Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Ülkemizin içinde bulunduğu bu talihsiz dönemi en az kayıpla kapatmak, huzura kastedenlere derslerini vermek ve yeniden barış iklimini tesis etmek için üzerimize vazifeler düşüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadın geçici köy korucuları ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen yemekte bir araya geldi. Kabul sırasında yaptığı konuşmaya teröre karşı vatan savunmasında şehit olan asker, polis ve köy korucularına Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır dileyerek başlayan Emine Erdoğan, "Şehitlik ölümlerin en şereflisidir, ama aynı zamanda biliyoruz ki evlat acısı da acıların en büyüğüdür. Evladını kaybeden anne ve babalara engin sabırlar diliyorum. Sabır acı, ama meyvesi tatlıdır. Şehit anne, babası olmak, şehit eşi olmak tıpkı şehit olmak gibi insanı iki cihanda aziz kılacak kutsal bir payedir" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’de son aylarda başgösteren terör olaylarında şehit ve gazilerin canlarını, hayatlarını ortaya koyarak büyük bir sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Teröre karşı birlik ve bütünlüğün koruması için üzerilerine düşeni yapacaklarını belirten Erdoğan, "Teröre karşı direnecek, birliğimizden taviz vermeyecek ve masum görünümler altında terörü destekleyenlere asla müsamaha göstermeyeceğiz" diye konuştu.
"Mezopotamya insanlığın beşiğidir, Anadolu medeniyetlerin buluşma noktasıdır. Üzerinde yaşayan bizler ise ortak bir tarihi geçmişi ve müşterek bir hafızayı paylaşan Kurtuluş Savaşı’nı birlikte kazanan halklarız" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu vatan hepimizin. Böyle bir miras üzerinde bizim için tek bir yol var, Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla, Gürcü’süyle, Roman’ıyla birlik olmak, bu cennet vatanı bir barış ülkesi olarak gelecek nesillere teslim etmek. Hep birlikte tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışıyla barışın mimarları olmak dışında başka hiçbir seçeneğimiz yok."
"Irkçılık, etnik milliyetçilik bizim kitabımızda mevcut değildir" ifadesini kullanan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizi birbirimizden ayıracak, aramıza nifak sokacak milliyetçilik yorumu, ümmeti olduğumuz Peygamberin ayaklarının altına aldığı bir anlayıştır. Bizi birbirimize bağlayan pek çok ortak nokta varken, ayrılıklarla gücümüzü parçalayamayız, evlatlarımızı karanlık bir geleceğe teslim edemeyiz. Bu nedenle teröre karşı yekvücut olacağız."
Erdoğan, devletin son 12 yılda demokrasi adına çok önemli adımlar attığına dikkat çekerek, en büyük adımlardan biri olarak Güneydoğu’da olağanüstü halin kaldırılmasının gösterilebileceğini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihinde hiçbir dönemde olmadığı kadar Kürt vatandaşlarının haklarını kendilerine iade ettiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu elbette bir lütuf değil, haktır, ama ne yazık ki ülkemizde bir dönem bu haklar gasbedilmişti. Fakat bugün artık bambaşka bir noktadayız, terörü bitirmek, barışı tesis etmek yolunda aldığımız büyük bir mesafe var. Biz bu mesafeyi feda edemeyiz. Bir kere huzuru tatmış, barışın tatlı rüzgarını hissetmişken bir daha geri dönemeyiz."
"Bizler bu acıları yeniden yaşamak için mi çabaladık?" diyen Emine Erdoğan, emeklere sahip çıkılması gerektiğini kaydederek, "Tüm bu süreçlerde güvenlik güçlerimize, askerlerimize destek olan sizin gibi güçlü kadınların ve köy korucusu cesur erkeklerin katkısı var, devletimize inanan ve güvenen vatandaşlarımızın gayreti var. Sizlerin bu yolda çok büyük mücadeleler, hatta kayıplar verdiğinizi biliyorum. Toprağınızı, onurunuzu, neslinizi ve en önemlisi bu vatanı korumak adına ailelerinizden şehitler verdiniz. Ülkemizin içinde bulunduğu bu talihsiz dönemi en az kayıpla kapatmak, huzura kastedenlere derslerini vermek ve yeniden barış iklimini tesis etmek için üzerimize vazifeler düşüyor" diye konuştu.
"Vatan yoksa özgürlük yok, vatandaşlık yok. Vatandaşlık yoksa hak da yok. Burası hepimizin ortak vatanı ve tüm haklarımızı bu vatana borçluyuz. Hiçbirimizin gidecek başka yeri yok" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekonomik yatırımların artırılması, refah ve huzurun gelmesinin terör zihniyetinin tamamen ortadan kaldırılmasına bağlı olduğuna vurguladı. Emine Erdoğan şöyle devam etti:
"İnşallah bugünleri de atlatacak, barışın gerçek arzulayıcıları olarak kaldığımız yerden huzur iklimi içinde yeniden çalışmaya devam edeceğiz. Fakat bunun için terörü aleni ya da örtülü biçimde destekleyen tüm mihrakları ortaya çıkarmak ve onları tarihe gömmek durumundayız."
