Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, hakkında verilen gensoru önergesi ile ilgili olarak, “Gerçeklerden tamamen uzak, kime ve neye hizmet ettiği tartışılır, vatandaşları mağdur etmeye yönelik bir girişim” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, TBMM Genel Kurulu’nda kendisi hakkında verilen gensoru önergesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada şehitleri minnetle anarak, kahraman asker, polis, korucu ve vatandaşlarda Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diledi. Sarı, gensoru ile ilgili olarak, “Gerçeklerden tamamen uzak, kime ve neye hizmet ettiği tartışılır, vatandaşları mağdur etmeye yönelik bir girişim” ifadelerini kullandı.
Bakan Sarı, “İnşaat merkeziyiz. Türkiye’yi baştan sona inşa ediyor, imar ediyor, ihya ediyoruz. Dünyanın en uzun ve geniş köprülerini, belgesellere ve bilimsel araştırmalara konu olan tüp geçitlerini, tünellerini, her iline yaptığımız havaalanlarını, yine her ilimize inşa ettiğimiz üniversitelerimizi, çocuklarımızın daha nezih ortamlarda eğitim almaları için yaptığımız okulları, hızlı trenleri, iş merkezlerini, yaşam alanlarını, sosyal merkezleri kast ediyorsanız haklısınız. Bütün bu çalışmalarla Türkiye’yi baştan başa yeniden donatıyor, ilerimizin kendi değerlerine ve tarihsel dokularına uygun stratejik yatırımları birer birer hayata geçiriyoruz” dedi.
Bakan Sarı, Marmaray ve Avrasya Tüneli’ni vatandaşın evine rahat gitmesi için yaptıklarını kaydederek, “Birileri ise tünellerini sokakların, evlerin altına kazıp, insanları evlerinden ediyor, gencecik fidanlarımızı bu tünellere gömüyor. Biz binaları milletimizin sağlıklı, güvenli, parkları ve bahçeleriyle ferah yapılarda oturması ve geleceğe güvenle bakması için yapıyoruz. Birileri de binaları yıkar, altına el yapımı bombalar döşer, tarumar eder ve insanımızın geleceğini karartır. Biz yolları ticaretimiz gelişsin, ülke kalkınsın diye yaparız. Birileri ise altına yerleştirdiklerini kamufle etmek için yapar. Biz kültürümüzün damgası olan varlıklarımızı korumak için milyarlarca lira harcar, restorasyonlarını en güzel şekilde yaparız. Birileri de bu toprakların manevi değerini algılayamadığı gibi, bölgedeki bütün medeniyet birikimini yakar, yıkar, tüketir. Her türlü engellemelere rağmen bölgenin imar ve ihyası için terör saldırılarında yıkılan, yakılan binaların yapılması ve bütün niteliksiz yerlerin elden geçirilmesi için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“SURİÇİ’NDE ÇOK ÖZEL BİR ÇALIŞMA YAPILACAK
Suriçi’nin kentsel sit alanı olduğunu söyleyen Bakan Sarı, “Bu bölgede yapılacak dönüşüm çalışmaları da kural ve kaidelere aykırı hiçbir şekilde gerçekleşmeyecektir, bu mümkün değildir. Bu kapsamda Suriçi’ni korumak, alanda var olan tarihi dokuyu tehdit eden sağlıksız yapıyı bertaraf etmek, alanın tarihi ve kültürel değerini ön plana çıkartmak Bakanlığımızın hedefidir. Suriçi bölgesi Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 1988’de aldığı kararla kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Başta surlar ve burçlar olmak üzere alanda toplam bin 142 yapı tescillenerek koruma altına alınmıştır” şeklinde konuştu.
Suriçi’nde yüksek yapılaşma olmayacağını aktaran Sarı, “Suriçi’nde çok özel bir çalışma yapılacak. Sur’da asla bir kentsel dönüşüm yapılmayacak. Yapılacak bina yükseklikleri sur hizasını geçmeyecek. Koruma, yenileme odaklı bu yaklaşım çerçevesinde Suriçi’nde yapılacak uygulamalar sadece niteliksiz yapıların yıkılıp yenilenmesi şeklinde olmayacak. İlk etapta özellikle Gazi Mahallesi gibi ticaret aksı olan yerlerde esnafımızın talepleri doğrultusunda sokak sağlıklaştırması çalışmaları ile yerinde çözüme gidilecektir” diye konuştu.
