Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesini ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı Kaynak, ilk olarak Giresun’daki helikopter kazasında şehit olan Yarbay Hilmi Özer ve yakalandığı hastalığa yenik düşerek hayatını kaybeden polis memuru Vasıf Darendeli’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Burada Özer’in babası, annesi ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileklerinde bulunan Kaynak, daha sonra AK Parti Elbistan İlçe Teşkilatı’na geçti. Burada AK Parti Elbistan İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca ve partililer tarafından karşılanan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, parti binasında yaptığı konuşmada terör ve paralel yapı ile mücadele konusuna değildi.
Çözüm süreciyle ilgili olarak da farklı bir yaklaşımda bulunan Kaynak, sürecinin yansımasının 20 Temmuz 2015’te başlayan terör operasyonlarında görüldüğünü kaydederek, “İşte o çözüm süreci, bizim bölge halkı ile olan güveni ve muhabbeti temsil eden süreçtir” dedi.
Kaynak, konuşmasının devamında ise, “Bir yerde bir şehidimiz olduğunda devletimiz ve bütün milletimiz orada olur. Valisiyle, kaymakamıyla, komutanıyla, milletvekiliyle, bakanıyla ve o şehidimizin cenazesi kaldırılır. Elbistan’ımızda da gördük. Adeta dizi tutan bütün Elbistanlılar Gariplik Camii'ndeydi. Ama sonra herkes görev alanına, işine döner gider. Aile, kendi acısıyla baş başa kalır. Sonradan da giderek biraz acıları hafiflemiş olur ama asıl o zaman yetimin başını okşamak, dul kardeşimizin halini hatırını sormak, şehit annemizin elini öpmek asıl o zaman nasip olur. Bu sebeple bugün bir kez daha taziye için bulunduk. Bu ziyaretimize, Elbistan, Afşin, Kahramanmaraş, Onikişubat ve Ekinözü teşkilatlarımız iştirak ettiler” değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasının devamında Güneydoğu’daki terör operasyonlarına değinen ve güvenlik güçlerinin kahramanca mücadele ettiğinin altını çizen Kaynak, “Bu durum Çanakkale ile eşdeğer. Bu akşam, milletimiz bir bayram hediyesini duyacak. PKK’nın en önemli aktörlerinden biri, en zalimi, en canisi Bahoz Erdal'ın, Allah’a hamdolsun Suriye’de öldürüldüğü haberini aldık. Biz, bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan teröristi bertaraf ederken bir yandan da ülkemizin huzurunu, barışını ve refahını muhakkak surette düşünüyoruz. 11 aydan beri yapılan mücadeleyi hatırlayın. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Teşkilatımız ve korucularımız büyük bir terörle mücadele gayreti içerisinde oldular. Gerçekten ibretlik hikayeler dinledik. Ama düşünün; o çok eleştiriye uğrayan ve onun -gerçekten önemli bir mimari da Mahir Bey kardeşimizdi- çözüm sürecinin ne kadar büyük katkısı olduğuna şimdi geriye dönüp bakın. Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsunuz ve ‘teröristle mücadele edeceğim’ diyorsunuz 100 bin kişi Cizre’den taşınıyor. Diyor ki: ‘Buyur ey devlet. Ben bu devlete güveniyor, bu teröristin zulmünü asıl Kürt halkı olarak ben gördüm. Gel bunları bertaraf et.’ İşte o çözüm süreci, bizim bölge halkı ile olan güveni ve muhabbeti temsil eden süreçtir. Silahlı kuvvetlerimiz ve polisimiz inanılmaz kahramanlıklar yaptılar. Öyle mücadele verdiler ki adeta Çanakkale örneği yaşandı. Çanakkale’de bir millet varoluş mücadelesi verdi. Ama bizim milletimiz ve ecdadımız o kahramanlığı gösterdiler ve İslam’ın sol kalesi İstanbul’un düşmesini engellediler. Çanakkale’den 100 sene sonra başlayan terörle mücadelede bizim askerimiz ve polisimiz gerçekten de onlar kadar şanlı bir mücadele yaptılar” dedi.
