Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Atatürk’ün her zaman prensipleri olan bir lider olduğunu belirterek, "Güncel olaylara karşı popülist davranırsanız kısa vadede başarı sağlarsınız ama uzun vadede ölümsüz olmanız mümkün değil” dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Antalya Genç İşadamları Derneği (ANTGİAD) tarafından düzenlenen “Mustafa Kemal Atatürk Neden 20.Yüzyılın En Büyük Lideridir” konulu konferansa katıldı. Akra Barut Otel’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ve iş adamlarının katılımıyla düzenlenen konferansta konuşan Başbuğ, 20. yüzyılda olduğu gibi daha yüzyıllar boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsedileceğini vurguladı. Atatürk’ün ortaya koyduğu uygulamaların ölümsüz olduğunu ifade eden Başbuğ, “Sorunların olmadığı dönemde değiliz. Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Çıkış yolu arıyoruz. Çıkış yolu aranırken Mustafa Kemal Atatürk’e bakılması gerekir. Çözüm yolunu onda bulacaksınız. Ama hangi sorunla olursa olsun. Dayandığı temel prensipler çok sağlam. Üniversitede öğrenciler soruyor, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kelimeyle nasıl tanımlarsınız?’ sorusuna ‘Prensip insanı’ olarak diyorum. Prensip adamı demedim. ANTGİAD niye böyle. Burada kadınlar da var. Mustafa Kemal Atatürk kadınları erkekler kadar aktif hale getirmeye çalıştı. Bugün Türkiye’de kadınlarımız her alanda aktifler. Ama daha isimleri bile değiştirmekte tutucuyuz. Biraz muhafazakar davranıyoruz. Biz her şeyi adamla birleştiriyoruz. O nedenle Atatürk prensip insanıydı” diye konuştu.
SİYASİLERE PRENSİP ÖNERİSİ
Gençleri de prensipli olmaları noktasında uyaran Başbuğ, “Prensiplerde farklı olabilir. Herkesin ortak olacağı prensipler olacak mutlaka. Siyasette prensip olsa aman ne güzel olur. Siyasette prensip demek, inandığımız, savunduğumuz fikirleri sonuna kadar savunacaksınız, ama orada oyda kaybedeceksiniz. Siyaseti oy, seçime endekslerseniz o zaman bazen bir bakıyorsunuz prensiplerden ayrılma noktasına gidiyorsunuz. Bir tarafta prensip sahibi olmak var, bunun karşısında popülist olmak yani, güncel olaylara göre dalgalı olarak hareket etmek. Güncel olaylara karşı popülist davranırsanız kısa vadede başarı sağlarsınız ama uzun vadede ölümsüz olmanız mümkün değil. Mustafa Kemal Atatürk’te bu var. Mustafa Kemal Atatürk’te dünyayı anlamaya, çevreyi anlamaya başladığı andan itibaren kazandığı prensipleri vardı. O prensiplerden ölünceye kadar geri adım atmadı. Bu onu ölümsüz kılan nokta bu. Gençler lütfen prensip sahibi olun. Prensipleriniz olsun. Bunlara sahip olun. Siyasilerde dinlese iyi olur. Mustafa Kemal Atatürk bir sözünde, ‘Başımı veririm prensiplerimden fedakarlık yapmam’ demişti” dedi.
“BAĞIMSIZLIK ATATÜRK’ÜN KARAKTERİYDİ”
Başbuğ, Mustafa Kemal Atatürk’ün prensiplerini ise şöyle sıraladı:
“Bağımsızlık; bağımsızlık Atatürk’ün karakteriydi. Atatürk çok istisna bir kişi. Atatürk’te bir de kişisel bağımsızlıkta vardı. Akıl ve bilimi Atatürk rehber edindi. Bütün olaylara yaklaşımı bilimseldir. Analitik bir yapıya sahip. Atatürk sorgulayarak okuyor. O nedenle geçlere sorgulayarak okumalarını ve tartışmalarını tavsiye ediyorum. Atatürk, her şeyi görüyor, inceliyor ama sonucu kendine aitti. Müthiş bir sentez yeteneği vardı. Akıl ve bilimi kendinize rehber ederseniz, laikliktir. Uzatmaya gerek yok. Düşüncenin temel noktası bu. Atatürk için laiklik prensibi, başımı veririm dediği konuların başında geliyor. Burada taviz yok. Atatürk’ün tek taviz vermediği konu budur.”
