Denizli’de bir dizi ziyaretler gerçekleştiren ve incelemelerde bulanan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankasının faiz indirimi, cari açık ve asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu. Çameli ile Acıpayam arasındaki 46 kilometrelik yol incelemesi yaptı. Beraberindeki heyetle Karayolları 2.Bölge Müdürlüğü Şantiye Şefliğine gelen Bakan Zeybekci, yol hakkında yapılan sunumu dinledikten sonra kara yolu çalışmalarını inceledi. Daha sonra Çameli Kaymakamlığı, Belediyesi ve AK Parti ilçe teşkilatı Acıpayam, Serinhisar ilçelerinde ziyaretlerde bulundu.
MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARI
Merkez Bankasının faizlerle ilgili kararı değerlendiren Bakan Zeybekci, “Merkez bankamızın tüketim kanallarındaki, tüketim boyutundaki aşırı boyutlu tedbirliği, değiştirmek, tüketimi destekleyecek, teşvik edecek adımları atması sonuna kadar destekliyoruz. Hane halkı tüketimde onda bir olduğumuz ülkeler var. Beşte bir, dörtte bir olduğumuz ülkeler var, yani biz o anlamda şu anda en tedbirli ülkeyiz. Bu kapsamda baştan beri aşırı tedbirli yapıyı desteklemedik. Bu anlamda gerek merkez bankamızı, gerek diğer bankaları gerek diğer finans grupları, kamuya disiplin, kamu harcamalarına disiplin, kamuda tasarrufa sonuna kadar, bütçe disiplininden asla taviz vermeyeceğiz. Mali disiplininden asla taviz vermeyeceğiz, cari açığı arttırıcı hiçbir adımı, hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.
Üretim sürdürülmesi konusunda da konuşan Bakan Zeybekci, sanayi üretimini yapmak istediklerini, bunu yaparken de özel sektör eliyle yapmaya çalıştıklarını, özel sektörün bu anlamdaki her türlü adımlarını destekleyecekleri ile ilgili hükümet programında olduğunu söyledi. Zeybekci, “Önümüzdeki günlerde genel kredi faizlerinin ucuzlamasıyla ilgili Merkez Bankası’nın muhtelif zamanlarda daha adımların olacağını belirtmiştir. Merkez Bankasının orada bir boş alan oluşturmakla ilgili hükümet olarak da, reformlarda, kapsamlı aldığımız tedbirlerde, gerek enflasyonu düşürücü tedbirler almada da kararlı adımlarımızı devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
BİZ 2017-2018 VE 2019 ORTA VADELİ PROGRAMDA, 2017’Yİ 1.9 OLARAK ÖNGÖRDÜK
Bütçe açığında hedeflerinin orta vadede bütçe açığını yüzde birlere doğru indirmek olduğunu söyleyen Zeybekci, “Bütçe ağımızda açığımız 1.2, bu mastri kriterlerine göre, genel kabul görmüş kriterlere göre makul görünen üçtür. Biz 2017-2018 ve 2019 orta vadeli programda, 2017’yi 1.9 olarak öngördük. Tabi bu maksimum tavan. Yani 2017-2018 ve 2019 orta vadeli programda ortaya koyduğumuz rakamlar, negatif anlamda bizim için en son sınırlar. 2017’de kamu yatırımlarında, bakın kamu harcamalarında demiyorum, kamu yatırımlarında bilinçli bir adım atıyoruz. Kamu yatırımlarında bir artış ön görüyoruz. Onun için bütçe açığında kabul edilebilir, kontrollü 2018’de 1.6’ya, ondan sonra da kontrollü bir şekilde birlere doğru çekme gibi kararlığımızı sürdüreceğiz. Cari açıkla ilgili muhtelif zamanlarda hep dile getirmeyi faydalı gördüm. 2016’da yüzde 4.3 seviyesinde bir cari açık vereceğiz. Ben bunun biraz daha altta olacağına inanıyorum, yani 4’e biraz daha yaklaşacağına inanıyorum. Çünkü iyileştirmelerimiz devam ediyor. İthalatla ilgili iyileştirmelerimiz hala devam ediyor. Bunun etkilerini Ekim, Kasım ve Aralık aylarında daha net bir şekilde göreceğiz” şeklinde konuştu.
Son on yıl içinde dış ticarette Türk Lirasının kullanımı yüzde 6 civarında arttığını vurgulayan Zeybekci, “Bundan 10 yıl önce Türk Lirasının dış ticarette kullanımı yüzde birlerdeydi. 2016 yılı sonu itibariyle yüzde 7’ler seviyesine girecek. Bu hakikaten çok başarılı bir rakam. Bunu şunun için söylüyorum, cari açığımız yüzde 4.3 olsa dahi, burada önemli cümle şu, cari açığın yabancı finansman ihtiyacı duyan bölümü, bu da yüz 3, hatta daha altında olacak. Çünkü, milli parayı kullandığınız zaman, bu size rezerv para özelliği veriyor. Kendi paranızla finanse ettiğiniz bir cari açık verdiğiniz zaman, bu hiç problem değil. Bunu şöyle söyleyeyim, toplamda yüzde 4 civarında cari açık dediğimiz zaman, cari açığın milli gelire oranı dediğimiz zaman, yaklaşık 30 milyar dolar civarında. Yani yüzde 10’un üzeri seviyesine çıktığı zaman, dış ticaretimizdeki ithalat-ihracattaki, yani 400 milyar doların yüzde 10’unu milli parayla yaptığımız zaman, cari açığın yabancı finansman ihtiyacı olan bir açık, tehlikeli bir açık olmaktan çıkıyor. Hizmet gelirlerimizde beklenmedik düşüşler yaşadık. İthalat düştü, ihracat düştü, ama turizm gelirleri çok daha düştü, gelirlerimizde böyle bir düşme olmasına rağmen, enerji fiyatları 2015 yılındaki baza göre, hemen hemen eşit dengede devam etmesine rağmen, cari açığımızı düşürmeyi başardık” diye kaydetti.
MİLLİ GELİRİNE ORANLA, DÜNYADA EN YÜKSEK ASGARİ ÜCRETLE OLAN BİR ÜLKEDEYİZ
Son olarak cari açıkla ilgili konuşmasını sürdüren Zeybekci, “Şimdi aslında sendikalarımız bunu talep edebilir, bunda bir mahsur da yok. İstemenin sonu yok biliyorsunuz. Ama ekonominin realitelerini de unutmamak lazım. Zeytini silkelerler dikkat etmek lazım. Dalını budağını kırmamak lazım ki, seneye de zeytin verebilsin. Alanı da korumak lazım. O anlamda Türk Ekonomi olarak da, Türkiye ekonomi olarak dikkat etmemiz gereken şu, milli gelirine oranla, dünyada en yüksek asgari ücretle olan bir ülkedeyiz. Bundan şikayet etmek anlamında söylemiyorum ama buna da dikkat etmek lazım, istemenin sonu yok” diye konuştu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com