Emlak Katılım Genel Müdürü İlker Sırtkaya, ülke genelinde hizmet kanallarını yaygınlaştırma ve geliştirme hedefleri kapsamında şubeleşmeye ve dijital kanallar üzerinden sundukları hizmetleri artırmaya devam edeceklerini belirterek, 2023 sonunda şube sayılarını 120'ye ve çalışan sayılarını 1.500'e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Banka genel müdürleri bankacılık açısından 2022 gelişmelerini ve 2023'ten beklentilerini anlattıEmlak Katılım Genel Müdürü Sırtkaya: Bankacılık sektörü pozitif ayrışmaya devam edecekKuveyt Türk Genel Müdürü Uyan: Bankacılık sektörü için kredi talebinde bir yavaşlama beklemiyoruz Sırtkaya, katılım bankacılığı ve Emlak Katılım'ın 2022 yılı değerlendirmesi ve 2023 beklentilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisinden çıkmaya çalışırken, artan jeopolitik riskler ve Çin'de yeniden artışa geçen Kovid-19 vakalarının tedarik sorunlarını tekrar gündemin üst sıralarına taşıdığını, gelişmiş ülke merkez bankalarının sıkı para politikası izlemesiyle de 2022'nin küresel ekonomiler için belirsizliklerin yoğun olduğu bir yıl olduğunu söyledi.
Dünyayı tehdit eden bir diğer önemli konunun ise iklim değişikliği olduğunu vurgulayan Sırtkaya, kısa dönemli krizlerin aksine dünyanın geleceğini en derinden etkileyen iklim krizi sorununun, dünyanın ilk gündem maddesi olarak her zaman yerini koruduğunu belirtti.
Sırtkaya, bu süreçte Türkiye'nin, Yeni Ekonomik Model ve liralaşma stratejilerinin devreye alınmasıyla büyüme performansı ve finansal istikrar açısından benzer ülkelerden pozitif ayrıştığını ifade ederek, Türkiye'de bankacılık sektörünün de büyüyen ekonomiye daha güçlü destek vermek için sermaye artırımlarına gittiğini hatırlattı.
"Katılım Finans Strateji Belgesi çok önemli bir yol haritası olacak"
İlker Sırtkaya, faizsiz finans sisteminin Türkiye'de 1984 yılından bu yana önemli gelişmeler kaydettiğini ancak henüz arzu edilen seviyeye ulaşmadığını aktararak, "Bugün itibarıyla katılım finans kuruluşlarının sektörden aldıkları pay yaklaşık yüzde 8,3 seviyesinde. Bu oranın daha da artarak 2025 yılında yüzde 15'e ulaşması hedeflenmiştir." dedi.
Yeni hizmete giren her katılım finans aktörünün sektörün gelişimi için önemli bir görev üstlendiğini ifade eden Sırtkaya, bu yıl yayınlanan Katılım Finans Strateji Belgesi'nin çok geniş ve alanında uzman ekiplerce detaylı çalışılmış önemli bir kılavuz niteliği taşıdığını, çok önemli tespitler ve ödevler içeren bir yol haritası olduğunu ve yapacakları tüm çalışmalarda bu kılavuzdan faydalanacaklarını söyledi.
"Bankacılık sektörü pozitif ayrışmaya devam edecek"
Emlak Katılım Genel Müdürü Sırtkaya, 2022'de hedeflerine ulaştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"İlk 9 ay itibarıyla topladığımız fonlar 77,5 milyar liraya ulaşırken, piyasalara olan fon desteğimiz 39,2 milyar lira oldu. Aktif büyüklüğümüz yılın ilk yarısında 59,6 milyar lira iken, üçüncü çeyrekte büyüklüğümüzü 93,1 milyar liraya çıkartarak önemli bir büyüme kaydettik ve ülke ekonomisine 46 milyar lira katkı sağladık. Karlılığımız ise 1 milyar 462 milyon lira olmuştur. Şube sayımızı da 80'e çıkartarak hizmet ağımızı genişletmeye devam ettik. Yıl sonuna kadar açılacak veya kiralaması yapılan şube yerleriyle birlikte 90 şubeye ulaşacağız. 2021 sonunda 1,017 olan çalışan sayımız da 2022 yılı 9 aylık süreçte 1.231'e ulaşmıştır. Ciddi büyüme rakamlarıyla birlikte ülke ekonomisine, istihdama sağladığımız bu katkının ve de sektöre kazandırdığımız benzeri olmayan ürün ve hizmetlerin giderek artacağını söyleyebilirim."
Geçmişten bugüne süregelen doğru planlama ve doğru stratejilerin uygulanmasının, bankacılık sektörünün pozitif ayrışmasını sağladığını kaydeden Sırtkaya, bu pozitif ayrışmanın süreceğini öngördüklerini söyledi.
Sırtkaya, "Emlak Katılım olarak, global riskleri ve çevresel faktörleri dikkate alarak stratejilerimiz doğrultusunda planlama yaparak önümüzdeki dönemlere ilişkin hazırlık yapıyoruz. Sağlam temeller üzerine oturtulan stratejiler ve güncel teknolojik altyapı ile birleşen uygulamalar çerçevesinde oluşabilecek risklere karşı tedbir alıyoruz. Ülkemizden aldığımız güçle çalışmaya, ülkemiz için üretmeye devam ediyoruz. Alınan doğru kararlarla gelecek yılın Emlak Katılım ve sektörümüz için başarılı geçeceğine inancımız sonsuz." ifadelerini kullandı.
"Sosyal konut ihtiyacının karşılanmasını amaçlayan projeler çalışmalarımızda önemli ve öncelikli"
İlker Sırtkaya, ülke genelinde hizmet kanallarını yaygınlaştırma ve geliştirme hedefleri kapsamında şubeleşmeye, dijital kanalları üzerinden sundukları hizmetleri artırmaya devam edeceklerini belirterek, 2023 sonunda şube sayılarını 120'ye ve çalışan sayılarını da 1.500'e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Reel sektörün finansmanında önemli rol oynayan sektörlerin gelişimi için finansman çeşitliliğinin artırılması noktasında ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini, Türkiye'nin dünyanın en iyi ekonomileri arasında yer almasını sağlayacak bu büyüme için odaklarına aldıkları sektörleri desteklediklerini ifade eden Sırtkaya, şunları kaydetti:
"Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre öncü ve yeni finansal çözümler üretmeye devam edeceğiz. Dünyada örnekleri bulunan hanehalkının konut edinimine yönelik sosyal konut ihtiyacının karşılanmasını amaçlayan projeler çalışmalarımızda önemli ve öncelikli bir yer alıyor.
Finansal teknolojilerin etkin kullanımının sağlanması hedefine yönelik fintek çalışmalarına desteğimizi artıracağız. Girişimcilerin desteklenmesi amacıyla başlattığımız Emlak Katılım Pusula Girişim Destekleme Programımızı güçlendirerek bu çalışma ile gayrimenkul teknolojileri, inşaat teknolojileri, sürdürülebilir çevreci teknolojiler ve finansal teknolojiler konularında yenilikçi teknolojilerle çözüm getiren, büyüme ve global pazarlara açılma potansiyeli olan, rekabet avantajı sağlayan girişimlere erken aşama yatırım konusunda destek sağlamaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönem Türkiye ekonomisine daha güçlü destek vermeyi hedefliyoruz."
"KGF destekli kredilerde fatura ibrazı zorunluluğunu çok önemli görüyoruz"
Emlak Katılım Genel Müdürü Sırtkaya, küresel ekonomilerde resesyonun konuşulduğu dönemde Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdüğünü anımsatarak, Rusya-Ukrayna savaşı ile artan risklere karşı Yeni Ekonomi Modeli ile ön plana çıkan Türkiye'nin, ihracatta rekor üzerine rekor kırdığını söyledi.
Türkiye'nin 2019'un son çeyreğinden bu yana gösterdiği büyüme performansıyla G20 ülkeleri arasında birinci, OECD ülkeleri arasında ise ikinci sırada yer aldığını anımsatan Sırtkaya, "Enflasyonla mücadele kapsamında ve Yeni Ekonomi Modeli ile ilgili ardı ardına alınan önlemler her geçen gün meyvesini veriyor. Özellikle tüm bankacılık sektöründe uygulanması istenen KGF destekli kredilerde fatura ibrazı zorunluluğunu katılım finans sisteminin ruhuna uygun doğrudan ticaretin finansmanının sağlanması ve kaynakların doğru yerde kullanılması bakımından da çok önemli görüyoruz." dedi.
Sırtkaya, Türkiye'nin istikrar içinde büyüyen bir ekonomik modeli hayata geçirmeyi başardığını ifade ederek, "Türkiye'nin ekonomide son 10 yılda ortaya koyduğu performans ve sahip olunan potansiyel bunun önemli bir göstergesidir. Günümüzde ülkemizin stratejik konumunun önemi, oluşan jeopolitik gelişmeler perspektifinde daha da artmıştır. Türkiye'nin son yıllarda ortaya koyduğu performans ve jeopolitik gelişmeler dikkate alındığında ilk 10 ekonomi arasında yer alma hedefine sağlam adımlarla ilerlediğimizi söyleyebiliriz." diye konuştu.
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan: Bankacılık sektörü için kredi talebinde bir yavaşlama beklemiyoruz
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan ise katılım bankacılığı sektörü ve Kuveyt Türk açısından 2022 değerlendirmelerini ve 2023 yılına ilişkin öngörülerini AA muhabiri ile paylaştı.
Salgının etkilerinin atlatılmaya başlanması ile 2022'ye iyimser beklentilerle girildiğini anlatan Uyan, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji ve gıda krizleri yaşandığını, enflasyonun tarihi yüksek seviyelere çıktığını, piyasaların oldukça kırılganlaştığını söyledi.
Uyan, yeni dönemin birçok ülkede normalleşme ajandaları bozulmuş olan politika yapıcılarını zorlu ve keskin kararlar almaya zorladığını vurgulayarak, Türkiye'nin ise küresel enerji, emtia ve gıda krizleri nedeniyle enflasyonun yüksek seyretse de istihdam ve büyümede pozitif ayrıştığını ifade etti.
Bankacılık sektöründe ise 10 ayda aktiflerin yüzde 46, kredilerin yüzde 42 ve mevduatın yüzde 58 büyüdüğünü aktaran Uyan, şunları kaydetti:
"Türk bankacılık sektöründe, makroekonomik belirsizliklere rağmen anlamlı bir büyüme yaşandığını söyleyebiliriz. Türk bankacılık sektörü, 2022'de makroekonomik koşulların getirdiği kredide artan talep, azalan fonlama maliyetleri ve enflasyona endeksli menkul kıymet getirilerinin baş etken olduğu yüksek kârlılık büyümelerine tanıklık etti. Tabii bu durum aktif kârlığına olumlu yansıdı. 2022'nin ilk aylarında yüzde 1 seviyelerinde olan ortalama aktif kârlığı ekim itibarıyla yüzde 3,5 seviyesine yükseldi."
"Yeni katılım finans kuruluşları rekabeti artıracak"
Ufuk Uyan, sektörün geçen yıl ciddi bir efor sarf ettiğini ve TL cinsinden mevduatın toplamdaki payının yüzde 36'lardan yüzde 47'lere yükseldiğini söyledi.
Kredilerin özellikle yılın ikinci yarısında daha sınırlı bir büyüme gösterdiğini ve sektörün istenildiği gibi daha selektif bir kredi politikası uyguladığını belirten Uyan, 2022'de yabancı para cinsi mevduat büyümesinin negatif düzeyde kaldığını, bunda kur korumalı ve dönüşüm destekli mevduat ürünlerinin etkisinin büyük olduğunu ifade etti.
Uyan, gerek tasarruf sahiplerinin bu ürünlere olan ilgisinin, gerekse bankacılık sektörünün destekleyici aksiyonlarının, müşterilerin Türk lirası cinsinden yatırım araçlarına yönelmelerini sağladığını belirterek, şunları ifade etti:
"Küresel ölçekte belirsizliklerin ve makroekonomik risklerin öne çıktığı bir yılı yaşamamıza rağmen katılım finans sektörü istikrarlı büyümesine 2022'de de devam etti. Sektörde geçen yılın 10 ayında toplanan fon büyüklüğü yüzde 63 ve kullandırılan fonlar yüzde 58 yükseldi. Aynı dönemde TL cinsi mevduat ve toplanan fonlardaki büyüme bankacılık sektöründe yüzde 108 iken katılım finans sektöründe yüzde 141 seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca katılım finans sektörünü büyütecek yeni enstrümanlar var. Yakın zamanda dijital katılım bankası lisansları verildi, 3 yeni dijital katılım finans kuruluşu daha geliyor. Yeni katılım finans kuruluşlarının rekabeti olumlu yönde artıracağını ve sektörü büyüteceğini öngörüyoruz."
