Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Edirne’de gerçekleşen imza gününde okurlarıyla bir araya geldi.
Başbuğ, son dönemde ülkede yaşanan terör olayları ile ilgili, “Olaylara bakarsanız aslında iki şey karşımıza çıkıyor, birincisi istihbarat zafiyeti olduğu ortaya çıkıyor. Bir de güvenlik sorunu var” dedi.
Ergenekon Davası’nda 2 yıl 2 ay tutuklu kaldıktan sonra 7 Mart’ta tahliye olan eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, ’Suçlamalara Karşı Gerçekler’ adlı kitabının imza gününde Edirneli vatandaşlarla bir araya geldi. Edirne KİPA AVM’de gerçekleşen imza gününe Edirneli okurlar yoğun ilgi gösterdi. İmza günü nedeniyle uzun kuyrukların olduğu alışveriş merkezinde okurlar alkışlar eşliğinde İlker Başbuğ’u karşılarken, kendisine sarılarak ‘Hoş geldiniz Cumhuriyetin bekçileri’ şeklinde ifadeler kullandı.
“ÜLKEDE İSTİHBARAT VE GÜVENLİK SORUNU MU VAR?”
Etkinlik öncesi eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz terör saldırısı sonucu şehit olan Savcı Kiraz, İstanbul Vatan Emniyet noktasındaki teröristlerin silahlı saldırıları ve dün akşam Çaykur Rizespor maçı sonrası Trabzon Havalimanı’na giden Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı yorumlayan Başbuğ, “Kısa sürede ardı ardına yaşanan olaylar sonrası ‘Akıllara güvenlik zafiyetleri mi var?’ sorusu geliyor” dedi.
Başbuğ, 7 Haziran’da yapılması planlanan genel seçimler öncesinde, ‘Sanki birileri bu süreçte bir kaos ortamı mı çıkarmak istiyorlar?’ diyerek akıllara soru işaretlerinin geldiğini dile getirerek, “Biliyorsunuz, iki ay sonra 7 Haziran’da millet olarak ülke olarak bir seçime gidiyoruz. Tabi demokrasilerde seçim bir şölen, bayram bu çok önemli ve iki ay kaldı. Bu süreçte böyle üst üste olayların yaşandığını görüyoruz. Tabi olaylara bakarsanız aslında iki şey karşımıza çıkıyor, birincisi istihbarat zafiyeti olduğu ortaya çıkıyor. Bir de güvenlik sorunu var. Yani her yerdeki bir güvenlik sistemindeki zafiyetler ortaya çıkıyor. Özellikle dün akşam yaşanan olayda bizi çok üzdü. Tabi insan istemeden aklına şu soru geliyor, Türkiye bir seçim sürecine girmiş ve bu seçimi demokrasinin bütün kuralları içerisinde ki bence bu benim için bir demokrasi şöleni, böyle karşılamamız lazım. ‘Sanki birileri bu süreçte bir kaos ortamı mı çıkarmak istiyorlar?’ insanın aklına bu geliyor. Bu tabi ki fevkalade bizi üzecek bir olaydır. Bu sürecin barış içerisinde, çatışmamız tam demokrasiye yakışır tarzda cereyan etmesini canı gönülden arzu ediyoruz. Ama sanki birileri acaba bir kaos mu yaşatmak istiyor? Bu konu üzerinde cidden durmak gerekiyor” diye konuştu.
BAŞBUĞ’DAN ‘BARIŞ, SAĞDUYU VE SAYGI’ ÇAĞRISI
Ülke içerisinde yaşayan her kesimin bölünmüşlük içerisinde olduğunu vurgulayan Başbuğ, “Maalesef biz her konuda neredeyse bir bölünmüşlük içindeyiz. Bu da tabi ki ülke için çok iyi bir şey değil. Bu süreçte bütün arzumuz, temennimiz şu, bu seçime giden süreç gerçekten birbirimizi da iyi anladığımız, birbirimizin düşüncelerine farklı bile olsak saygı gösterdiğimiz ve Türkiye’ye yakışır bir süreçle sandıklara gidip elbette 7 Haziran’da sandıktan da halkın iradesi ne çıkarsa ona da herkesin saygı göstermesi gerekecek bir süreç. Bu süreç barış içerisinde geçsin, temennimiz bu. Tabi burada esas görev hükümete ve iktidar partisine düşüyor. Hükümet ve iktidar partisi bu konuda duyarlı olmalı bunun yanında elbette muhalefet partilerimizde duyarlı olmalı, sağduyulu davranmalı, sivil toplum örgütlerimiz aynı şekilde halkımız aynı şekilde” şeklinde konuştu.
“SANDIKTAN ÇIKACAK SONUCA HERKES SAYGI DUYMALI”
Başbuğ, 7 Haziran’da yaşanacak genel seçimlerin barış ve sağduyu ortamında olmasını istediğini hatırlatarak, “Tekrar altını çiziyorum, geçtiğimiz hafta yaşanan olaylardan bende şahsen bir endişe duydum. Ama bu süreçte herkes üzerine düşen sorumluluğu akıl yoluyla, birbirini anlayarak, sorumluluk taşıyarak ve soğukkanlılıkla bu süreci götürmek zorundayız ki 7 Haziran’da bu genel seçimler barış ve çatışmasız kardeşlik içerisinde cereyan etsin ve halkımızın verdiği karara da elbette bu bir seçimdir sandıktan çıkacak sonuca da hepimiz saygı göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
“ALLAH DOĞRULARIN YANINDADIR”
‘Balyoz’ davası kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen süreçlerde komplolara, iftiralara ortaya atanların peşinden gidilmesi gerektiğini söyleyen Başbuğ, “Biliyorsunuz geçtiğimiz Çarşamba günü bu ‘Balyoz’ davasına bakan mahkeme kararını verdi. Ve bu ‘Balyoz’ davası kapsamında ortaya atılan iddiaların, yalanların olmadığını mahkeme kararıyla tescil edildi. Bu da bizim açımızdan fevkalade sevindirici bir şeydir. Bundan büyük bir mutluluk duyduk. Ama biraz daha öncelere gidin, bu ‘Balyoz’ iddiaları ile ilgili olarak yazılanları, çizilenleri, konuşulanları hatırlayın neler yazıldı, neler söylendi. Ama bugün gelinen nokta zamanında bizlerin söylediği şeylerin doğru olduğunu ortaya çıkarttı. Millet olarak hepimize düşen görev, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen süreçlerde bu komplolara, iftiralara asılsız şeylerin ortaya çıkartanların da peşinden gitmemiz lazım. Bunlar mutlaka ortaya çıkartılmalı. Yargı karşısına çıkartılmalı ve adil şekilde yargılanarak, cezalarını görmeli. Ancak o zaman biz gönül huzuruna kavuşacağız. Ben inanıyorum, adalet geçte olsa yerine geliyor. Adalet bu dünyada gerçekleşiyor. Biz bunun şahidi olduk, yaşadık, gördük. Biz ve arkadaşlarım, cezaevindeyken de bugünlerin olacağını biliyorduk. O gün de aynı şeyi söylemiştik, bugün de aynı şeyi söylüyorum, Allah büyüktür. Biz buna inanıyoruz. Allah doğruların yanındadır. Yalancılar, iftiracılar, kumpasçılar mutlaka ortaya çıkacak. Yaşadığımız olaylarda zaten bunu bize gösteriyor” dedi.
(İHA)