Ankara
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Hukuk Fakültesinin mezuniyet töreninde konuşan Tunç, 29 yıl önce hukuk fakültesinden mezun olma heyecanını yaşadığını dile getirdi.
Hukuk eğitiminin zorlu sürecini başarıyla tamamlayan öğrencilerin avukat, hakim-savcı, noter mesleklerinin yanı sıra çeşitli kurumlarda yönetici olarak görev alacağına işaret eden Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sizler hukuk fakültesini başarıyla tamamlamakla aynı zamanda çok büyük bir sorumluluğun da eşiğindesiniz. Hangi mesleğe sahip olursanız olun adaletin tecellisi noktasında gerek avukat gerek hakim-savcı gerek noter gerek yönetici olarak görev aldığınız mesleklerde adaletin tecellisi için çalışacaksınız.
İşte hep diyoruz ya 'adalet mülkün temelidir' mülkün temelini, devletin temelini daha da tahkim etmek için çalışacaksınız. Devletin varlık sebebi olan adaleti gerçekleştirmek için o kürsülerde inşallah başarıyla görev yapacaksınız."
"Bugün müstakil 367 adalet binamız var"
Adaletin tecellisi için hukuk devletinin şart olduğuna dikkati çeken Tunç, hukuk devleti için de bağımsız ve tarafsız yargının ön koşul olduğunu vurguladı.
Tunç, adalet sisteminin imkan ve şartlarını son 22 yılda geliştirdiklerini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Özellikle avukatlığa başladığımız ilk yıllarda, duruşmaların yapıldığı o merdiven altlarını hatırlayacak olursak, köhne binalar, fiziki imkanların yetersiz olduğu, bilgisayarların teknolojilerin olmadığı o günlerden bugün adliye binalarımız adliyenin vakarına yakışır teknolojiyle donatılmış bir şekilde yargı hizmetine sunuldu.
2002 yılında sadece 78 müstakil adliye binamız vardı, onlar da fiziki olarak yetersiz binalardı. Bugün müstakil 367 adalet binamız var. Adaletin vakarına yakışır nitelikte yapılan binalarımız yargının hizmetindedir.
Tabii içerisindeki teknolojik imkanlar, UYAP sisteminden e-Duruşma sistemine varıncaya kadar teknolojinin bütün imkanlarını halkımızın hizmetine sunmanın gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz. 9 bin 340 olan hakim-savcı sayımız, bugün 24 bin 285'e ulaştı. Personel sayımızı da 52 binden 186 bine yükseltmiş bulunuyoruz."
"Bugün yargımız her zamankinden daha tarafsız ve bağımsızdır"
Kanunların çağın ihtiyaçlarına cevap vermesi için ilerlemeler kaydettiklerini bildiren Tunç, temel kanunların tamamının yenilendiğini, anayasada gerçekleştirdikleri reformlarla hukuk devleti ilkesini güçlendirdiklerini aktardı.
Demokrasinin standardını yükseltmek ve hukuk devleti ilkesini tahkim etmek için yaptıkları çalışmaları anlatan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıkı yönetim diye bir madde vardı anayasamızda kaldırdık. 'Darbeciler yargılanamaz' diye anayasamızda bir madde vardı, kaldırdık. Sizlerin desteğiyle bunları kaldırdık ve darbecilerin yargılanmasının yolunu açtık. Tarafsız ve bağımsız yargı bugün 28 Şubat ile 12 Eylül darbecilerinden hesap sordu.
15 Temmuz'un o karanlık gecesini yaşatan o FETÖ teröristleriyle ilgili hemen evlerinden adliyelere koşarak yargılamaları, soruşturmaları başlatan o darbeci teröristler hakkında yakalama ve gözaltı kararı veren bağımsız ve tarafsız yargımızdır.
Bugün yargımız her zamankinden daha tarafsız ve bağımsızdır. Geçmişte, 27 Mayıslarda, 12 Eylüllerde, 28 Şubatlarda darbecilerin vesayetçilerin yanında duran, onlara destek veren, darbecileri değil de darbe mağdurlarını yargılayan yargı yerine, bugün milli iradenin yanında duran, darbecileri yargılayan, millet düşmanlarından hesap soran bir yargı sistemimiz vardır. İşte birilerinin hazmedemeyeceği maalesef budur.
Sevgili gençler; siz genç hukukçuların, özellikle 15 Temmuz'da o kahramanlığı gösteren ağabeyileriniz gibi herhangi bir tehlike anında o millet düşmanlarından hesap soracağınıza yürekten inanıyorum. Bu anlayış, bu görüş artık tüm ülke genelinde ve yargı mensuplarımızda var ve kalıcı olmaya da devam edecek."
"İnsan haklarını savunmaya devam edeceğiz"
İsrail'in dünyanın gözü önünde 9 aydır Filistin'de soykırım işlediğine, uluslararası mahkemelerin etkisiz kaldığına dikkati çeken Tunç, insan, kadın ve çocuk hakları yönüyle bilinen uluslararası kuruluşların Filistin'de katliamlar yapılırken çifte standart içerisinde olduğunu ifade etti.
Bakan Tunç, "Türkiye olarak hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuklarını savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler teşkilatının, uluslararası kuruluşların artık bir revizyona tabi tutulmasını, dünyanın 5'ten büyük olduğunu ifade etmeye ve dünyada da insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Genç hukukçularımızla bunları devam ettirmenin gayreti içerisinde olacağız." diye konuştu.
AYBÜ Rektörü Prof. Dr. Köseoğlu'nun konuşması
AYBÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu da 9'uncu mezunlarını vermenin gururunu yaşadıklarını söyledi.
Ailelerle birlikte mezuniyet heyecanını yaşadığını aktaran Köseoğlu, "Kıymetli öğrencilerimiz, sakın aklınızı ve vicdanınızı hiçbir kurum, örgüt ve yapıya kiraya vermeyin. Sizin en önemli hazineniz aklınız ve vicdanınız olsun. Maalesef ülkemiz, aklını ve vicdanını birtakım yapılara ve örgütlere kiraya vermiş kişilerin yargıyı bir silah olarak kullanması tecrübesini yaşadı. İnşallah bu ülkemiz bu tecrübeyi bir daha yaşamaz." dedi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarına işaret ederek dünyanın gözü önünde bir vahşet yaşandığını vurgulayan Köseoğlu, bu soykırımı, hukuksuzluğu lanetlediklerinin altını çizdi.
Köseoğlu, uluslararası örgütlere ve ülkelere bu soykırımı önleme çağrısında bulundu.
Törende, AYBÜ Hukuk Fakültesini birincilikle bitiren İbrahim Kaya mezun olan öğrencilerin adına konuşma yaptı.
Adalet Bakanı Tunç, Kaya'ya plaket ve diplomasını takdim etti. Törene, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Anayasa Mahkemesi üyeleri Doç.Dr. Recai Akyel ile Selahaddin Menteş, Yargıtay Birinci Başkanvekili Ahmet Ömeroğlu, Dışişleri Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Neziroğlu, AYBÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Karataş Durmuş ve mezun öğrencilerin aileleri katıldı.
Tören, mezun olan öğrencilerin kep atmasıyla son buldu.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com