Bakan İslam: Ülkeyi kana boğmaya çalıştılar

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, “Bağlıları her birimizin kardeşi olan bir cemaatin üst liderlerini kendi tuzaklarına düşürdüler ve onların eliyle paravan bir şirket oluşturarak ülkeyi kana boğmaya çalıştılar” dedi. AK Parti Muş İl Başkanlığı 5’inci Olağan Kongresi, Öğretmenevi konferans salonunda yapıldı. Kongreye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, AK Parti Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Konya Milletvekili Gülay Samancı, Muş milletvekilleri Faruk Işık ve Muzaffer Çakar, Belediye Başkanı Feyat Asya ile partililer katıldı. Kongrede konuşan Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, konuşmasına Kürtçe selamlama ile başladı. Aydın, “Bundan 10 sene önce bu kongrede böyle iktidar partisinin bir milletvekili, bir grup başkan vekili, bir başkan, hatta bir başbakan, benim Kürt kardeşim diyemiyordu. Kürtçe hitap etmek suçtu, dilini konuşamıyordu, inancını yaşayamıyordu, kendi öz benliğiyle var olamazdı, yoktu kültürü. Tek tip insan vardı. Gelsinler, Muş’u görsünler, Malazgirt’teki 1071 yılındaki mücadeleyi, omuz omuza kim verdi görsünler” dedi. Bakan İslam da, tarih boyunca Türkiye’nin üzerinde oyunlar oynandığına dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyet tarihi içerisinde pek çok defa bu makus rolden çıkmaya çalıştı. Bir tanesini hatırlarsınız, Rahmetli Adnan Menderes dedi ki; ‘Hayır, biz kendi kaderimizi kendimiz tayin edebiliriz. Kendi ülkemizi kendimiz yönetebiliriz, kendi kararlarımızı kendimiz verebiliriz’ dedi, bu on yıl sürdü. 10 yıl sonra bu sahne birden bire değişti. Karanlık bir el devreye girdi ve Adnan Menderes’in başına geçtiği o satranç masası devrildi. Ondan sonra karanlık yıllar başladı. Aradan epey bir zaman geçti, bu sefer rahmetli Turgut Özal, ‘IMF ile ilişkiyi keserim, sınır ülkelerinin hepsi ile dost olurum, bağımsız bir Türkiye ortaya çıkarırım, petrolün ülkeye serbest girişini sağlarım, Türkiye’yi kaldırırım ve bir numaralı ülkeler haline getiririm’ dedi, ama o da çok uzun sürmedi. Rahmetli Erbakan, öncesinde ve sonrasında bu idealler için çalıştı, ama o menfur akıl tekrar devreye girdi ve ne yazık ki onunda tüm çabaları sonuçsuz kaldı” diye konuştu. Gezi olaylarına da değinen İslam, “Gezi olayları 12 tane yerinden nakledilen ağaç için çıktı. Kesilen ağaç için değil, yerinden nakledilen 12 ağaç için. Peki, son verelim bu işe barışalım, çevrecilikse eğer muradınız, sizinle anlaşalım dendiğinde, gezi isyanı çıkaranlara anlaşalım dediler. Onlarla bir masaya oturuldu ve ne istiyorsunuz denildi. Bakın arkadaşlar gezide; ağaç, yeşil, çayır çimen diye yola çıkanlar neyi istediler. ‘Üçüncü köprüyü yapmayacaksınız, havaalanını yapmayacaksınız, kanal İstanbul’u yapmayacaksınız, bütün bu gelişmeleri durduracaksınız, Türkiye’yi baş aşağı batıracaksınız, ekonomik politikalarınızı değiştireceksiniz, sosyal politikalarınızı değiştireceksiniz’, bunları söylediler. ‘Aksi takdirde bunları yapmazsanız, sokakları ateşe veririz’ dediler” şeklinde konuştu. Oynanan oyunların