USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Bakan Yılmaz muhalefeti topa tuttu

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İç Güvenlik Paketi konusunda muhalefet partilerinin aldığı tutumu eleştirerek, "Fikir söylemek yerine maalesef fiili hareketlerde bulunuyorlar. Tutarsız bir yaklaşım. Muhalefet tutarsız bir yaklaşım içinde" dedi. Kalkınma Ba

Bakan Yılmaz muhalefeti topa tuttu
19-02-2015 11:33
Google News

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İç Güvenlik Paketi konusunda muhalefet partilerinin aldığı tutumu eleştirerek, "Fikir söylemek yerine maalesef fiili hareketlerde bulunuyorlar. Tutarsız bir yaklaşım. Muhalefet tutarsız bir yaklaşım içinde" dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, TGRT Haber’de ’Neler Oluyor?’ programında TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İç Güvenlik Paketi’ndeki 8 madde için yapılan itirazları değerlendiren Yılmaz, "Üzücü bir hadise. Meclisimizde hiçbir zaman böyle olayların yaşanmasını arzu etmeyiz. Bu olaylar inşallah olmaz. Bu güvenlik paketini iyi anlamamız gerekiyor. Muhalefet olayı saptırıyor. Bu paket 6-7 Ekim olaylarından sonra gündeme geldi. O tarihleri hepimizi hatırlayalım. Sokaklar yakıldı, insanlar öldü, yaralandı. Canımız gitti. Bu ortam içinde halkımızın bir talebi oldu. Halkımız dedi ki devlet emniyeti sağlasın, tedbirler alsın. Bu, özellikle halkın talebidir. Bu, devlet güvenliği meselesi değildir. Demokrasi şiddetin başladığı yerde biter. Özgürlük, şiddet uygulama özgürlüğü değildir. Fikir hürriyetinin sonuna kadar yanındayız. Demokratik protesto hürriyetinin yanındayız. Hiç kimsenin molotof, sapan, silah kullanmaya hakkı yok. Bunu nasıl demokrasi olarak görebiliriz. Gidin Avrupa örneklerine bakın diyoruz muhalefete. Bu getirdiklerimizde Avrupa’ya uygunluk yok diyorsanız koyun ortaya diyoruz. Burada bireyin, toplumun özgürlüğü söz konusu. CHP karşı, HDP, MHP karşı çıkıyor. Bir taraftan da sivilleşme getiriyor paket. Bireyin, insanın özgürlüğünü teminat altına alıyor. Varsa bizim gözümüzden kaçan unsurlar, bir hafta erteledik bunu. Başbakanımız da çağrı yaptı, teklifiniz, ciddi bir şey varsa oturalım konuşalım. Ne getirdiler? Hiçbir şey yok benim gördüğüm. Taşla sopayla gösteri olabilir mi? Sivilleşme, AB standartlarında olumlu bir paket. Yine söylüyorum. Muhalefete düşen Meclis’i işgal etmek değildir. O Meclis milletin Meclisi. Ne demek Meclis’i çalıştırmıyoruz. Önemli olan muhalefetin varsa önerisi gerekçesi, dünya uygulamalarıyla birlikte toplumun, bizim önümüze koysunlar. Algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. İktidarın doğru bir şey yaptığını, halkın bunun teveccühünü kazanacağını biliyorlar. İnşallah en kısa sürede bu havadan çıkar, demokratik tartışma yaşarız" ifadelerini kullandı.

"SOMUT OLARAK TALEPLER SÖYLENMELİ"
Somut olarak taleplerin söylenmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, "Molotofun suç aleti olduğunu, en ağır yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini kabul etmiyorlar. Bu iç güvenlik reformu refah açısından da önemli. En fazla Güneydoğu’da insanlar bunu istediler. 6-7 Ekim olaylarından sonra Diyarbakır’da, Batman’da kuyrukta olan yatırımcılar kesildi. Bu aynı zamanda ciddi kalkınma, ekonomi meselesidir. Muhalefet gerçekten zayıf bir zemin üzerinden büyük gürültü çıkarmaya çalışıyor. Algı operasyonu yapıyor. Halkın bizden beklentisi emniyetin sağlanması. Denetim mekanizmalarını koyduk. Ne kararlar varsa, sivil otorite mutlaka devrede. Orada birtakım kontrol mekanizmaları, hesap sorma mekanizmaları var. Kolluğun denetime ilişkin tasarımızda Meclis’te bizim. Bu olaydan hiç bahsetmiyorlar" şeklinde konuştu.

