20-06-2016 13:33
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, zorla evlerinden edilenlerin sayısının dünya genelinde 65 milyon gibi daha önce görülmemiş bir seviyeye ulaştığı uyarısında bulundu.
BM Enformasyon Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Ban Ki-Moon, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yayımladığı mesajında, yeni patlak veren ve devam etmekte olan ihtilafların her defasında daha acımasız şiddet ve zulüm içermeye başladığını, insanların güvenlikleri için kendi ülkeleri içinde veya başka ülkelerde sığınmacı ya da mülteci konumuna düştüklerini söyledi. Ban Ki-Moon, 2015 yılı sonunda Dünya genelinde 21,3 milyon kişinin mülteci konumuna düştüğünü, 3,2 milyon insanın başka ülkelerden sığınma talebinde bulunduğunu, 40,8 milyon insanın da kendi ülkeleri içinde evlerinden edildiğini belirtti. "Dünya Mülteciler Günü, evlerinden kaçmak zorunda kalanların yaşamları üzerinde savaş ve zulmün etkilerini anlamak ve bu kişilerin cesaretini ve gücünü saygı ile anmak için bir fırsat. Bugün ayrıca onlara kapılarını açan ve ev sahipliği yapan toplumları ve ülkeleri de saygı ile anmak için bir fırsat" diyen Ban Ki-Moon, günümüzde 10 mülteciden 9’unun yoksul ya da orta gelir seviyesindeki ülkelerde barındığını söyledi.
Geçtiğimiz yıl bir milyon mülteci ve göçmenin Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geçtiğini, bunların binlercesinin söz konusu girişimleri esnasında yaşamını yitirdiğini belirten Ban, "Bu durum, onların acılarına çözüm bulmaya yönelik ortak çabalarımızın başarısız olduğunu gösteriyor" dedi.
"ORTAK SORUMLULUĞUN YERİNİ NEFRET SÖYLEMİ ALDI"
Sığınmacılar ve göçmenler konusundaki bölücü açıklamaların dünyanın bir çok yerinde yabancı düşmanlığını artırdığını, bazı bölgelerde sığınma başvurularının giderek daha az oranda kabul gördüğünü belirten Ban Ki-Moon, ortak sorumluluğun yerini nefret söyleminin aldığını belirtti. Ban Ki-Moon, "Gözaltına alma ve duvar örme gibi girişimlerde endişe verici seviyede artış yaşanıyor" dedi.
Mülteci karşıtı söylemlerin yükselmesi sonucu olumlu yaklaşımların duyulmasının engellendiğini, ancak, bu olumlu seslerin dünyanın dört bir yanında varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Genel Sekreter Ban Ki-Moon, "Geçtiğimiz yıl, bir çok ülkede ve bölgede sıradan insanların kalplerini ve evlerini mültecilere açtığını, hali hazırda büyük sayılarda mülteciye ev sahipliği yapan devletlerin yeni gelen mültecilere de kapılarını açtığını gördük" ifadesini kullandı.
"Böyle olumlu örnekler üzerinden ilerlemeye ve bu örnekleri çoğaltmaya acil ihtiyaç var" diyen Ban Ki-Moon, mültecilere yönelik yaklaşımın temelinde sorumluluğun ortaklaşa yüklenilmesi, ayrımcılık yapılmaması, insan hakları, iadeleri engelleyen uluslararası mülteci hukuku gibi ilkelerin yer alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ban Ki-Moon, bu bağlamda, 19 Eylül’de BM Genel Kurulunda düzenlenecek üst düzey oturumun mülteciler ile ilgili küresel ilkelerin kabulü konusunda tarihi bir imkan sunacağını belirtti.
Ban Ki-Moon, "Her yıl evlerinden kaçmak zorunda kalan ve sayıları milyonları bulan erkek, kadın ve çocuğa destek olmalı, onların haklarının ve onurunun korunmasını garanti altına almalı ve ortak çalışmalarımızın merkezine dayanışma ve merhameti yerleştirmeliyiz" diyerek mesajına son verdi.