“ZİHNİYETİ İLE BENİM İNSANIM MEDENİ OLACAK DEMİŞTİ ATATÜRK”
Atatürk’ün prensiplerinden birinin de devrimcilik olduğunu vurgulayan Başbuğ, “Devamlı gelişim var. Onun devrimciliği modernleşme, medeniyet diye tanımlanan konu. Medeniyet ve modernleşmedir. Bir kültür devrimidir Türkiye’nin kuruluşu. Şimdi bazı ters hareketler görüyorsunuz, aslında bu kültür devrimine karşı hareketlerdir. Bunu da böyle okumak lazım biraz. Atatürk, medeni olmayı çok iyi çizmiş, bunu çok iyi sorgulayalım. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı bir zihniyetiyle, düşüncesiyle medeni olmak zorundasınız. Zihniyeti ile benim insanım medeni olacak demişti Atatürk. Şekle çok bağlı kalmamak lazım. Esas önemli olan düşüncedir. Aile hayatı medeni olmanın ölçülerinden biri, diğeri de yaşayış tarzı. Medeniyette düşünce, aile hayatı ve yaşam tarzı önemlidir. Şimdi bunu sorgulayalım, bu noktada geriye mi ileriye mi gidiyoruz sorgulayın. Devrimciliğin içinde bugün bazıları bu terimi sevmiyor, karşı çıkıyorlar ama kendileri de bunu yapıyorlar aslında. Bu da sosyal mühendislik. Bu yapılıyor. Önemli olan şu, asker içinde önemli, iş adamı herkes için önemli. Bir grubu, bir toplumu yönetme durumunda olan herkes için önemlidir” dedi.
Başbuğ, Türkiye’nin terör nedeniyle diğer önemli konulara yeteri kadar eğilemediğini belirterek, Milli Eğitim konusunda ciddi sorunların olduğunu vurguladı.
(İHA)
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Antalya Genç İşadamları Derneği (ANTGİAD) tarafından düzenlenen “Mustafa Kemal Atatürk Neden 20.Yüzyılın En Büyük Lideridir” konulu konferansa katıldı. Akra Barut Otel’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ve iş adamlarının katılımıyla düzenlenen konferansta konuşan Başbuğ, 20. yüzyılda olduğu gibi daha yüzyıllar boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsedileceğini vurguladı. Atatürk’ün ortaya koyduğu uygulamaların ölümsüz olduğunu ifade eden Başbuğ, “Sorunların olmadığı dönemde değiliz. Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Çıkış yolu arıyoruz. Çıkış yolu aranırken Mustafa Kemal Atatürk’e bakılması gerekir. Çözüm yolunu onda bulacaksınız. Ama hangi sorunla olursa olsun. Dayandığı temel prensipler çok sağlam. Üniversitede öğrenciler soruyor, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kelimeyle nasıl tanımlarsınız?’ sorusuna ‘Prensip insanı’ olarak diyorum. Prensip adamı demedim. ANTGİAD niye böyle. Burada kadınlar da var. Mustafa Kemal Atatürk kadınları erkekler kadar aktif hale getirmeye çalıştı. Bugün Türkiye’de kadınlarımız her alanda aktifler. Ama daha isimleri bile değiştirmekte tutucuyuz. Biraz muhafazakar davranıyoruz. Biz her şeyi adamla birleştiriyoruz. O nedenle Atatürk prensip insanıydı” diye konuştu.
