyi, vatandaşlara ve sivil topluma bunlar hakkında bilgi sağlamayı amaçlıyor.

Federal Meclisin ve hükümetin üyeleri, kurulları veya gruplarıyla temasa geçmek isteyen kişiler, şirketler, dernekler ve diğer kuruluşlar lobi siciline kayıt olmak zorunda. Bu bağlamada lobi faaliyetinde bulunan kişiler, şirketler, dernekler ve diğer kuruluşlar faaliyetlerine, projelerine, fonların kaynadığı ve mali durumuna ilişkin bilgiler verme yükümlülüğü taşıyor.

Partiler Yasası'na göre de ülkedeki siyasi partilerin ülke dışından finansman sağlaması yasak.

Avustralya'da da benzer bir kayıt sistemi uygulanıyor

Avustralya'da da "Yabancı Etki Şeffaflığı" (Foreign Influence Transparency) yasası kapsamında ülkede yabancı bir kuruluş adına siyasi ya da hükümete etki amacıyla yapılacak belirli faaliyetler için bireysel ya da kurumsal kayıt oluşturulması gerekiyor.

2018'de kabul edilen bu tasarı kapsamında, kamu ve hükümet yetkililerine Avustralya hükümetinde ve siyasi sürecinde yabancı etkinin doğası, düzeyi ve kapsamı hakkında görünürlük sağlanması amaçlanıyor.

Avustralya, ulusal politika ve demokratik süreç için ciddi etkileri olabileceği ihtimaliyle faaliyette bulunmak isteyen yabancı aktörlerin bunu açık ve şeffaf şekilde yapmasını bekliyor.

Avustralya'da "yabancı etki" ile "yabancı müdahale" arasında ayrım yapılıyor. Bu kapsamda "yabancı etki" birçok ülkenin çıkarları doğrultusunda belli meselelerde, politikalarda başka ülkelere etki etmeye çalıştığı ancak bunun açık, yasalara uygun, şeffaf ve demokrasiye katkı sağlayacak şekilde yapılması gerektiği savunuluyor. Öte yandan yabancı aktörlerin gizli şekilde ülkeye etki etmeye çalışmasının, siyasi ve hükümeti ilgilendiren süreçleri yönlendirmeyi amaçlamasının Avustralya'nın şeffaf sisteminin ve ulusal egemenliğini tehlikeye attığı savunuluyor. Bu kapsamda "yabancı müdahale" yasa kapsamında 20 yıla kadar hapis cezası verilen ciddi suç olarak görülüyor.

Kayıt altına alınması gereken bir faaliyetin kaydının olmadan gerçekleşmesi, sorumlulukların yerine getirilmemesi, bireysel kayıtlarda belgelerde yanlış ya da yanıltıcı bilgi olması ve tasarıyla ilgili kayıtların yok edilmesi cezalandırılacak suçlar olarak listeleniyor.

Bunlardan ilki için verilen en yüksek ceza, suçun düzeyine göre 6 ay ila 5 yıl hapis cezası. Gerekli sorumlulukların yerine getirilmemesi kapsamında da belli bir para cezası ve 6 aya kadar hapis cezası alınabiliyor. Kayıtlardaki bilgilerin doğru olmaması da 3 yıla kadar hapis cezası verilmesine sebep olabiliyor. Belgelerin yok edilmesi halinde de en fazla 2 yıl hapis cezası veriliyor.

Rusya'da yabancı ajan yasası

Rusya'nın 2017'de ABD Adalet Bakanlığının Rus basın organları Russia Today ve Sputnik'i yabancı ajan olarak kaydetmesine cevap olarak çıkardığı "yabancı ajan" yasasına göre, Bakanlık, yabancı kuruluşlardan veya vatandaşlardan doğrudan veya Rus tüzel kişileri aracılığıyla finansman veya mülk alan her türlü yabancı medya kuruluşunu "yabancı ajan" olarak tanımlamaya başladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2019'da ülkede internette veya başka bir ortamda bilgi yayan ve yurt dışından finanse edilen kişilerin de "yabancı ajan" olarak tanınmasını öngören yasal değişikliğini onayladı.