"Aktif kârlılığında bir daralma ya da sınırlı bir büyüme beklemekteyiz"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, geçen yıl ülkelerin, merkez bankalarının faiz artırımlarını ve bunun getirdiği resesyon ve işsizlik risklerini yönetmeye çalıştığını, bunun da küresel anlamda bankacılık sektörü için daha yüksek fonlama maliyeti ve likiditeye erişimde zorluklar anlamına geldiğini söyledi.
Jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin 2023'ün makroekonomik öncü göstergelerini büyük oranda belirleyeceğini vurgulayan Uyan, "2023'te küresel ekonomide büyümenin yüzde 2-3 bandında gerçekleşerek potansiyeline yakınsayacağını öngörmekteyiz. Küresel bankacılık sektörü açısından ise 2023'te görece daha düşük kredi büyümesi ve daha yüksek faiz/kâr payı marjları görmeyi bekliyoruz." diye konuştu.
Uyan, Türk bankacılık sektörünün dinamiklerinin bir miktar farklı işlediğine işaret ederek, geçen yılın ilk yarısında bankaların fonlara nispeten ucuz erişimi, yüksek kredi büyümesi ve enflasyona endeksli menkul kıymetlerin getirileri ile nominal anlamda sektörde yüksek kârlılık rakamlarına ulaşıldığını anlattı.
Kredi talebinde bir yavaşlama beklemediklerini, ancak bu yıl 2022'deki oranlarda kâr elde edilmesinin pek mümkün görünmediğini vurgulayan Uyan, "2022 yılındaki kârlılığın başat faktörlerinden biri olan menkul kıymet getirilerinin de yeni yılda düşeceğini göz önünde bulundurursak aktif kârlılığında bir daralma ya da sınırlı bir büyüme beklemekteyiz." dedi.
Uyan, geçen yılın ikinci yarısında bozulan dış ticaret dengesi ve cari dengenin, küresel enerji ve emtia fiyatlarının normale dönmesiyle 2023'te iyileşmesini beklediklerini de dile getirdi.
"Tarımda faaliyet gösteren girişimlere mentorluk imkanı sunacağız"
Ufuk Uyan, Kuveyt Türk'ün geçen yılın 9 ayında istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü, aktif büyüklük açısından katılım finans kuruluşları arasındaki ilk sırada bulunan yerlerini koruduklarını belirtti.
Yıl sonunda toplanan fon büyüklüğü büyümelerini yüzde 50-60 seviyelerine getirmiş olmayı hedeflediklerini aktaran Uyan, "Bu büyümede Türk lirası cinsi fonların etkisinin devam edeceğini söyleyebiliriz. TL cinsi fon büyüklüğünde yüzde 100'ün üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. Yabancı para cinsi fonlarda ise kur etkisinden dolayı bir büyüme göreceğiz ama TL ile kıyaslandığında bu büyüme sınırlı olacak." ifadelerini kullandı.
Uyan, geçen yıl katılım finans alanında hayata geçirdikleri yeni ürün ve hizmetlerden de bahsederek, banka olarak hedeflerini gerçekleştirme yolunda önemli ilerleme kaydettiklerini söyledi.
Fikrinn platformu üzerinden tarım odaklı girişimlere yaptıkları çağrıya değinen Uyan, şöyle devam etti:
"Tarım bankacılığı alanında faaliyet gösteren girişimlere yeni müşteri edinme, finansmana kolay ulaşım, yatırım ağlarına erişim, kurumsal iş birliği ve mentorluk imkanları sunacağız. Çağrı kapsamında, girişimlerin tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilirlik, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları, yüksek tarım teknolojileri, tarım odaklı dijital pazaryeri, akıllı tarım uygulamaları gibi tarım bankacılığı alanlarına hitap etmesi gerekiyor. Girişimlerin bu alanlardaki hizmetlerini ve ürünlerini dijital araçlar kullanarak oluşturması önem arz ediyor."