yetmediğini ve bu sefer de ‘Paralel Yapı’ adı altında bir paravan şirket oluşturulduğunu dile getiren Bakan İslam, “Bağlıları her birimizin kardeşi olan bir cemaatin üst liderlerini kendi tuzaklarına düşürdüler ve onların eliyle paravan bir şirket oluşturarak ülkeyi kana boğmaya çalıştılar. Bir çete ile elde edemedikleri iktidarı bu çete vasıtasıyla elde etmeye kalkıştılar” dedi. 17 ve 25 Aralık olaylarını bu milletin elinin tersi ile bir tarafa itildiğini kaydeden İslam, “Milletimiz yine elinin tersi ile bu düzeni bir tarafa itti. Millet, ‘Hayır, istiklalimden vazgeçmeyeceğim, istikbalimden vazgeçmeyeceğim’ diyerek ortaya atılan bu senaryolara inanmadı ve kanmadı. Milletimiz bunları tekrar söyledi, bu sefer Kobani hadiselerini bahane ederek sokağa dökülme hadiselerini yaşadık. Şimdi geldiğimiz noktada şunu görüyoruz. Bir tarafta IMF ile ilişkisini bitiren, kendi ekonomisini kendisi düzenleyen, 12 yıl içerisinde ülkeye 50 yıllık, 100 yıllık kademe mesafe kat ederek medeniyete, imara, bayındırlığa kavuşturan, sosyal alanda bugüne kadar görmediğiniz, bilmediğiniz yenileşmeleri yapan bir iktidar var, AK Parti iktidarı. Diğer taraftara bütün güçlerini birleştirmiş bir blok var. ‘Yaptırmayız, yapamazsınız’ diyen bloğu, geldiğimiz noktada buradayız” ifadelerini kullandı. “HDP TÜM TÜRKİYE’DE OLMALI” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çalık ise, “Biz AK Parti olarak tüm illerde varız ve Halkların Demokratik Partisi sadece Muş’ta değil, tüm Türkiye’de olmalı. Adında halk varsa, halkına zarar verecek her şeyin karşısında durmalı. Molotofun karşısında da, maskenin karşısında da, silahın karşısında da durmalı. ‘Ben varım’ diyorsa, ‘kardeşlik için varım’ diyorsa, ‘halklar için varım’ diyorsa, elindeki silahları bırakacak, molotofu bırakacak ve özgürlük yasasına evet diyecek. Biz güvenlik yasası demiyoruz, özgürlük yasası diyoruz. Vatandaşımızın can güvenliğini devlet olarak sağlamak zorundayız, milletimizin can güvenliğini sağlamak zorundayız. Bu yasayı çıkardığımızda, özgürlük yasası, kamu düzeni, sağlanmış olacak. Çözüm sürecinin de asla alternatifi olmayacak” dedi. Konuşmasında MHP ve CHP’ye de göndermede bulunan Çalık, “Milliyetçi Hareket Partisi’ne buradan sesleniyorum. Biz tüm Türkiye’de varız. Sınırlarda, sahillerde, Orta Anadolu’da, 7 bölgenin hepsinde birinci partiyiz. Buyursunlar gelsinler, Milliyetçi Hareket Partisi Muş’ta da var olsun. Sadece son seçim sonuçlarına dönüp baksınlar, Milliyetçi Hareket Partisi Muş’ta nerededir görsünler, Cumhuriyet Halk Partisi gelsin Muş’ta nerededir görsünler. Sandığın dibindeler. Gözlük takarsanız, büyüteç takarsanız bile göremeyeceğiniz oranlardalar. Milliyetçi Hareket Partisi’ne, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Halkların Demokratik Partisi’ne söyledik. Bunlarla paralel giden bir örgüt var. Hep yan yana gidiyorlar. Başka kesiştiği noktalar yok. CHP, MHP, HDP, bir de yanlarına paralel örgütü aldılar, milletin karşısında duruyorlar. Onun karşısında biz millet olarak bu yapının karşısındayız, sonuna kadar da durmaya devam edeceğiz” dedi.