POLİS DEVLETİ OLMA YÖNÜNDEKİ ELEŞTİRİLER
Yılmaz, polis devleti olma yönündeki eleştirilere ilişkin, "Bunu saptırıyorlar. Belli yetkilendirilmeler söz konusu. Uyuşturucuyla bir araç geçiyor diyelim bunu yapalım diyerek kadar ortadan kalkmış olacak. Aramalarda belli şartlar var. Biz AK Parti olarak başından beri varlık sebebimiz temel hak ve özgürlükler, emniyet. Bunları tartışırken mutlaka kontrol mekanizmaları ile olması gerektiğini tartıştık. Detayları bilmeden bir tartışma yürütülüyor. Hiç kimse uzmanına sormuyor" diye konuştu.
Muhalefet partilerini eleştiren Bakan Yılmaz, "Fikir söylemek yerine maalesef fiili hareketlerde bulunuyorlar. Tutarsız bir yaklaşım. Muhalefet tutarsız bir yaklaşım içinde" dedi.

48 SAATLİK GÖZALTI SÜRESİ
48 saatlik gözaltı süresinin yargıya gittiğini anlatan Yılmaz, "Bu hadiseler tekrar yargıya gidiyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde bizdeki kadar geçiş güzergahında ülkeler değil. Türkiye bu noktada AB standardının üzerinde bir uygulama uygulayamaz. Geçmişte bu reform paketleri tamamıyla kaldırılmış, uygulanamaz hale gelmiş. Bunun getirdiği birtakım sıkıntılar yaşanmış. Bunun üzerinde AB standartlarına uygun şekilde getiriyoruz. Somut önerileri varsa ifade etsinler. Amaç üzüm yemek değil, bağcı dövmek" diye konuştu.

"SOMUT BİR ÖNERİ ORTAYA KONMUŞ DEĞİL"
"Tavırlarını görüyorsunuz" diyen Bakan Yılmaz, "Radikal karşı çıkmış havasında gidiyorlar. Somut olarak bugün de İçişleri Bakanımız da ayrı cevaplayabilir. Somut bir öneri ortaya konmuş değil. Bundan sonra da konabilir, her zaman tartışmaya hazırız. Emniyeti korumak için şöyle bir önerimiz var desinler. Avrupa’nın da uzun süredir beklentisi. CHP, HDP bunu nasıl görmüyor? Niye güvenliği sağlamıyorsunuz diyen MHP’ye hayret ediyorum. Hükümete kredi getirecek diye düşünenlere hayret ediyorum" şeklinde konuştu.

ÖZGECAN ASLAN CİNAYETİ
Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen Özgecan Aslan cinayetine karşı muhalefet partilerinin getirdiği önerileri değerlendiren Yılmaz, "Öncelikle Allah’tan rahmet diliyorum. Ailenin duruşunu çok takdir ettim. Toplum olarak o babayı biraz örnek almak lazım. Sevgiden bahsetti. Ben izlerken çok duygulandım. Bu tür olaylar, vahşi cinayetler, hunharca saldırılar dünyada çok ülkede oluyor. Bunlara ilişkin olarak en sert şekilde ne gerekiyorsa hukuk düzeni içinde cevap vermemiz lazım. Kültür de, zihniyet de çok önemli. Bizim zihniyet olarak farklı bakmamız gerekiyor. Bir eylem planı yapacağız, Sayın Başbakanımız açıklamıştı. Bu tür hadiseleri aklıselim içinde iyi analizler yaparak çok boyutlu eylem planıyla buna cevap vermemiz. Bir daha böyle olaylar yaşanmamasını temenni ediyorum. Birçok boyutuyla tartışmamız gerekiyor. Birçok faktör tartışılabilir. Bize düşen bunları en aza indirmek. Yok etmek için elimizden gelen gayreti sarfetmek. Acılı aileye tekrar sabır diliyorum. Kızımıza rahmet diliyorum. İyi bir aile, iyi bir kız. Böyle talihsiz bir hadise. Bütün yakınlarına sabır diliyorum" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecini değerlendiren Yılmaz, "Silahların olduğu yerde, demokratik siyasetten bahsedemezsiniz. Bizim ana fikrimiz, demokrasi içinde tartışıp çözelim. Dolayısıyla bu ortamda silaha yer yok. Silahlar devreden çıksın ki tartışılabilsin. Türkiye’nin gelişmesinden rahatsız olanlar bu silahın devrede olmasını istiyorlar. Bunun en büyük acısından Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan insanlar çekiyor. Bugün artık çözüm sürecinin geldiğinin noktada silahların devreden çıkması lazım" şeklinde konuştu.

