Başbakan Yıldırım, dün Ümraniye'de Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı Danışma ve Dayanışma Toplantısı'na katılarak katılımcılara hitap etti.
“Vatandaşımızın verdiği her kuruşu, fitil fitil burunlarından getireceğiz”
Konuşmasında Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı’nın faaliyetlerinden bahseden Başbakan Yıldırım, “Bu vakıf hep hizmet, ibadet, hayır hasenatta kalacak. Ticarete ihanete bu vakıfta geçit yok. Her şeyi apaçık olacak. Allah rızası için ben geleceğe, gençlere yatırım yapmak istiyorum diyenler burada birbiri ile yarışır. Böyle vakıflara can kurban. Ama milletin dişinden tırnağından arttırdığı, dinimiz yükselsin, memleket seven yetişsin diye para verenlerin paralarını toplayıp, yurt dışında senatörlerin seçilmelerine, lobi kuruluşlarının faaliyetlerine, ülkelerde rejimlere ayar vermeye harcayan alçaklara, teröristlere verilecek tek kuruşumuz yok. Vatandaşımızın verdiği her kuruşu da fitil fitil burunlarından getireceğiz, geri alacağız. Almaya da başladık. Ne yaparsa yapsın, hangi yalanlara başvurursa vursun hesabını verecek” diye konuştu.
“Kimse 15 Temmuz’u unutturmaya çalışmasın”
FETÖ ile mücadele sürecinin devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, “Bu terör örgütünün ihanet içine girmiş bölümü mutlaka hesabını verecek. Ama ibadet bölümünde kalmış olanlar hiç merak etmesin. Onların hiçbir suçu yok. Onlar halis duygularla yaptılar bunu. Allah için yaptılar, insanlık için yaptılar. Onların endişe etmesine lüzum yok. Onlar burada bedel ödemeyecek. Bu işin ticaretini yapan, yaptığı ticaret ile ihanet yapan, darbe yapmaya kalkışanlar asla ve asla kimse bize bunları masum diye savunmasın. Bu millet uçurumun kenarından dönmüştür. 241 şehidin, 2 bin 194 gazinin hesabını sormak boynumuzun borcudur. Kimse 15 Temmuz’u unutturmaya çalışmasın. 15 Temmuz Türkiye’nin ikinci kurtuluş mücadelesinin zaferle sonuçlandığı günün adıdır. Bu gerçeği gözardı edip bugün kalkıp FETÖ’cülerin avukatlığını yapmaya kalkışmak bu ülkeye ikinci bir haksızlıktır” şeklinde konuştu.
“Bu şuur karşısında yapılacak tek şey şapka çıkarmak”
Başbakan Yıldırım, Türkiye’de gençlerin apolitik olmakla eleştirildiğini hatırlatarak, “Gençlerin ülkenin gündemi ile ilgilenmedikleri söylenirdi. Ama o gece hayatının baharında kimisi öğrenci, kimisi işçi onlarca gencimiz vatan için, bayrak için gözünü kırpmadan canını verdi. Bir kez daha Türk gençliğinin ülke tehlikeye girdiğinde neleri yapabileceğini 15 Temmuz gecesi cümle alem gördü. Gençlerimizle, kadınlarımızla iftihar ediyoruz. Orada parti bayrağı yoktu, sağ sol ayrımı yoktu. Orada aynı hedef için, aynı gelecek için kalplerin çarptığı bir azimli topluluk vardı. Böyle bir milletin ferdi olduğum için ne kadar Rabbime şükretsem azdır. Vatanımıza milletimize, devletimize, demokrasimize yönelik bir tehdit karşısında nelerin yapılabileceğini, hangi destanların yazılacağını gördük. 241 şehidimizin her birinin ayrı bir kahramanlık destanı var. Bunlar kitaplaştı, ölümsüzleştirildi. Okudukça ibret alıyoruz. Hakikaten bu şuur karşısında yapılacak tek şey şapka çıkarmak. 15 Temmuz gecesi milletimizin en büyük gücü meydanları dolduran millettir. O gece yaşlımız gencimiz, kadınımız erkeğimiz bu alçak darbeciler karşısında dimdik durdu. Gençlerimiz nerede bir hain gurubu varsa onların karşısında ön saftaydı. Canlarını feda ederek demokrasiye, hukuka, bayrağa, ezana sahip çıktılar. Bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu güzel gençliğe, güzel bir gelecek hazırlamak da bizim görevimizdir. Bugün bunun için buradayız” ifadelerini kullandı.
