İSTANBUL (AA) - Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında gittiği Boğaziçi Köprüsü'nde yaralanan Yusuf Ak, darbecilerin attığı top mermisinin 3 parçasını ölene kadar başında taşıyacak.
Tedavisi bir rehabilitasyon merkezinde devam eden Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbenin nasıl bir şey olduğunu babasının anlattıklarından öğrendiğini söyledi.
Rize'nin Kendirli beldesinden olduğunu ve Kendirli'nin, Kenan Evren anayasasına yüzde 98 hayır dediğini belirten Ak, "Bundan dolayı çok zulüm görmüştür. Onun için da darbenin ne olduğunu iyi biliriz." dedi.
Ak, 15 Temmuz'da askeri hareketliliği duyduktan sonra eşi ve çocuklarıyla helalleşip AK Parti Maltepe İlçe Teşkilatı binası önüne gittiğini ifade etti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, vatandaşları meydanlara çağıran konuşmasını dinlediğini aktaran Ak, şöyle konuştu:
"Biz zaten o anda dışarıdaydık. Sonra orada 'Cumhurbaşkanımızla beraber kefen giymeye...' diye ant içtik ve yemin ettik. Ardından köprüye gitmeye karar verdik ama önceki amacımız havaalanına gitmekti. Köprüde o kadar problem olduğunu bilmiyorduk. Aracımızla Göztepe'ye kadar gittik. Orada asker kıyafeti giymiş teröristlerin tankı vardı. Tank bizimdi ama teröristler almıştı. Tankı askerlerin elinden alıp polise verdik."
"Allah orada bizim korkumuzu aldı"
Boğaziçi Köprüsü'ne gittiklerinde olayın ciddiyetini gördüklerini vurgulayan Ak, "Darbeci hainler, saat 03.00 gibi helikopterden ateş etmeye başladılar. Orada yara almadık. Karşılık verdi polisler. Sonra helikopter karşılık alınca bize ateş etmeden devam etti. Saat 05.00 civarında köprüyü almaktı niyetimiz." diye konuştu.
Ak, köprünün yüksek noktalarından keskin nişancıların kendilerine ateş ettiğini ve yanında yaralananlar olduğunu dile getirdi.
"Allah orada bizim korkumuzu aldı. 'Hiç korktun mu?' diye sorsan, korku yoktu. Mermi atıyorlar sana geri dönersin ama öyle bir şey yok. İlerleyeni, yanlarına kim yaklaşırsa vuruyorlardı." diyen Ak, köprüde havanın aydınlanmasını beklediklerini ifade etti.
Bir TOMA aracının önündeyken top atışı olduğunu ve vurulduğunu ancak bunu hatırlamadığını belirten Ak, "Arkadaşlarım sonradan anlatıyor. Orada motor yanmaya başlamış. Ben yanmayayım diye oradan çekmişler. Bir ara kendime geldim, ayağımı gördüm. Parmağımın koptuğunu anladım ama ayağımı hissetmiyorum. Bayıldım beni hastaneye götürdüler." dedi.
"Ömür boyu bu mermi çekirdekleriyle yaşayacağım"
Ak, hastanede 5 gün yoğum bakımda kaldığını ve doktorların kendisine yüzde 5 oranında yaşama şansı verdiğini sonradan öğrendiğini söyledi.
Top mermisinin parçalarıyla, sağ ve sol ayağından ve başından yaralandığını belirten Ak, şöyle devam etti:
"5. gün öğreniyorum kafamda mermi olduğunu. Doktorlar geldiğinde kendi aralarında konuşuyorlar mermi falan. Sonra 'Başında mermi çekirdeği var" diye söylemek zorunda kaldılar. Toptan atılan merminin 3 çekirdeği kafamda. Ömür boyu bu mermi çekirdekleriyle yaşayacağım. Doktora 'Alınırsa bir şey olur mu' diye sordum ama tam net alınabilir demedi. Doktorlar, 'Çekirdekler alınırsa çok yüksek ihmalle felç olabilirsin. Şu anda zarar vermiyor. Biraz ödem oluşmuş' dedi. Tedaviye hep iyi cevap verdim. Sağ ayak baş parmağım koptu. Diğer ayağımda şarapnel parçası vardı onu aldılar."
Ak, darbecilerin amacına ulaşması halinde Cumhurbaşkanını hedef alacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Sonra Reis'i sevip ona gönül verenler vardı. Katledeceklerdi ama edemediler. Rabbim bunlara izin vermedi. Biz de engel olduk onlara. Reis bize 'çık' dedi. Bunun daha ötesi yok. Bugün olsa yine gideriz. Askerliğimi komando olarak yaptım. Şimdi Suriye'de harekat var. Beni götürseler sınıra hemen giderim. Bu memleketi, namussuzlara yedirmeyeceğiz. Reisimiz'i de yedirmeyeceğiz. Numaradan, yalan yere kefen giymedik. Namusumuz, vatanımız, Reisimiz için kefen giydik. Mücadeleye her zaman hazırız. Darbenin izini ölene kadar vücudumuzda taşıyacağız. Bunu taşımak bizim için şereftir. Kahpe kurşun var beynimizde ama onu madalyaya çevirdik. Çünkü kazanan biz olduk. Zafer inananlarındır, şarlatanların değildir. Şarlatanların da olmayacak bu memleket. Onlara vermeyeceğiz."
