11-02-2016 12:54
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ülkemizde halen ekonomik olarak sulanabilecek zirai alanlarının yüzde 73,3’ü olan 62 milyon 300 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını ifade ederek, 2019’a kadar 10 milyon dekar araziyi daha sulamaya açmayı hedeflediklerini belirtti.
Ülkede tüketilen suyun yüzde 70’in üzerinde sulama maksatlı kullanıldığının altını çizen Bakan Eroğlu “Sulama yaz mevsiminde yani suyun daha kıt olduğu dönemlerde yapılıyor. Bu yüzden suyun daha bol olduğu mevsimlerde suyu depolayarak yaz mevsiminde kullanmamız gerekiyor. Gelecekte en önemli sektörün gıda arzı ve güvenliği olacağını da düşünürsek ülke olarak baraj ve göletleri yaparak suyu depolamamız ve zirai alanları sulamamız lazım. Türkiye için bu bir elzemdir” değerlendirmesinde bulundu.
SULANABİLİR ARAZİLERİN YÜZDE 73,3’Ü SUYA KAVUŞTU
Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak ülkedeki sulanabilir arazilerin tamamını suya kavuşturmak için seferber olduklarını vurgulayan Eroğlu “Son yıllarda Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yaptığı çalışmalarla 2015 yılı itibarıyla sulanan alan miktarını 62 milyon 300 bin dekara yükseltti. Ülkemizde toplam sulanabilecek alanın 85 milyon dekar olduğu düşünülürse şu an sulanabilir alanların yüzde 73,3’ü suya kavuşmuş durumda” diye konuştu.
ÇİFTÇİLERE 10,9 MİLYAR LİRA İLAVE GELİR ARTIŞI SAĞLANACAK
2016 yılında yapacakları sulama yatırımları ile 2 milyon dekar zirai alana daha su sağlayacaklarını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu “2019 yılına kadar ise 10 milyon dekar araziyi sulamaya açmayı ve toplam sulanabilir arazilerimizin 72 milyon 300 bin dekarını sulamayı hedefliyoruz” dedi.
2019 yılına kadar sulama ya açılacak 10 milyon dekar arazi ile çiftçilere 10,9 milyar lira ilave gelir artışı sağlayacaklarını kaydeden Veysel Eroğlu “Sulamadan önce ve sonrası üretim değerlerinde çok fazla oynama oluyor. Sulamadan sonra üretim değeri 6 kat artıyor” değerlendirmesinde bulundu.
SU KAYNAKLARININ KULLANIMINDA EN ÖNEMLİ UNSUR NÜFUS
Gelecekte su kaynaklarının kullanımı ve kalitesini etkileyecek en önemli faktörün nüfus olacağının herkes tarafından bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Eroğlu “Dünyanın toplam nüfusu
7 milyarı aştı ve 2050’de 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple su, zirai gelişmede verimi artırmanın yanı sıra tarım sektörünü iklim şartlarından bağımsız kılıyor. Bu çerçevede suilave istihdam yaratmakta, kırsal alanda gelir dağılımını düzeltmekte, gübre kullanımına imkân sağlamakta, üretimin çeşitlenmesine ve tenebbüt müddetinin uzunluğuna bağlı olarak birim alandan birden fazla ürün alınmasına da imkân sağlıyor” diye konuştu.
DSİ’NİN GELİŞTİRDİĞİ PROJELER İLE ENTANSİF TARIMA GEÇİŞ SAĞLANDI
DSİ tarafından geliştirilen sulama projelerinden sonra ekimi yapılan bitkilerin çeşitlilik göstermeye başladığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu şöyle devam etti:
“Sulamadan önce kuru tarım yapılan alanlarda hububat ağırlıklı ekim yapılırken, sulamadan sonra ürün çeşitliliği meydana geldi. Hayatageçirilen bu projelerülke tarımının, ekstansif tarımdan, daha etkin ve yoğun teknoloji kullanımını gerektiren entansif tarıma geçişinde önemli bir rol oynuyor”
2003’TEN İTİBAREN KLASİK SULAMA SİSTEMLERİ TERK EDİLDİ
Sulama suyu için eylem planları hazırladıklarını ifade eden Eroğlu “Su tasarrufu sağlamak maksadıyla 2003 yılından itibaren açık veya klasik sistem olarak bilinen iptidai sulama sistemlerinden kapalı sistem damlama ve yağmurlama sistemlerine geçtik. Bu sistemlere geçmek için çiftçilerimize gereken kolaylıkları sağlıyoruz. Yaptığımız düzenlemeler ile yenileme projesinin toplam maliyetinin tamamına yakınını biz karşılıyoruz ve sulama kuruluşlarını ve çiftçilerimizi destekliyoruz” dedi.
