USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BÄ°ST 0.000
Teknoloji

Bakan Kacır: Yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanlarında 22 milyar lira destek sağladık

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Dünya Bankası finansmanlı, Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi kapsamında yeşil dönüşüm projeleri için OSB'lerimize 250 milyon avroluk finansman temin ettik." dedi. -

Bakan Kacır: Yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanlarında 22 milyar lira destek sağladık
14-01-2025 18:42
Google News
Ankara

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası işbirliğiyle Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi kapsamında yeşil dönüşüm projeleri için OSB'lere 250 milyon avroluk finansman temin ettiklerini belirterek, "Sürdürdüğümüz proje kapsamında bu yıl OSB'lerimizin 6 milyar 300 milyon liralık atık su arıtma tesisi, yenilenebilir enerji gibi yeşil altyapı faaliyetlerini destekleyeceğiz." dedi.

Kacır, Ankara'da bir otelde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un da iştirakiyle düzenlenen "Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Lansmanı ile Protokol İmza Töreni"ne katıldı.

Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, doğadaki dengenin bozulmasının iklim değişikliğini de beraberinde getirdiğini söyledi.

Son dönemde meydana gelen felaketlere dikkati çeken Kacır, "Bu tablo, yeşil dönüşümü dünya gündeminin merkezine taşıdı. Sürdürülebilir ve kapsayıcı küresel ekonominin inşası, ülkelerin önceliği haline geldi. İklim politikalarında uluslararası yasal düzenlemelerin getirildiği, ekonomik değerlerin doğal kaynakları koruyacak şekilde dönüştüğü, çevre teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşmaya başladığı, yenilenebilir enerji yatırımlarının öne çıktığı bir dönemin kapılarını araladı." diye konuştu.

Kacır, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımından asla taviz vermeden, ülkenin sanayileşme ve kalkınmasını esas alan bir ekonomik modeli 22 yıldır Türkiye'de uyguladıklarını anlattı.

İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası ölçekte atılan yapıcı adımların öncüsü olmaktan geri durmadıklarını vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:

"Ülkemizin Paris Anlaşması'na attığı imza, iklim değişikliğine karşı sürdürdüğümüz mücadelenin bir nişanesi oldu. İlan ettiğimiz '2053 net sıfır emisyon hedefi'miz ve kalkınma önceliklerimiz doğrultusunda sanayimizin tüm alanlarında yeşil dönüşümü sağlayacak çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Sanayimizin sürdürülebilirlik esaslı dönüşümü sürecinde ülkemizin en büyük ticaret ortağı konumundaki Avrupa Birliği'nin (AB) yeşil dönüşüme yönelik attığı adımları da dikkatle takip ediyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması, Avrupa değer zincirlerinin önemli bir halkası konumundaki Türk sanayisi için yeşil dönüşümü bir tercihten öte zorunluluk kılıyor."

Kacır, bu süreçlerin, uzun vadeli ve doğru adımlar atıldığında aynı zamanda sanayinin küresel rekabet gücünün artması ve daha sürdürülebilir üretim modellerinin devreye alınması için önemli bir fırsat penceresi sunduğunu dile getirdi.

Dünya Bankası işbirliğiyle iki önemli program devreye alındı

Burada kilit unsurun sanayicinin yeşil dönüşüm yatırımlarında gerekli finansmanla buluşturulması olduğuna dikkati çeken Kacır, "Bu doğrultuda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğiyle 'Düşük Karbon Yol Haritaları'nı hazırladık. 'Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na tabi olan çelik, alüminyum, gübre ve çimento sektörlerinin yeşil dönüşüm ve karbon emisyonu azaltımı için ihtiyaç duydukları teknolojileri, yatırım gereksinimlerini ve uygulayacağımız politika adımlarını belirledik. Gerçekleştirdiğimiz çalışma doğrultusunda, ülkemizin 2053'e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için yalnızca çelik, çimento, alüminyum ve gübre sektörlerinde öngördüğümüz yatırım ihtiyacı 71 milyar dolar. Yatırım ihtiyacının niteliği ve büyüklüğü itibarıyla Türk sanayisiyle uluslararası finans kuruluşlarının net sıfır emisyon hedefine yönelik çabalarını birleştirmeyi ve bu kuruluşların finansal kaynakları, uzmanlığı ve bilgi birikiminden istifade eden çalışma modellerini hayata geçirmeyi sanayimizin yeşil dönüşümü başarıyla gerçekleştirmesinin anahtarı olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kacır, Bakanlık olarak önemli adımlar attıklarını, EBRD, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) işbirliğiyle "Türkiye Endüstriyel Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu"nu kurduklarını anımsattı.

Platform aracılığıyla kamu kurumlarını, uluslararası finans kuruluşlarını, bankaları ve sanayi paydaşlarını bir araya getirerek, öncelikli 4 sektörde karbonsuzlaşmayı sağlayacak yatırımlara 2030'a kadar 5 milyar avro finansman sağlayacakları bilgisini veren Kacır, şöyle konuştu:

"Dünya Bankası işbirliğiyle iki önemli programı devreye aldık. Dünya Bankası finansmanlı, Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi kapsamında yeşil dönüşüm projeleri için OSB'lerimize 250 milyon avroluk finansman temin ettik. Sürdürdüğümüz proje kapsamında bu yıl OSB'lerimizin 6 milyar 300 milyon liralık atık su arıtma tesisi, yenilenebilir enerji gibi yeşil altyapı faaliyetlerini destekleyeceğiz. Dünya Bankası işbirliğinde yürüttüğümüz 450 milyon dolar bütçeye sahip diğer bir program olan 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi' ile sanayimizin yeşil dönüşümde teknoloji ve kapasite geliştirme sürecini hızlandıracak adımlar atıyoruz."