(İHA)
BM Enformasyon Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Ban Ki-Moon, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yayımladığı mesajında, yeni patlak veren ve devam etmekte olan ihtilafların her defasında daha acımasız şiddet ve zulüm içermeye başladığını, insanların güvenlikleri için kendi ülkeleri içinde veya başka ülkelerde sığınmacı ya da mülteci konumuna düştüklerini söyledi. Ban Ki-Moon, 2015 yılı sonunda Dünya genelinde 21,3 milyon kişinin mülteci konumuna düştüğünü, 3,2 milyon insanın başka ülkelerden sığınma talebinde bulunduğunu, 40,8 milyon insanın da kendi ülkeleri içinde evlerinden edildiğini belirtti. "Dünya Mülteciler Günü, evlerinden kaçmak zorunda kalanların yaşamları üzerinde savaş ve zulmün etkilerini anlamak ve bu kişilerin cesaretini ve gücünü saygı ile anmak için bir fırsat. Bugün ayrıca onlara kapılarını açan ve ev sahipliği yapan toplumları ve ülkeleri de saygı ile anmak için bir fırsat" diyen Ban Ki-Moon, günümüzde 10 mülteciden 9’unun yoksul ya da orta gelir seviyesindeki ülkelerde barındığını söyledi.
Geçtiğimiz yıl bir milyon mülteci ve göçmenin Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geçtiğini, bunların binlercesinin söz konusu girişimleri esnasında yaşamını yitirdiğini belirten Ban, "Bu durum, onların acılarına çözüm bulmaya yönelik ortak çabalarımızın başarısız olduğunu gösteriyor" dedi.
"ORTAK SORUMLULUĞUN YERİNİ NEFRET SÖYLEMİ ALDI"
Sığınmacılar ve göçmenler konusundaki bölücü açıklamaların dünyanın bir çok yerinde yabancı düşmanlığını artırdığını, bazı bölgelerde sığınma başvurularının giderek daha az oranda kabul gördüğünü belirten Ban Ki-Moon, ortak sorumluluğun yerini nefret söyleminin aldığını belirtti. Ban Ki-Moon, "Gözaltına alma ve duvar örme gibi girişimlerde endişe verici seviyede artış yaşanıyor" dedi.
Mülteci karşıtı söylemlerin yükselmesi sonucu olumlu yaklaşımların duyulmasının engellendiğini, ancak, bu olumlu seslerin dünyanın dört bir yanında varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Genel Sekreter Ban Ki-Moon, "Geçtiğimiz yıl, bir çok ülkede ve bölgede sıradan insanların kalplerini ve evlerini mültecilere açtığını, hali hazırda büyük sayılarda mülteciye ev sahipliği yapan devletlerin yeni gelen mültecilere de kapılarını açtığını gördük" ifadesini kullandı.
"Böyle olumlu örnekler üzerinden ilerlemeye ve bu örnekleri çoğaltmaya acil ihtiyaç var" diyen Ban Ki-Moon, mültecilere yönelik yaklaşımın temelinde sorumluluğun ortaklaşa yüklenilmesi, ayrımcılık yapılmaması, insan hakları, iadeleri engelleyen uluslararası mülteci hukuku gibi ilkelerin yer alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ban Ki-Moon, bu bağlamda, 19 Eylül’de BM Genel Kurulunda düzenlenecek üst düzey oturumun mülteciler ile ilgili küresel ilkelerin kabulü konusunda tarihi bir imkan sunacağını belirtti.
Ban Ki-Moon, "Her yıl evlerinden kaçmak zorunda kalan ve sayıları milyonları bulan erkek, kadın ve çocuğa destek olmalı, onların haklarının ve onurunun korunmasını garanti altına almalı ve ortak çalışmalarımızın merkezine dayanışma ve merhameti yerleştirmeliyiz" diyerek mesajına son verdi.
(İHA)