"AYNI SAMİMİYETİ HDP TARAFINDAN YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜ SÖYLEYEMEM"
HDP’nin çözüm sürecinin nihayete ulaşması noktasında tavrına ilişkin olarak Bakan Yılmaz, "Çözüm sürecinde samimi olmak durumundasınız. Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci başlatırken nasıl ifadelerle başladığını herkes biliyor. Bu, hayati tarihi meseledir. Bunu çözeceğiz ki Türkiye prangalarından kurtulsun. Aynı samimiyeti HDP tarafından yeterince gördüğümü söyleyemem. Baktığınız zaman İrlanda’daki hadiseye sivil kanadın güçlü olduğunu görüyoruz. HDP’nin iradesinin düştüğü şekilde müdahil olduğunu göremiyoruz. Bugüne kadar çok güçlü bir şekilde bunu göremedik. Maalesef HDP çok da sivil iradeyle bu süreçlerde katkıda bulunamıyor" diye konuştu.

"ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK OLMAZ"
"Aba altından sopa göstermek olmaz" diyen Yılmaz, "CHP de sokağa insanları davet etti. Niye varsınız siz? Eğer grubunuz varsa insanları şiddete sokağa çağırmayacak, demokratik tartışmaya çağıracaksınız. İnsanları sandığa çağıracaksınız. İnsanları niye sandığa çağırmıyor. Sandığa güvenemeyen muhalefet başka yöntemler aramaya çalışıyor. Benim tavsiyem muhalefete sandığa geliyorsan halkın teveccühünü kazanmaya çalışsınlar. Halkın meseleleri nedir, birazcık halka gitsinler. AK Parti niçin başarılı biliyor musunuz? En temel özelliği bütün politikalarında halkı esas aldı. Ankara koridorlarını esas almadı. Muhalefete de tavsiye ediyorum, halka baksınlar. Yeni teklifleriyle çağırsınlar. Bugünkü tabloya baktığımda muhalefetin büyük problemleri olduğunu görüyorum. 7 Haziran’da halkımız büyük bir ders verecek" açıklamasında bulundu.

"HEP KAYBEDİYORLAR"
Bakan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hep kaybediyorlar. Biraz bakmaları lazım, biz niye hep kaybetmiyoruz. Niye AK Parti hep kazanıyor. 4 tane kamuoyu araştırması yaptırdığımız oluyor. Şunu yaptırsınlar, güvenlik meselelerinde halkımız ne düşünüyor diye sorsalar birçok mesele kendiliğinden hallolacak. Bu, eski Türkiye’nin alışkanlığı. Yeni Türkiye’de böyle yapanlar kaybetmeye mahkum. Sonuçlara inanıyoruz. İktidar olmak kolay iş değil. O dönem ki muhalefet halkın içine çıkamaz hale geldi. Biz, 12 yılı aşkın süredir iktidardayız. Toplumun içindeyiz. 10 yıllık planlama yapıyoruz."

"MUHALEFET PARALEL YAPIYLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMEYE ÇALIŞIYOR"
"Öyle bir muhalefet var ki umutsuz bir muhalefet" diyen Yılmaz, "Dolayısıyla rakibimi nasıl parçalarım gibi bir yaklaşım içinde. Muhalefet paralel yapıyla işbirliği içinde hareket etmeye çalışıyor. Geçtiğimiz seçimlerde de halkımız paralel yapıya karşı tavrını net ortaya koydu. Bu, aslında muhalefetin acizliğidir. Genel tabloda bunu gösteriyor. Muhalefet paralel yapı gibi uluslararası yapılarla Türkiye içindeki siyaseti karıştırmaya, istikrarımızı zedelemeye çalışıyor. Bunu bildikleri için demokratik istikrarımıza saldırıyorlar. Bu aslında muhalefetin kendi bindiği dalı kesmesi demek. Medyada, uluslararası medya algı operasyonu yapmaya çalışabilirler. Çok basit, halkı odağa alacaksınız. Siyaseti bunun üzerine inşa edeceksiniz. Demokratik olmayan siyasetlerde, şantajlarla, darbelerle siyaset düşünürseniz o ayrı bir şey. O meşru olmaz ama meşru demokratik siyaset halkla birlikte yapılar. Halkı denklemden çıkarırsanız içi boş bir kabağa dönüşür" ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM SÜRECİ İLE BİRLİKTE 30 YILLIK PARANTEZİ KAPATMAK İSTİYORUZ"
Çözüm süreci başlarken İmralı’dan ’silahlar bırakılacak’ şeklinde mesaj geldiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, "Bu süreç maalesef yaşanmadı ama gerçek anlamda dağda elinde silahlı unsurları yurtdışına çıkarmadı. Baştan süreci sıkıntılı hale getiren bu yaklaşım. Hükümet terör olsun olmasın biz demokratikleşmeye, temel hak ve hürriyetlere inanan hükümetiz. Alevi, Roman, başörtülü vatandaşlarımız için de yapıyoruz. Herkesin alanını genişletiyoruz hangi etnik yapıdan olursa olsun bu vatandaşlarımıza her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Son dönemlerde attığımız çözüm süreciyle ilgili Meclis’ten karar çıkarıldı. İlk defa yasal bir çerçeveye katılmış oldu bu süreç. Biz bu sorunun, bugünkü durumun şartları olarak görmüyoruz. Tarihi birikiminin ve uzun perspektifinin. Farklı diller konuşulabilir ama aynı tarihten geliyoruz. Çok güçlü bir şekilde birlikte yaşama tecrübemiz var. Biz, çözüm süreci ile birlikte 30 yıllık parantezi kapatmak istiyoruz" dedi.