Tedavisi bir rehabilitasyon merkezinde devam eden Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbenin nasıl bir şey olduğunu babasının anlattıklarından öğrendiğini söyledi.
Rize'nin Kendirli beldesinden olduğunu ve Kendirli'nin, Kenan Evren anayasasına yüzde 98 hayır dediğini belirten Ak, "Bundan dolayı çok zulüm görmüştür. Onun için da darbenin ne olduğunu iyi biliriz." dedi.
Ak, 15 Temmuz'da askeri hareketliliği duyduktan sonra eşi ve çocuklarıyla helalleşip AK Parti Maltepe İlçe Teşkilatı binası önüne gittiğini ifade etti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, vatandaşları meydanlara çağıran konuşmasını dinlediğini aktaran Ak, şöyle konuştu:
"Biz zaten o anda dışarıdaydık. Sonra orada 'Cumhurbaşkanımızla beraber kefen giymeye...' diye ant içtik ve yemin ettik. Ardından köprüye gitmeye karar verdik ama önceki amacımız havaalanına gitmekti. Köprüde o kadar problem olduğunu bilmiyorduk. Aracımızla Göztepe'ye kadar gittik. Orada asker kıyafeti giymiş teröristlerin tankı vardı. Tank bizimdi ama teröristler almıştı. Tankı askerlerin elinden alıp polise verdik."
"Allah orada bizim korkumuzu aldı"
Boğaziçi Köprüsü'ne gittiklerinde olayın ciddiyetini gördüklerini vurgulayan Ak, "Darbeci hainler, saat 03.00 gibi helikopterden ateş etmeye başladılar. Orada yara almadık. Karşılık verdi polisler. Sonra helikopter karşılık alınca bize ateş etmeden devam etti. Saat 05.00 civarında köprüyü almaktı niyetimiz." diye konuştu.
Ak, köprünün yüksek noktalarından keskin nişancıların kendilerine ateş ettiğini ve yanında yaralananlar olduğunu dile getirdi.
"Allah orada bizim korkumuzu aldı. 'Hiç korktun mu?' diye sorsan, korku yoktu. Mermi atıyorlar sana geri dönersin ama öyle bir şey yok. İlerleyeni, yanlarına kim yaklaşırsa vuruyorlardı." diyen Ak, köprüde havanın aydınlanmasını beklediklerini ifade etti.
Bir TOMA aracının önündeyken top atışı olduğunu ve vurulduğunu ancak bunu hatırlamadığını belirten Ak, "Arkadaşlarım sonradan anlatıyor. Orada motor yanmaya başlamış. Ben yanmayayım diye oradan çekmişler. Bir ara kendime geldim, ayağımı gördüm. Parmağımın koptuğunu anladım ama ayağımı hissetmiyorum. Bayıldım beni hastaneye götürdüler." dedi.
"Ömür boyu bu mermi çekirdekleriyle yaşayacağım"
Ak, hastanede 5 gün yoğum bakımda kaldığını ve doktorların kendisine yüzde 5 oranında yaşama şansı verdiğini sonradan öğrendiğini söyledi.
Top mermisinin parçalarıyla, sağ ve sol ayağından ve başından yaralandığını belirten Ak, şöyle devam etti:
"5. gün öğreniyorum kafamda mermi olduğunu. Doktorlar geldiğinde kendi aralarında konuşuyorlar mermi falan. Sonra 'Başında mermi çekirdeği var" diye söylemek zorunda kaldılar. Toptan atılan merminin 3 çekirdeği kafamda. Ömür boyu bu mermi çekirdekleriyle yaşayacağım. Doktora 'Alınırsa bir şey olur mu' diye sordum ama tam net alınabilir demedi. Doktorlar, 'Çekirdekler alınırsa çok yüksek ihmalle felç olabilirsin. Şu anda zarar vermiyor. Biraz ödem oluşmuş' dedi. Tedaviye hep iyi cevap verdim. Sağ ayak baş parmağım koptu. Diğer ayağımda şarapnel parçası vardı onu aldılar."
Ak, darbecilerin amacına ulaşması halinde Cumhurbaşkanını hedef alacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Sonra Reis'i sevip ona gönül verenler vardı. Katledeceklerdi ama edemediler. Rabbim bunlara izin vermedi. Biz de engel olduk onlara. Reis bize 'çık' dedi. Bunun daha ötesi yok. Bugün olsa yine gideriz. Askerliğimi komando olarak yaptım. Şimdi Suriye'de harekat var. Beni götürseler sınıra hemen giderim. Bu memleketi, namussuzlara yedirmeyeceğiz. Reisimiz'i de yedirmeyeceğiz. Numaradan, yalan yere kefen giymedik. Namusumuz, vatanımız, Reisimiz için kefen giydik. Mücadeleye her zaman hazırız. Darbenin izini ölene kadar vücudumuzda taşıyacağız. Bunu taşımak bizim için şereftir. Kahpe kurşun var beynimizde ama onu madalyaya çevirdik. Çünkü kazanan biz olduk. Zafer inananlarındır, şarlatanların değildir. Şarlatanların da olmayacak bu memleket. Onlara vermeyeceğiz."