Ertesi yıl Putin, ulusal güvenliğe yönelik tehditlere karşı ek önlemler belirleyen bir yasayı imzalayarak, kaydı bulunmayan ve yurt dışından finans kaynağı olan "sivil toplum kuruluşlarının da yabancı ajan kapsamına" alınabilmesine olanak sağladı.

Aralık 2022'de, yabancı ajanların statüsünü düzenleyen bir yasayla, devletin yetkili bir organına "yabancı ajan" statüsü vermek için, "yabancı etkisini" tespit etmesi yeterli hale geldi.

2023’te Putin, imzaladığı bazı kararlarla "yabancı ajanlara" devletin finans ve mülk desteği vermesini yasakladı. Bu yıl şubatta Rusya Parlamentosu, yabancı ajanların web sitelerinde, bloglarda, sosyal ağlarda ve diğer platformlarda her türlü reklamını yasaklayan yasa çıkardı.

Yabancı ajan olarak tanımlanan gerçek ve tüzel kişiler faaliyet türlerini ve faaliyetlerini yürüttüklerini kamu makamlarına bildirmek zorunda. Söz konusu statünün kuruculara, ortaklara ve çalışanlara bildirilmesi gerekiyor.

Ayrıca yabancı ajanın isminin geçtiği her türlü medya, sosyal ağ ve internet portalında "yabancı ajan" olduğunun yazıyla belirtilmesi şart. Yabancı ajanın ürettiği materyalin yabancı ajan tarafından üretildiği, dağıtıldığı ve gönderildiği veya bu tür bir temsilcinin faaliyetleriyle ilgili olduğuna dair bir göstergenin eşlik etmesi gerekiyor.

Yabancı ajan listesine dahil tüzel kişilikler, belirli aralıklarla denetime tabi tutulurken, muhasebe kayıtlarını ve mali raporlarını belirli aralıklarla yetkili organlara sunmak zorunda oluyor.

Ayrıca detaylı faaliyet raporlarının yanı sıra banka hesapları, yabancı finans kaynaklarını sağlaması, bunun hacmi, kullanımı ve dağıtımı hakkında detaylı bilgilerin yetkili kuruluşlara bildirilmesi gerekiyor.

Yabancı ajan, yetkili kuruluş tarafından belirlendiği ölçüde faaliyetlerine ilişkin raporları her 6 ayda bir internet bilgi ve telekomünikasyon ağında paylaşım yapmak veya bunları yayımlanmak üzere medyaya vermekle yükümlü oluyor.

Gürcistan’da "dış nüfuz şeffaflığı" için hazırlık

Gürcistan'da, 2023’te "yabancı etkinin şeffaflığı" konulu yasa tasarısı, iktidar partisi "Gürcü Hayali" tarafından ilk Mart 2023'te ve tekrar nisanda parlamentoya sunuldu.

Yasa teklifinde, "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" tanımı kullanılıyor. "Dış nüfuzun şeffaflığını” sağlamayı amaçlayan yasa, Gürcistan'da kurulan ve fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından alan kuruluşların "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" olarak kaydolmalarını veya para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor.

Yasaya göre, "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" olarak kabul edilen sivil toplum kuruluşları, medya ve buna benzer diğer kurumların, kamu siciline aynı isimle kayıtlı olması gerekiyor.

Kayıt sırasında, kurum ve kuruluşlar tarafından tüm gelirlerin yansıtılmasının gerekmesinin yanı sıra kuruluşların her yıl mali beyanname doldurma zorunluluğu bulunması planlanıyor.

Yasa tasarısı, Adalet Bakanlığına her an konuyu araştırma, inceleme ve takip etme yetkisi veriyor.

"Yabancı bir gücün" çıkarlarını yürüten kuruluş olarak kaydolmaktan kaçınmak veya beyannamenin doldurulmaması, kuruluşu para cezasıyla karşı karşıya bırakacak.

Parlamentoda yasayla ilgili görüşmeler devam ediyor.