PARALEL DEVLET YAPILANMASI
Paralel devlet yapılanması ve muhalefetin tutumunu değerlendiren Yılmaz, "Bu CHP’deki siyasetsizliğin en açık göstergesi. Bugün yaşadıklarımız geçmişi anlamamıza sebep olur. CHP içindeki parti içi mücadelenin ciddi anlamda araçsallaştığını gösteriyor. CHP içindeki insanları da sorgulamak istiyorum (Umut Oran’ın açıklamaları). Bu yaklaşım içinde oldukları için bundan kurtulamayacaklar. Demek ki birileri size servisler yapıyor. Nasıl böyle bir şeyi söyleyebiliyorsun. Demek ki siz birtakım servislere araç haline gelmişsiniz. Ülkemiz için de bu güvenlik tehdidi. Bu, demokrasi, siyaset adına bir tehdit. Bizim bunları zihniyet olarak dışlamamız lazım. Sadece yasal yaptırımlarla biz bu işleri çözemeyiz. Şantajlar, kasetler şunlar bunlar kategorik olarak dışlamamız lazım. Bunlara itibar edenlere itibar etmememiz lazım. Bazı odakların bunları siyaset yapma biçimine dönüştürdüğünü görüyoruz. Giderek bunlar daha fazla ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bütün bunların Türkiye’yi güçlendireceğine inanıyorum. Biz, kırılgan olan bir siyaset üretmeyeceğiz. Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışan odaklar olduğunu görüyorum. Bu tartışmaları yaşıyoruz. Bunlar oluyormuş ama biz farkında değilmişiz. Bunların farkına varıp bir daha böyle hadiselerin yaşanmaması için tedbirler almamız lazım. Burada iktidar kadar muhalefetin de sorumluluğu var. Bu gidişat ülkemiz için hoş gidişat değil. Birileri geliyorlar, onları başka birilerine hizmet eder hale getiriyorlar" şeklinde konuştu.
Bakan Yılmaz, "Cumhurbaşkanımız da hepimiz de eleştiriye açığız. Buradaki hadise, güçlü bir şeklide yoluna devam ediyor. Başbakanımız, Türkiye bu istikrarlı yönetimle başarı sağladı. Cumhurbaşkanımıza saldıranların asıl amacı Türkiye’nin istikrarıdır. Bu saldırılar Türkiye’nin istikrarına saldırılar. Türkiye’nin güçten düşürmeye yönelik saldırılar. Eski Türkiye değiliz artık. Özal’a karşı yaptılar ama şimdi başaramıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar amaçlarına ulaşamayacaklar" dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Başkanlık sistemi tartışmalarını değerlendiren Yılmaz, "Burada yeterince bilinmeden tartışılan bir konu. Amerika’da padişahlık mı var? Burada yanlış bir tartışma yapılıyor. Ne olduğunu bilmeden tartışıyoruz. Başkanlık sistemi, güçlerin birbirinden net şekilde ayrıldığı, birbirlerini dengeledikleri noktada yönetimi dengede tutmak. AK Parti’nin bu gücü sistemin zaaflarını örter hale geldi. Başkanlık sistemi parlamentoda daha güçlü hale geliyor. Sanki bir kişi gelecek keyfi şekilde yönetecek gibi bir algı oluşturuluyor. Parlamento idareyi denetleme fonksiyonunu icra etmiş olacak. Başkanlık sisteminin detaylarına, dünyadaki uygulamalarına bakalım" ifadelerini kullandı.
Yerli otomobil üretimini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ciddiyetle takip ettiğini belirten Bakan Yılmaz, ilerideki yıllarda somut sonuçların görüleceğini ifade etti.