(İHA)
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, TBMM Genel Kurulu’nda kendisi hakkında verilen gensoru önergesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada şehitleri minnetle anarak, kahraman asker, polis, korucu ve vatandaşlarda Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diledi. Sarı, gensoru ile ilgili olarak, “Gerçeklerden tamamen uzak, kime ve neye hizmet ettiği tartışılır, vatandaşları mağdur etmeye yönelik bir girişim” ifadelerini kullandı.
Bakan Sarı, “İnşaat merkeziyiz. Türkiye’yi baştan sona inşa ediyor, imar ediyor, ihya ediyoruz. Dünyanın en uzun ve geniş köprülerini, belgesellere ve bilimsel araştırmalara konu olan tüp geçitlerini, tünellerini, her iline yaptığımız havaalanlarını, yine her ilimize inşa ettiğimiz üniversitelerimizi, çocuklarımızın daha nezih ortamlarda eğitim almaları için yaptığımız okulları, hızlı trenleri, iş merkezlerini, yaşam alanlarını, sosyal merkezleri kast ediyorsanız haklısınız. Bütün bu çalışmalarla Türkiye’yi baştan başa yeniden donatıyor, ilerimizin kendi değerlerine ve tarihsel dokularına uygun stratejik yatırımları birer birer hayata geçiriyoruz” dedi.
Bakan Sarı, Marmaray ve Avrasya Tüneli’ni vatandaşın evine rahat gitmesi için yaptıklarını kaydederek, “Birileri ise tünellerini sokakların, evlerin altına kazıp, insanları evlerinden ediyor, gencecik fidanlarımızı bu tünellere gömüyor. Biz binaları milletimizin sağlıklı, güvenli, parkları ve bahçeleriyle ferah yapılarda oturması ve geleceğe güvenle bakması için yapıyoruz. Birileri de binaları yıkar, altına el yapımı bombalar döşer, tarumar eder ve insanımızın geleceğini karartır. Biz yolları ticaretimiz gelişsin, ülke kalkınsın diye yaparız. Birileri ise altına yerleştirdiklerini kamufle etmek için yapar. Biz kültürümüzün damgası olan varlıklarımızı korumak için milyarlarca lira harcar, restorasyonlarını en güzel şekilde yaparız. Birileri de bu toprakların manevi değerini algılayamadığı gibi, bölgedeki bütün medeniyet birikimini yakar, yıkar, tüketir. Her türlü engellemelere rağmen bölgenin imar ve ihyası için terör saldırılarında yıkılan, yakılan binaların yapılması ve bütün niteliksiz yerlerin elden geçirilmesi için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“SURİÇİ’NDE ÇOK ÖZEL BİR ÇALIŞMA YAPILACAK
Suriçi’nin kentsel sit alanı olduğunu söyleyen Bakan Sarı, “Bu bölgede yapılacak dönüşüm çalışmaları da kural ve kaidelere aykırı hiçbir şekilde gerçekleşmeyecektir, bu mümkün değildir. Bu kapsamda Suriçi’ni korumak, alanda var olan tarihi dokuyu tehdit eden sağlıksız yapıyı bertaraf etmek, alanın tarihi ve kültürel değerini ön plana çıkartmak Bakanlığımızın hedefidir. Suriçi bölgesi Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 1988’de aldığı kararla kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Başta surlar ve burçlar olmak üzere alanda toplam bin 142 yapı tescillenerek koruma altına alınmıştır” şeklinde konuştu.
Suriçi’nde yüksek yapılaşma olmayacağını aktaran Sarı, “Suriçi’nde çok özel bir çalışma yapılacak. Sur’da asla bir kentsel dönüşüm yapılmayacak. Yapılacak bina yükseklikleri sur hizasını geçmeyecek. Koruma, yenileme odaklı bu yaklaşım çerçevesinde Suriçi’nde yapılacak uygulamalar sadece niteliksiz yapıların yıkılıp yenilenmesi şeklinde olmayacak. İlk etapta özellikle Gazi Mahallesi gibi ticaret aksı olan yerlerde esnafımızın talepleri doğrultusunda sokak sağlıklaştırması çalışmaları ile yerinde çözüme gidilecektir” diye konuştu.
(İHA)