Çin’de "etki ajanı ve İstihbarata Karşı Koyma Yasası"

Çin'de İstihbarata Karşı Koyma Yasası'nda (İKK Yasası) Temmuz 2023'te yürürlüğe giren değişiklikle, "devlet sırrı" veya "devlet istihbaratı" kapsamındaki bilgilerin kapsamı genişletilerek devlet kurumlarına bu alanda daha fazla soruşturma yetkisi tanındı.

Yasada "istihbarat eylemleri", "Bir (yabancı) istihbarat kuruluşu ve onun ajanları tarafından yönlendirilen veya finanse edilen, Çin sınırları içinde veya dışındaki aracılar, organlar, bireyler ve diğer işbirlikçileri tarafından yürütülen faaliyetler" olarak tanımlanıyor.

Ayrıca istihbarat kuruluşları ve onların temsilcileri dışında yabancı kurum, kuruluş ve bireylerin, "devlet sırrı, istihbaratı ile ulusal güvenliği ve çıkarları ilgilendiren doküman, veri, malzeme ve nesnelerin çalınması, gizlice araştırılması, satın alınması ve yasa dışı elde edilmesine yönelik faaliyetleri" de bu kapsamda suç olarak değerlendiriliyor.

Yabancı istihbarat kuruluşlarının devlet organları ve kritik bilgi altyapısına yönelik siber saldırılar da ilk kez yasa kapsamına alındı.

Yabancı sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri, İKK Yasası'nda değil, özel bir yasayla düzenleniyor. Buna göre yabancı sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde Çin kanunlarına uymaları gerektiği, "Çin'in ulusal birliği ve güvenliğini, tüm etnik grupların birliğini tehdit eden, Çin'in ulusal çıkarlarını, toplumsal ve kamusal çıkarlarını ve vatandaşlarının meşru hakları ile çıkarlarını tehlikeye atacak faaliyetlerde bulunmaları" yasaklanıyor.

Yasa değişikliğinde devlet sırrı ve istihbaratına ilave olarak "ulusal güvenliği ve çıkarları ilgilendiren" nitelemesiyle geniş bir tanımlama yapıldı.

İlk "etki ajanlığı" yasasının uygulandığı ülke: ABD

ABD'de 1938'de çıkarılan ve halen aktif olarak uygulanan FARA hem dış kaynaklı çıkarları temsil eden kişi veya kurumların faaliyetlerinin Adalet Bakanlığına düzenli şekilde bildirilip kamuoyuna açıklanmasını gerekli kılıyor hem de ülkedeki "yabancı etki" unsurlarının takip edilmesini sağlıyor.

Adalet Bakanlığının FARA ile ilgili resmi sayfasında yasanın tanımı, "FARA, siyasi faaliyetlerde veya mevzuatta belirtilen diğer faaliyetlerde bulunan yabancı asli unsurların (ABD'deki) temsilcilerinin, yabancı unsur ile ilişkilerini ve bunları destekleyen faaliyetler, gelirler ve harcamalar hakkında periyodik olarak kamuya açıklama yapmalarını şart koşmaktadır." şeklinde yapılıyor.

Yasa kapsamında yabancı etki ve bağlantılı kişilerin saklı kalmasının engellenmesinin yanı sıra ülkedeki yabancı etkinin ölçülmesi de sağlanıyor.

Yasa kapsamına giren kişi veya kurumların 10 gün içerisinde ABD Adalet Bakanlığına bildirimde bulunarak FARA'ya kayıt olmaları gerekiyor. FARA'ya kayıt olması gerektiği Adalet Bakanlığınca bildirilen kişi veya kurumların belirtilen sürede kayıt olmamaları durumunda para cezasından hapis cezasına veya sınır dışı edilmeye kadar birçok yaptırım uygulanabiliyor.

Buna göre FARA kapsamına girdiği belirtilen kişi veya kurum, varsa yürüttüğü işletme, bunun dış çıkar unsuruyla bağlantısı ve bu kapsamda yaptığı harcamalarla ilgili bilgi ve belgeleri 6 ayda bir düzenli olarak Adalet Bakanlığının ilgili birimine iletiyor. Adalet Bakanlığı da ilgili raporunu 6 ayda bir Kongreye sunuyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