FAİZ TARTIŞMALARI
Yılmaz, faiz tartışmalarına ilişkin, "Faizleri enflasyonlardan hızlı şekilde düşüren hükümet olduk. Biz, daha da aşağı inmesini istiyoruz. Bu bir süreç meselesi. Petrol fiyatlarındaki düşüş konjonktürdü. Daha aşağı faizleri inşallah görürüz bizim arzumuz bu. Belli hareketlilikler oluyor ama dünyadaki birçok ülkeyle mukayese edildiğinde Türkiye çok daha istikrarlı. Türkiye doğru yoldu. Bu yıl baktığımız zaman faizler daha düşük olacak, enflasyon daha düşük olacak. 3 civarında bir büyüme bekliyoruz. Cari açık en temel meselemizdi, ciddi anlamda geriledi, yüzde 4’lere düşme ihtimalinden bahsediyoruz. Enflasyon, sene sonunu 8,2’lerde tamamladık. Bütün makro göstergelerde daha iyi tablolar var. Güçlü bir hükümet var. Avrupa’da neredeyse sıfır civarında, boğazına kadar borca batmış ülkeler var. Türkiye her bakımdan iyi durumda. Bütçe açıklarımız iyi seviyelerde" şeklinde konuştu.

İHRACAT HEDEFLERİ
İhracat hedefleri hakkında bilgi veren Yılmaz, "Çapraz kurdaki gelişmelerden dolayı ihracat ve ithalat dolar bazında daha düşük gerçekleşecek. Dolar önemli bir yere sahip ticaretimizde. Bundan kaynaklanan değişiklikler göreceğiz. Bunlar çapraz kurun getirdiği değişiklikler olacak. Türkiye bütün olumsuz şartlara rağmen küresel krizi en iyi şekilde yönetmiş ülkelerden birisi. G-20 ülkeleri arasında, para politikası, maliye politikasını tartışmıyor Türkiye. Türkiye, yol haritası belli olan bir ülke. Önümüzdeki dönem bunları yaptığınız zaman potansiyel büyümeyi yüzde 6 ve üzerine sıçratacağız inşallah. Yapısal reformlarda bir yere geldik. Bundan sonra daha ileriye gidecek ülkeler reformcu ülkeler olur" dedi.

10. KALKINMA PLANI
10. Kalkınma Planı’nı da değerlendiren Bakan Yılmaz, "Plan, politika çerçevesini gösteriyor. Bir yandan da her yıl yıllık plan, her yıl orta vadeli bir plan hazırlıyoruz. Bunlar bir anlamda dünyadaki Türkiye’deki gelişmeleri yansıttığımız rakamlar oluyor. Esas olan Para Politika Kurulu’nun genel yaklaşımı. Dört unsurdan bahsettik, birincisi sosyal boyut, nitelikli bir toplum. İnsan odaklı kalkınma. İkincisi yenilikçi bir üretim yapısı. Üçüncüsü, mekansal boyut. Şehirleşme artık kalkınmada önemli. Dördüncü eksende de uluslararası ilişkileri vurguladık. Bunun içinde detaylar her zaman hayat dinamik, detaylar değişebilir. Katılımcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz" diye konuştu.
Mevcut alınan vergileri daha kaliteli hale getirmenin temel hedefleri olduğunu anlatan Yılmaz, bunun eylem planının da Maliye Bakanlığı tarafından oluşturulduğunu ifade etti.

"GAP İHRACATI 9 MİLYAR DOLAR CİVARINDA"
Yeni bir GAP anlayışlarının olduğunu belirten Yılmaz, GAP ihracatının 9 milyar dolar civarında olduğuna dikkat çekti. Karadeniz’de ’Yeşil Yol Projesi’nin olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, bunun turistik bir yol olduğunu ve bunun etrafında turizm güzergahı geliştirileceğini dile getirdi. Bu yollarda oteller, alışveriş merkezlerinin olacağını belirten Yılmaz, 2 milyar dolar civarında bir gelirin olacağını, 500 kilometreye yakın bir yolda çalışma yapıldığını ve bu yolun 2 bin 500 kilometre civarında olduğunu ifade etti. Karadeniz’de fındık ve çayın önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, Çikolata Vadisi diye bir projenin olduğunu kaydetti.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