SİYASİLERE PRENSİP ÖNERİSİ
Gençleri de prensipli olmaları noktasında uyaran Başbuğ, “Prensiplerde farklı olabilir. Herkesin ortak olacağı prensipler olacak mutlaka. Siyasette prensip olsa aman ne güzel olur. Siyasette prensip demek, inandığımız, savunduğumuz fikirleri sonuna kadar savunacaksınız, ama orada oyda kaybedeceksiniz. Siyaseti oy, seçime endekslerseniz o zaman bazen bir bakıyorsunuz prensiplerden ayrılma noktasına gidiyorsunuz. Bir tarafta prensip sahibi olmak var, bunun karşısında popülist olmak yani, güncel olaylara göre dalgalı olarak hareket etmek. Güncel olaylara karşı popülist davranırsanız kısa vadede başarı sağlarsınız ama uzun vadede ölümsüz olmanız mümkün değil. Mustafa Kemal Atatürk’te bu var. Mustafa Kemal Atatürk’te dünyayı anlamaya, çevreyi anlamaya başladığı andan itibaren kazandığı prensipleri vardı. O prensiplerden ölünceye kadar geri adım atmadı. Bu onu ölümsüz kılan nokta bu. Gençler lütfen prensip sahibi olun. Prensipleriniz olsun. Bunlara sahip olun. Siyasilerde dinlese iyi olur. Mustafa Kemal Atatürk bir sözünde, ‘Başımı veririm prensiplerimden fedakarlık yapmam’ demişti” dedi.
“BAĞIMSIZLIK ATATÜRK’ÜN KARAKTERİYDİ”
Başbuğ, Mustafa Kemal Atatürk’ün prensiplerini ise şöyle sıraladı:
“Bağımsızlık; bağımsızlık Atatürk’ün karakteriydi. Atatürk çok istisna bir kişi. Atatürk’te bir de kişisel bağımsızlıkta vardı. Akıl ve bilimi Atatürk rehber edindi. Bütün olaylara yaklaşımı bilimseldir. Analitik bir yapıya sahip. Atatürk sorgulayarak okuyor. O nedenle geçlere sorgulayarak okumalarını ve tartışmalarını tavsiye ediyorum. Atatürk, her şeyi görüyor, inceliyor ama sonucu kendine aitti. Müthiş bir sentez yeteneği vardı. Akıl ve bilimi kendinize rehber ederseniz, laikliktir. Uzatmaya gerek yok. Düşüncenin temel noktası bu. Atatürk için laiklik prensibi, başımı veririm dediği konuların başında geliyor. Burada taviz yok. Atatürk’ün tek taviz vermediği konu budur.”
“ZİHNİYETİ İLE BENİM İNSANIM MEDENİ OLACAK DEMİŞTİ ATATÜRK”
Atatürk’ün prensiplerinden birinin de devrimcilik olduğunu vurgulayan Başbuğ, “Devamlı gelişim var. Onun devrimciliği modernleşme, medeniyet diye tanımlanan konu. Medeniyet ve modernleşmedir. Bir kültür devrimidir Türkiye’nin kuruluşu. Şimdi bazı ters hareketler görüyorsunuz, aslında bu kültür devrimine karşı hareketlerdir. Bunu da böyle okumak lazım biraz. Atatürk, medeni olmayı çok iyi çizmiş, bunu çok iyi sorgulayalım. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı bir zihniyetiyle, düşüncesiyle medeni olmak zorundasınız. Zihniyeti ile benim insanım medeni olacak demişti Atatürk. Şekle çok bağlı kalmamak lazım. Esas önemli olan düşüncedir. Aile hayatı medeni olmanın ölçülerinden biri, diğeri de yaşayış tarzı. Medeniyette düşünce, aile hayatı ve yaşam tarzı önemlidir. Şimdi bunu sorgulayalım, bu noktada geriye mi ileriye mi gidiyoruz sorgulayın. Devrimciliğin içinde bugün bazıları bu terimi sevmiyor, karşı çıkıyorlar ama kendileri de bunu yapıyorlar aslında. Bu da sosyal mühendislik. Bu yapılıyor. Önemli olan şu, asker içinde önemli, iş adamı herkes için önemli. Bir grubu, bir toplumu yönetme durumunda olan herkes için önemlidir” dedi.
Başbuğ, Türkiye’nin terör nedeniyle diğer önemli konulara yeteri kadar eğilemediğini belirterek, Milli Eğitim konusunda ciddi sorunların olduğunu vurguladı.
(İHA)