MODERN SULAMA SİSTEMLERİ İLE YÜZDE 20 İLA 30 SU TASARRUFU SAĞLANIYOR
En modern sulama metodu olan yüksek basınçlı kapalı sulama sistemleri ile suyu daha verimli kullandıklarını belirten Eroğlu “Türkiye su zengini bir ülke değil. Kıt su kaynaklarının israfına sebep olan klasik sulama sistemlerinde, tava veya karık sulamasında verim yüzde 60’lar civarında oluyor. Buna şebekedeki sızma, buharlaşma, işletme kayıplarını ilave edildiğinde verim yüzde 50’lere kadar düşüyor. Devreye alınan modern kapalı sistem yağmurlama ve sulama metotları ile verim yüzde 60, 80, 90’a ulaşıyor. Suyun isalesi ile sağlanan bu verim artışı yüzde 20 ile 30’luk bir su tasarrufuna olanak veriyor” diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)
Ülkede tüketilen suyun yüzde 70’in üzerinde sulama maksatlı kullanıldığının altını çizen Bakan Eroğlu “Sulama yaz mevsiminde yani suyun daha kıt olduğu dönemlerde yapılıyor. Bu yüzden suyun daha bol olduğu mevsimlerde suyu depolayarak yaz mevsiminde kullanmamız gerekiyor. Gelecekte en önemli sektörün gıda arzı ve güvenliği olacağını da düşünürsek ülke olarak baraj ve göletleri yaparak suyu depolamamız ve zirai alanları sulamamız lazım. Türkiye için bu bir elzemdir” değerlendirmesinde bulundu.
SULANABİLİR ARAZİLERİN YÜZDE 73,3’Ü SUYA KAVUŞTU
Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak ülkedeki sulanabilir arazilerin tamamını suya kavuşturmak için seferber olduklarını vurgulayan Eroğlu “Son yıllarda Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yaptığı çalışmalarla 2015 yılı itibarıyla sulanan alan miktarını 62 milyon 300 bin dekara yükseltti. Ülkemizde toplam sulanabilecek alanın 85 milyon dekar olduğu düşünülürse şu an sulanabilir alanların yüzde 73,3’ü suya kavuşmuş durumda” diye konuştu.
ÇİFTÇİLERE 10,9 MİLYAR LİRA İLAVE GELİR ARTIŞI SAĞLANACAK
2016 yılında yapacakları sulama yatırımları ile 2 milyon dekar zirai alana daha su sağlayacaklarını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu “2019 yılına kadar ise 10 milyon dekar araziyi sulamaya açmayı ve toplam sulanabilir arazilerimizin 72 milyon 300 bin dekarını sulamayı hedefliyoruz” dedi.
2019 yılına kadar sulama ya açılacak 10 milyon dekar arazi ile çiftçilere 10,9 milyar lira ilave gelir artışı sağlayacaklarını kaydeden Veysel Eroğlu “Sulamadan önce ve sonrası üretim değerlerinde çok fazla oynama oluyor. Sulamadan sonra üretim değeri 6 kat artıyor” değerlendirmesinde bulundu.
SU KAYNAKLARININ KULLANIMINDA EN ÖNEMLİ UNSUR NÜFUS
Gelecekte su kaynaklarının kullanımı ve kalitesini etkileyecek en önemli faktörün nüfus olacağının herkes tarafından bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Eroğlu “Dünyanın toplam nüfusu
7 milyarı aştı ve 2050’de 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple su, zirai gelişmede verimi artırmanın yanı sıra tarım sektörünü iklim şartlarından bağımsız kılıyor. Bu çerçevede suilave istihdam yaratmakta, kırsal alanda gelir dağılımını düzeltmekte, gübre kullanımına imkân sağlamakta, üretimin çeşitlenmesine ve tenebbüt müddetinin uzunluğuna bağlı olarak birim alandan birden fazla ürün alınmasına da imkân sağlıyor” diye konuştu.
DSİ’NİN GELİŞTİRDİĞİ PROJELER İLE ENTANSİF TARIMA GEÇİŞ SAĞLANDI
DSİ tarafından geliştirilen sulama projelerinden sonra ekimi yapılan bitkilerin çeşitlilik göstermeye başladığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu şöyle devam etti:
“Sulamadan önce kuru tarım yapılan alanlarda hububat ağırlıklı ekim yapılırken, sulamadan sonra ürün çeşitliliği meydana geldi. Hayatageçirilen bu projelerülke tarımının, ekstansif tarımdan, daha etkin ve yoğun teknoloji kullanımını gerektiren entansif tarıma geçişinde önemli bir rol oynuyor”
2003’TEN İTİBAREN KLASİK SULAMA SİSTEMLERİ TERK EDİLDİ
Sulama suyu için eylem planları hazırladıklarını ifade eden Eroğlu “Su tasarrufu sağlamak maksadıyla 2003 yılından itibaren açık veya klasik sistem olarak bilinen iptidai sulama sistemlerinden kapalı sistem damlama ve yağmurlama sistemlerine geçtik. Bu sistemlere geçmek için çiftçilerimize gereken kolaylıkları sağlıyoruz. Yaptığımız düzenlemeler ile yenileme projesinin toplam maliyetinin tamamına yakınını biz karşılıyoruz ve sulama kuruluşlarını ve çiftçilerimizi destekliyoruz” dedi.
MODERN SULAMA SİSTEMLERİ İLE YÜZDE 20 İLA 30 SU TASARRUFU SAĞLANIYOR
En modern sulama metodu olan yüksek basınçlı kapalı sulama sistemleri ile suyu daha verimli kullandıklarını belirten Eroğlu “Türkiye su zengini bir ülke değil. Kıt su kaynaklarının israfına sebep olan klasik sulama sistemlerinde, tava veya karık sulamasında verim yüzde 60’lar civarında oluyor. Buna şebekedeki sızma, buharlaşma, işletme kayıplarını ilave edildiğinde verim yüzde 50’lere kadar düşüyor. Devreye alınan modern kapalı sistem yağmurlama ve sulama metotları ile verim yüzde 60, 80, 90’a ulaşıyor. Suyun isalesi ile sağlanan bu verim artışı yüzde 20 ile 30’luk bir su tasarrufuna olanak veriyor” diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)
