Bursa
Bursa İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 2011'den bu yana hastalığıyla mücadele eden 47 yaşındaki Havva Sarıoğlu, 7 yıldır diyalize bağlı olarak yaşamını sürdürdü.
Gördüğü tedaviler nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaya başlayan Sarıoğlu'na, kadavradan da nakil çıkmaması üzerine 21 yaşındaki oğlu Hakan Sarıoğlu böbreğini bağışladı.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş başkanlığındaki ekip, anneye oğlundan böbrek naklini gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Demirbaş, Hakan Sarıoğlu'nun annesi için büyük bir fedakarlık örneği gösterdiğini vurguladı.
Nakille ilgili de bilgi veren Demirbaş, "Oğlunun annesine böbrek vermesi çok gördüğümüz bir olay değildir. Bu ameliyatı hastanemizde başarıyla gerçekleştirdik. Hakan'ın ameliyatını laparoskopik olarak yani kapalı yöntemle gerçekleştirdik. Ameliyat sonrası birinci günde taburcu olacak haldeydi. Annesi ile beraber bugün Balıkesir'e kısmetse taburcu edeceğiz." ifadesini kullandı.
Süreç boyunca bağışçı ve annesinin takiplerini yapan hastanenin Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kahvecioğlu ise anne ile oğlunun sağlık durumlarının iyi olduğunu bildirdi.
Havva Sarıoğlu, yıllardır böbrek yetmezliği yüzünden çok acılar çektiğini belirtti.
Ameliyatının ardından 4 gün geçtiğini aktaran Sağıroğlu, "Şu anda sağlığım çok iyi. Serdar Hocam'a ve Murat Hocam'a çok teşekkür ederim. Bir vatandaş olarak milletten isteğim; organlarını bağışlaması, hayat kurtarması. Ben hayatıma geri döndüm. Benim gibi bekleyen tüm hastalar da hayatlarına dönebilsinler." değerlendirmesinde bulundu.
Hakan Sarıoğlu da annesinin yaşadığı sıkıntıların kendisi için küçük yaşlardan itibaren travma olduğunu ifade etti.
Organ nakli konusunun 18 yaşından önce aklına gelmediğini, yaşı ilerledikçe bazı şeylerin farkına varmaya başladığını kaydeden Sarıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Körfez kasabasında büyüdük. Denizi izlediğimiz bir gün annem bana bakıp 'Hakan, denize girmeyi çok özledim' demişti. O gün karar verdim. 'Organ nakli imkanımız varsa bir başvurayım' dedim. O gece 'Acaba başvursam gençliğimden bir şey çalar mıyım? Diğer gençlerden bir eksiğim kalır mı? Şu güzel yaşlarımı kaybedebilir miyim?' diye çok düşündüm. Sonra bağışlama kararını aldım ve anneme danıştım. Annem de o sırada bu hastanede kaydını oluşturmuş ve böbrek sırası bekliyordu. Organ bağışı az olduğu için bize çıkacağını çok düşünmüyorduk."
Sarıoğlu, annesine böbreğini verme kararının ardından hastaneye geldiklerinde doktorların, görevlilerin kendilerine çok yardımcı olduğuna anlattı.
"Sen annene can vereceksin"
Tüm aşamaların olumlu geçtiğini bildiren Sarıoğlu, şunları kaydetti:
"Ameliyat gününe kadar sakindim, çok düşünmemeye çalışıyordum. Annemin heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Hep gözleri dolardı, 'Sen beni yaşatacaksın, sen annene can vereceksin' diye. Ameliyata girdik her şey çok güzel geçti. Ameliyata giren doktorlarımızla ağabey kardeş gibi diyaloğumuz oldu. Şu an her şey çok iyi, ayaklandık, annem de ayaklandı. Yürüyoruz. İnşallah her şey daha da güzel olacak. Annem eski haline dönebilecek. Ben de inşallah hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Organ bağışlayın insanların hayatını kurtarın, emin olun organ bağışı bekleyen çok insan var, herkes sizden bağış bekliyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com