Emine Erdoğan, yemek öncesinde kadın geçici köy korucularına Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni de gezdirdi.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadın geçici köy korucuları ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen yemekte bir araya geldi. Kabul sırasında yaptığı konuşmaya teröre karşı vatan savunmasında şehit olan asker, polis ve köy korucularına Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır dileyerek başlayan Emine Erdoğan, "Şehitlik ölümlerin en şereflisidir, ama aynı zamanda biliyoruz ki evlat acısı da acıların en büyüğüdür. Evladını kaybeden anne ve babalara engin sabırlar diliyorum. Sabır acı, ama meyvesi tatlıdır. Şehit anne, babası olmak, şehit eşi olmak tıpkı şehit olmak gibi insanı iki cihanda aziz kılacak kutsal bir payedir" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’de son aylarda başgösteren terör olaylarında şehit ve gazilerin canlarını, hayatlarını ortaya koyarak büyük bir sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Teröre karşı birlik ve bütünlüğün koruması için üzerilerine düşeni yapacaklarını belirten Erdoğan, "Teröre karşı direnecek, birliğimizden taviz vermeyecek ve masum görünümler altında terörü destekleyenlere asla müsamaha göstermeyeceğiz" diye konuştu.
"Mezopotamya insanlığın beşiğidir, Anadolu medeniyetlerin buluşma noktasıdır. Üzerinde yaşayan bizler ise ortak bir tarihi geçmişi ve müşterek bir hafızayı paylaşan Kurtuluş Savaşı’nı birlikte kazanan halklarız" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu vatan hepimizin. Böyle bir miras üzerinde bizim için tek bir yol var, Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla, Gürcü’süyle, Roman’ıyla birlik olmak, bu cennet vatanı bir barış ülkesi olarak gelecek nesillere teslim etmek. Hep birlikte tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışıyla barışın mimarları olmak dışında başka hiçbir seçeneğimiz yok."
"Irkçılık, etnik milliyetçilik bizim kitabımızda mevcut değildir" ifadesini kullanan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizi birbirimizden ayıracak, aramıza nifak sokacak milliyetçilik yorumu, ümmeti olduğumuz Peygamberin ayaklarının altına aldığı bir anlayıştır. Bizi birbirimize bağlayan pek çok ortak nokta varken, ayrılıklarla gücümüzü parçalayamayız, evlatlarımızı karanlık bir geleceğe teslim edemeyiz. Bu nedenle teröre karşı yekvücut olacağız."
Erdoğan, devletin son 12 yılda demokrasi adına çok önemli adımlar attığına dikkat çekerek, en büyük adımlardan biri olarak Güneydoğu’da olağanüstü halin kaldırılmasının gösterilebileceğini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihinde hiçbir dönemde olmadığı kadar Kürt vatandaşlarının haklarını kendilerine iade ettiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu elbette bir lütuf değil, haktır, ama ne yazık ki ülkemizde bir dönem bu haklar gasbedilmişti. Fakat bugün artık bambaşka bir noktadayız, terörü bitirmek, barışı tesis etmek yolunda aldığımız büyük bir mesafe var. Biz bu mesafeyi feda edemeyiz. Bir kere huzuru tatmış, barışın tatlı rüzgarını hissetmişken bir daha geri dönemeyiz."
"Bizler bu acıları yeniden yaşamak için mi çabaladık?" diyen Emine Erdoğan, emeklere sahip çıkılması gerektiğini kaydederek, "Tüm bu süreçlerde güvenlik güçlerimize, askerlerimize destek olan sizin gibi güçlü kadınların ve köy korucusu cesur erkeklerin katkısı var, devletimize inanan ve güvenen vatandaşlarımızın gayreti var. Sizlerin bu yolda çok büyük mücadeleler, hatta kayıplar verdiğinizi biliyorum. Toprağınızı, onurunuzu, neslinizi ve en önemlisi bu vatanı korumak adına ailelerinizden şehitler verdiniz. Ülkemizin içinde bulunduğu bu talihsiz dönemi en az kayıpla kapatmak, huzura kastedenlere derslerini vermek ve yeniden barış iklimini tesis etmek için üzerimize vazifeler düşüyor" diye konuştu.
"Vatan yoksa özgürlük yok, vatandaşlık yok. Vatandaşlık yoksa hak da yok. Burası hepimizin ortak vatanı ve tüm haklarımızı bu vatana borçluyuz. Hiçbirimizin gidecek başka yeri yok" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekonomik yatırımların artırılması, refah ve huzurun gelmesinin terör zihniyetinin tamamen ortadan kaldırılmasına bağlı olduğuna vurguladı. Emine Erdoğan şöyle devam etti:
"İnşallah bugünleri de atlatacak, barışın gerçek arzulayıcıları olarak kaldığımız yerden huzur iklimi içinde yeniden çalışmaya devam edeceğiz. Fakat bunun için terörü aleni ya da örtülü biçimde destekleyen tüm mihrakları ortaya çıkarmak ve onları tarihe gömmek durumundayız."
Emine Erdoğan, yemek öncesinde kadın geçici köy korucularına Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni de gezdirdi.
(İHA)