"2023'ü yüzde 3'e daha yakın bir pazar payıyla tamamlamayı hedefliyoruz"
Uyan, 2025 yılına giderken 10 milyon müşteriye ulaşmak istediklerini, bu hedef doğrultusunda iş modellerini sürekli geliştirdiklerini ifade etti.
Müşterilerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için insan kaynağına yatırımın önemine işaret eden Uyan, "Ekonomik belirsizliklerin 2023'te devam etmesi beklense de sektörün istihdam sağlama anlamında kötü bir yıl geçireceğini düşünmüyoruz. Kuveyt Türk olarak biz de gerekli gördüğümüz alanlarda istihdama katkı sağlamayı sürdüreceğiz. " dedi.
Uyan, Eylül 2022 itibarıyla toplam bankacılık sektörü aktiflerindeki paylarının yüzde 2,8 düzeyinde bulunduğunu belirterek, "Sektörden pozitif ayrışan büyüme performansımızı koruyarak 2023'ü yüzde 3'e daha yakın bir pazar payıyla tamamlamayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
Dijitalleşme ve teknolojinin hayatın her alanına giderek daha fazla nüfuz etmesiyle banka müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarının da hızla değiştiğinden bahseden Uyan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Müşteriler artık diledikleri finansal işlemi, diledikleri yerden en güvenilir ve hızlı şekilde gerçekleştirmek istiyor. Mobil bankacılık ve şubede yapabildikleri her işlemi, daha kolay, zahmetsiz ve hızlı bir şekilde yapmak istiyor. Ayrıca bunları yaparken masrafsız ve akıllı şekilde çözümler bekliyor. Biz de müşterilerin değişen bu beklentilerini önemsiyor ve aksiyonlarımızı vaktinde alıyoruz. Kasım sonu itibarıyla dijitaldeki müşteri sayımız 2,5 milyonun üzerine çıktı. Bu müşterilerimizin yüzde 85'i finansal işlemlerini mobil bankacılık kanalları üzerinden gerçekleştiriyor.
Yeni hesap açılışı yapan müşterilerimizin dijital bankacılık kullanım oranı ise yüzde 94 seviyelerinde bulunuyor. 2025 stratejimiz doğrultusunda dijital müşteri sayımızı artırmak ve müşteri tabanımızın dijital kanal kullanımını teşvik etmek önceliklerimiz arasında. Özellikle bireysel tarafta fon kullanımı dahil olmak üzere bütün ürün ve hizmetlerimizi mobilden sunmayı, dijital kanallardaki ürün ve hizmet çeşitliliğinde en iyi bankalar arasında yer almayı hedefliyoruz."
"Türkiye, 2023'te de büyümede olumlu ayrışmaya devam edecek"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Türkiye'nin genç nüfusu, donanımlı insan kaynağı ve jeopolitik konumuyla finansal ekosistemde çok önemli bir role sahip olduğunu vurgulayarak, küresel ekonomiye adapte bir ülke olarak dünyadaki diğer gelişmelerden de etkilenildiğini söyledi.
Salgının ardından tüm dünyada seyreden enflasyonist ortamın, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji ve gıda krizleri, yükselen faizler gibi birçok etkenin Türkiye'nin ekonomi politikalarını da etkilediğini anlatan Uyan, "Salgın döneminde yavaşlayan üretim ve sonrasındaki savaş kaynaklı enerji ve emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en kritik makroekonomik gündemin enflasyon olmasına neden oldu. Enflasyon bu yıl da yakından takip ettiğimiz gündemlerden biri olmaya devam edecek." dedi.
Uyan, artan politika faizlerinin, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere küresel anlamda bir resesyon riskini ortaya çıkardığına işaret ederek, Türk müteşebbisi ve ihracatçısının hızlı ve esnek bir şekilde oluşabilecek ihracat kayıplarını yeni alternatif pazarlarla takviye edeceğini düşündüklerini kaydetti.
Türkiye ekonomisinde, gelecek dönem açısından en önemli fırsatı büyüme alanında gördüklerini de dile getiren Uyan, bu alanda diğer ülkelerden 2023'te de olumlu ayrışmaya devam edileceği öngörüsünde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com