Paralel yapıyla mücadeleye değinen Kaynak, “Bu mücadele böyle yapılırken içeride bizim birliğimizi ve beraberliğimizi asla bozmamız gerekir. AK Parti Teşkilatları ve AK Parti seçmenleri, bu milletin Çanakkale’den 100 sene sonra sigortasıdır. Aynen öyledir. 7 Haziran’da yüzde 41 oy oranına rağmen iktidarı kaybettiğimizi asla unutmayın. 7 Haziran’dan sonra Diyarbakır’da, Nusaybin’de ve birçok yerde birilerinin öz yönetim ilan ettiğini, çukurlar kazıp özerk bölge ilan ettiğini unutmayın. Şanlı bayrağımız yerine bir kısım paçavraları göndere çektiğini unutmayın. Ama bizim gibi görünen ama bu devlete ve millete en büyük ihaneti yapan hem de bunu Müslümanlık payesi ile yapan paralel yapıyı da asla unutmayın. Asla bunlar dinimize, inancımıza ve çocuklarımıza hizmet ediyorlar diye düşünmeyin. Düşünün ki bir örgüt, devletin bütün kademelerini eline geçirmek üzere. Halkın seçtiği ve gözbebeği Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine kastetmişler. İktidara ve her şeyine kastetmişler. Ve o adam şimdi Pensilvanya’da. Hayali, belki Humeyni gibi gelip Ankara’da devletin üzerine çöreklenmek. Bunu da başka Müslümanlara zulmederek yapmışlar. İşin içinde biri olarak söylüyorum. Eğer siz büyük bir tüccarsanız; vergiciler üzerinize gelmiş, MASAK üzerinize gelmiş size birçok suç dosyaları atfedilmiş. Bu paralel yapının, cemaatin aşağı yukarı 100 küsur ülkede okulları var. Bunların hemen hemen yüzde 90’ı da gayrimüslim devletlerin olduğu yerlerdeydi. Burada kardeşlerimiz ve bacılarımız himmet dediler para verdiler, ‘Bir çocuk Allah’ın dinini diyanetini öğrenerek geçirsin’ diye. Siz hiç bunların okullarının olduğu yerde, bu okullarda kardeşlerimizin, bacılarımızın parasıyla okuyan bir tek gayrimüslimin İslam’ı seçtiğine şahit oldunuz mu? Hiç böyle bir örnek verdiler mi ortaya? Siz Anadolu’da alın teri ile çok çalışacaksınız sonra Alla rızası için himmet diyecekler para vereceksiniz sonra onunla gayrimüslimin çocuğu okuyacak. Hadiseyi bir de böyle tahayyül edin. Ama Allah’a hamdolsun çok basiretli, ferasetli bir Cumhurbaşkanımız var. Millete güvendik ve biz elhamdülillah o cendereden çıktık. Mücadele devam ediyor; sürecektir. PKK ile de, DAEŞ ile de, paralelle de, DHKPC ile mücadele sürecek” ifadelerini kullandı.
Tek vatan, tek bayrak, tek millet ve tek devlet unsurlarından asla vazgeçmeyeceklerini ifade eden Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Biz böyle bir ülkede yaşıyoruz. Biz kuzey kutbunda etrafında penguenlerin olduğu bir ülke değiliz. Dünyanın en stratejik öneme haiz bir yerindeyiz. Bizim Türkiye’mizin doğusunda enerji kaynaklarının 3’te 2’si var; batısında da tüketicilerinin 3’te 2’si var. Bu sebeple bu ülke adeta en kıymetli emtia olarak herkesin gözünde olan bir yer. Biz bu mücadeleyi yaparız Allah’ın izniyle. Ama bunun bir tane şartı var. Biz eğer birliğimizi ve beraberliğimizi bozmazsak, aramızdaki uhuvveti devam ettirirsek, iri ve diri olursak Allah’ın izniyle gelecek AK Parti kadrolarının eseri olacaktır. Vatanımızın, bayrağımızın, milletimizin ve devletimizin tekliği, asla vazgeçmeyeceğimiz unsurlardır. Ama şimdi dünyanın geldiği nokta itibariyle bizim terörle, aşırılıklarla, ırkçılıkla ve mezhepçilikle de mücadele etmemiz gerekir. Cumhurbaşkanımız diyor ya, ‘Ben Müslüman’ım, İslam dinine mensubum. Ne Sünnilik ne de Şiilik diye bir din var.’ Teröre ve terörün her çeşidine aman vermeden milletimizin kalkınması ve refahı için hep beraber çalışacağız. Hep beraber bu kalkınma mücadelesinden en yüksek payı alacağız hem de Maraş’ımız bütün insanları ile huzurun, barışın, güvenin, istikrarın en önemli sigortası olacaktır” diye konuştu.
Murat Sürücü