Kacır, Bakanlık koordinasyonunda yürüttükleri projenin KOSGEB'e ayrılan 250 milyon dolarlık kısmını KOBİ'lerin karbon ayak izlerini azaltmaya ve kaynak verimliliğini artırmaya yönelik yeşil dönüşüm planlarını gerçekleştirme yatırımları için tahsis ettiklerini bildirdi.

"Yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanlarında 22 milyar lira destek sağladık"

Projenin TÜBİTAK'a ayrılan 175 milyon dolarlık kısmıyla yeşil üretim ve kaynak verimliliğine yönelik AR-GE ve inovasyon çalışmaları için destek sağladıklarını söyleyen Kacır, "Proje kapsamında teknik yardım ve kapasite geliştirme faaliyetleri sürdürüyoruz. Ülkemizin sahip olduğu imkanları ve kaynakları da milli seferberlik ruhuyla bu hedefler doğrultusunda harekete geçiriyoruz. Yeşil dönüşüm yolculuğunu mali zorlukların yanında, yetkinlik eksikliği ve yeşil dönüşüme nereden ve nasıl başlanacağı konusundaki belirsizlikler de firmalar için karmaşık hale getirebiliyor." ifadelerini kullandı.

Kacır, yeşil dönüşümde firmaların karşılaştığı güçlükleri bertaraf etmek adına Yeşil Dönüşüm Destek Programı'nı hayata geçirdiklerini hatırlatarak, programın ilk aşamasında, firmaların ihtiyaç ve ölçeklerine uygun kapsamlı bir yol haritası oluşturmalarını hedeflediklerini anlattı.

Yeşil dönüşüm yatırımlarını, öncelikli teşvik uygulamalarıyla desteklediklerini vurgulayan Kacır, "Yeşil dönüşüm yatırımlarının yerli ve milli teknolojilerle gerçekleştirilmesi kıymetli. İstiyoruz ki 22 yılda, sıfırdan inşa ettiğimiz AR-GE ve inovasyon ekosistemimiz bu alanda da özgün ve yenilikçi çözümler geliştirsin. Yeşil dönüşüm yatırımlarını teknoloji geliştirme ve üretme kabiliyetlerimizi geliştirme adına fırsata dönüştürelim." dedi.

Kacır, bu doğrultuda teknoparklarda sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren 346 teknoloji girişimini ve yeşil dönüşüm alanında proje yürüten 8 AR-GE merkezini desteklediklerini belirterek, TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında son 22 yılda yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanlarında 3 bin 434 projeye ve 3 bin 746 bilim insanına 22 milyar lira destek sağladıklarını aktardı.

Yeşil büyümede yol haritası belli

TÜBİTAK eliyle Yeşil Mutabakat'a uyum kapsamındaki öncelikli AR-GE ve yenilik konularıyla doğrudan ilişkili projeleri desteklediklerine işaret eden Kacır, "Karbon emisyonu açısından öncelikli ve ekonomimiz için kritik önem taşıyan 6 sektöre odaklandığımız 'Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları'nı da TÜBİTAK eliyle ilan ettik. Yol haritamızda demir çelik, alüminyum, çimento, kimyasallar, plastik ve gübre sektörlerinde sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik. Tüm paydaşlarımızın katkısıyla, çığır açıcı AR-GE ve yenilik temelli çözümler için 2026, 2030 ve 2035 yıllarına ilişkin hedefleri belirledik." dedi.

Kacır, Bakanlık olarak yeşil dönüşümü gerçekleştirme için ilgili bakanlıklar, kurumlar ve paydaşlarla eşgüdüm içinde çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Sanayicinin finansmana erişimi için imalat sanayisi şirketlerinin "AB Yeşil Taksonomisi"ndeki, iklim değişikliği düzenlemelerine uyum, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, döngüsel ekonomiye geçiş, kirlilik önleme ve kontrol, biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması başlıklarındaki faaliyetlerini değerlendirip takip edeceklerini belirten Kacır, şunları kaydetti:

"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın düzenlemeleri çerçevesinde, imalat sanayisi şirketlerimizin yeşil taksonomiye uyum dereceleri ve yine bu kapsamda mevcut en iyi teknikleri hangi ölçüde uyguladıklarının tespiti, destek programlarımızın değerlendirme aşamasında bir rehber olacak. Bakanlık olarak uyguladığımız Yeşil Dönüşüm Destek Programı kapsamında, şirketlerimize yatırım teşvikleri ve finansman kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın endüstriyel emisyonlara dair düzenlemesi çerçevesinde mevcut en iyi tekniklerin ne kadar uygulanmakta olduğuna bağlı olarak şirketlerimiz ekstra finansman desteği de alabilecek. Programdan faydalanmaya hak kazanan şirketlerin 5 yıllık performansını da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile doğrulayıcı kuruluşlar olarak takip edeceğiz."

DiÄŸer konuÅŸmalar

Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Gökhan Şahin de sanayi sektörünün çevresel etkileri yüksek sektörlerin başında geldiğini belirterek, bunun için enerji ve kaynak verimliliğini artırmanın, karbon emisyonlarını düşürmenin ve döngüsel ekonomiyi yaygınlaştırmak adına yapılacakların kıymetli olduğunu ifade etti.

Etkinlikte, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ile Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez de değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi