Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir gazetede yer alan ’Nükleerle ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun saklanan raporu’ şeklindeki habere ilişkin, "Bu sır rapor falan değil. Bizim öneriler, tavsiyeler şeklinde düzenlenmesini bizim istediğimiz herhangi bir sır niteliği taşımayan ve şu anda da güncelliğini biraz yitirmiş bir rapordur o" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri’de TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevapladı. Yıldız, bugün yaklaşık 4 saatten bu yana ciddi bir yağmur yağdığını belirterek, "Ama toprağın, özellikle yeraltı su seviyelerinin düştüğü bu dönemde bence bu yağmurun bize faydası olacaktır. Enerji olarak bakıyoruz, bir enerji kaynağı olarak su kaynaklarımızın Türkiye’nin üretimine katkısı olacağını belirtiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kayseri yakınlarındaki rüzgar tribünlerinin elektrik ürettiğini belirten Yıldız, "Oranın açılışını Sayın Cumhurbaşkanımızın refakaten hep beraber yapmıştık., Türkiye’nin yerli kaynaklarının, yenilenebilir kaynaklarının rüzgar, su, biyokütle gibi kaynaklarının aslında çok iyi bir örneğidir bu. Biz son 10 gün içinde yaklaşık 5 milyar TL’yi aşkın içinde çöp tesislerinin bulunduğu, çöpten elektrik elde edilen, Çanakkale, İzmir, Torbalı, Aydın, Germencik hepsinde açılışlar yaptık. Birisi jeotermaldi, birisi hayvan atıklarından elde edilen enerjiydi, biri rüzgar biri güneşti. O yüzden Orta Anadolu’da da Türkiye’nin dört bir yanında da bu kaynakların üretimine devam edeceğiz. Her yaptığımız kadar, doğalgazdan ciddi bir tasarruf elde ettiğimizi bilmemiş lazım. 850 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal ettik. Yalnızca, rüzgar santrallerinin 2014 yılındaki çalışmasından dolayı. Bunların sayısını artırdıkça doğalgaz ithalatımızı daha da azaltmış olacağız. Şu anda inşa halinde bu yılın sonunda 1 milyar dolarlık tasarruf elde etmiş oluruz doğalgazdan. 3-4 ay kadar önceydi, Türkiye’deki bir pazar günü elektrik tüketiminin yüzde 10,5’u o gün rüzgardan kaynaklanmıştı elektrik üretimini karşılayan, o açıdan bunu geliştirmek istiyoruz. 2023 hedeflerimizde rüzgarın, güneşin çok daha ciddi oranlarda, yüksek miktarlarda elektrik üretimini sağlamamız lazım" diye konuştu.
Fransa gibi yüzde 76’sı nükleerden elde edilen bir ülkede rüzgarın öneminin çok daha fazla olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Almanya bizim 2,5 katımız kadar elektrik tüketiyor. Bunun yüzde 10’unun olması demek neredeyse Türkiye’nin 5’te birinin rüzgardan karşılıyor olması demek, çok ciddi ve önemli bir rakam" dedi.
Yıldız, ’Nükleerle ile ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun saklanan raporu’ şeklinde bir gazetede yer alan habere ilişkin, "Bu sır rapor falan değil. Bizim öneriler, tavsiyeler şeklinde düzenlenmesini bizim istediğimiz herhangi bir sır niteliği taşımayan ve şu anda da güncelliğini biraz yitirmiş bir rapordur o. 2013’ünde başlayıp 2014’ün Şubat’ında teslim aldığımız. Orada yazan maddeler şöyle, ÇED raporunun alınması lazım deniyor. ÇED raporu alındı, 2014’ün Aralık ayında alındı. Ondan sonra deniyor ki, bununla alakalı teşkilat düzenlemelerinin yapılması lazım, biz onları zaten gönderdik. Burada kamunun paylaşmadığı her bilginin sır olarak tercüme edilmesini doğru bulmuyoruz. Kamu bazı bilgileri paylaşır, bazı bilgileri paylaşmaz. Hukuki bir bağlayıcılığı olmayan bir metin bu. Hukuken bizi bağlayan, nükleer santralleri, şirketi bağlayan bir yapı arzetmiyor. Bunların bir sır niteliğindeymiş gibi, gizem içinde verilmesini çok yanlış buluyoruz. Ben o basın yayın organının tarafsız, objektif bir sunumunun olmadığı kanaatindeyim" diye konuştu.
Akkuyu nükleer santralinin devreye şu anda girmesiyle 6,5’ta biri kadar bir rakam, yani Türkiye’nin diyelim ki İstanbul’un tüketiminin tamamını karşılayacak bir rakam. Devreye alındığı yıllarda Türkiye’nin tüketimini hesap ettiğimizde her iki santralin toplamının, Japonya ve Ruslarla yaptığımız anlaşmalarla olan, yüzde 17,18’lerini, 5’te birini nükleer santrallerden elde etmiş olacağız" ifadelerine yer verdi.
3. NÜKLEER SANTRAL
3. nükleer santralle alakalı son derece temkinli olduklarını belirten Yıldız, "Yer tespitini yapacağız, onunla alakalı Japonların çalışmaları var ama biz onu yapmakta yerli mühendisliğimizi ve Türkiye’deki sanayinin ağırlıklı olarak kullanılmasını istiyoruz. Bizim burada elde ettiğimiz tecrübelerin, yurtdışına gönderdiğimiz eğitim gören birçok arkadaşımız var. Nükleer santrallerle ilgili çalışmayı öne almamız gerekiyor. Yerli mühendisliğin daha ağır olduğu bir 3. nükleer santrali hedefliyoruz. Bunu inşallah, yapacağımıza inanıyorum. 2023 yılı bizim için hedef Akkuyu, Sinop için de" şeklinde konuştu.
3. nükleer santralle ilgili yer tespitinin 1 yıl içinde bitmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, "Yeri belli olacak ama onu hemen bir firmaya, ülkeye verelim, hangi ülkeyle uluslararası anlaşma yapalımdan ziyade bizim yerli bir üretim noktasına taşınmamız lazım" dedi.
TÜRKİYE’NİN ATOM BOMBASI ÜRETECEĞİ İDDİALARI
Yıldız, atom bombası üreteceği iddialarını cevaplayan Yıldız, "Biz yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz ortamda yapmadıklarımızı savunma ihtiyacının hissettiriliyor olması çok manidardır. Biz, böyle bir şey yapmıyoruz. Yapacak olsak bunu dünya kamuoyuyla paylaşırız. Niyetimizi de gayretimizi de ortaya koyarız. Bizim böyle bir şey yapma niyetimiz yok, gayretimiz yok. Bunun bir suç unsuru olarak, dünyada Türkiye’nin itibarsızlaştırılması çalışması olduğunu çok iyi biliyoruz. Neler yapmadı ki, ne atom bombası yapmadığımız kaldı, ne nükleerle ilgili farklı çalışmalar yapmadığımız kaldı. Bunlar yurtiçindeki bir kısım kanaatlerin yurtdışına şikayet edilmesiyle başlıyor. Türkiye’nin böyle bir niyeti yok. Türkiye, büyümesini, ilerlemesini mutlaka tamamlamak zorunda. Türkiye bütün yönleriyle birlikte normalleşmesini tamamlamış bir ülke değildir. Bir kısım kamburları var, bunları atacak. 7 Haziran seçimleri öncesinde bizim çokça söylediğimiz PKK bu kamburlardan birisidir. Bunun önemli bir ilacıdır. İlacı olacaktır. Bütün bunlar varken kalkıp da yapmadığımız birçok konuyla alakalı çok spekülatif haberler yayınlanıyor. Türkiye bunları haketmiyor. Biz, işe odaklanıyoruz" şeklinde konuştu.
PETROL ARAMA FAALİYETLERİ
Petrol arama faaliyetleri hakkında bilgi veren Yıldız, "Seçim zamanları bizim bu çalışmalarımızı aksatan herhangi bir yapı oluşturulmuyor. Yıllık programların uygulanması tamamlanması ve çalışılması gerekiyor. Bunlardan birisi Batı Karadeniz’de, İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e açıldığımızı düşünelim, 60-70 mil kadar ileride yaptığımız bir çalışma var Shell’le beraber. Bu, ümitli olduğumuz bir yapı teşkil ediyor. Orada o çalışmamız devam ediyor. Yurtiçinde ham petrol fiyatları kurtaran kuyularla ilgili çalışmalar devam ederken diğerlerini de kısmen askıya aldık. Bunun için bu fiyatları, tüketici ülke olarak fiyatların düşmesinden memnunuz ama üretici firma olan TPAO’nun rakamları bunları çok daha fazla kolluyor. Yaklaşık 600 milyon dolarlık daha az ciroya sahip olacak TPAO bu yıl, 2015 yılında. Yani, gelirlerinin daha da azalacağını söylemem lazım. Bunun temel gerekçesi, 110 dolara satarken ham petrolün varilini bugün 60-65 dolarlar bandında satıyor. O yüzden yatırımlarımızı çok kontrollü yapıyoruz. O yüzden Türkiye yalnızca kendi sınırları içerisinde değil, aynı zamanda diğer bütün ülkelerle beraber anlaşmalarını, sözleşmelerini yaptığı ne varsa onlarla alakalı bütün hepsini harekete geçirmek için de gayret ediyor" ifadelerine yer verdi.
(İHA)