YOZGAT (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İsviçre'de terör örgütü yandaşlarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine pankart açmasını, halk oylaması sürecinde Türkiye'nin içişlerine müdahale anlamı taşıdığını bildirdi.
Yozgat'ın Kadışehri ilçesinde belediye binası önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, İsviçre'de terör örgütü yandaşlarının düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine açılan pankartla ilgili soru üzerine, Avrupa adına çok üzücü olaylardan birinin daha yaşandığını söyledi.
İsviçre'de terör örgütünün toplantısı sırasında Erdoğan'ın fotoğrafının olduğu bir afişte Cumhurbaşkanına doğrultulmuş bir silah ve "Erdoğan'a ölüm" şeklinde yazı yazıldığını anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Tabi bu, olayın geldiği noktayı göstermesi bakımından son derece önemlidir. İsviçre polisinin gözleri önünde bunlar yapılıyor, İsviçre güvenlik güçleri bu terör eylemine, bir ülkenin cumhurbaşkanına öldürme talimatı içeren afişin asılmasına ve Cumhurbaşkanımızın hedef gösterilmesine engel olmuyor, aksine onların bu terör faaliyetini güvenli bir şekilde yapmaları için onların güvenliğini alıyor. Bu, büyük bir yanlışlıktır. Avrupa değerlerinin maalesef İsviçre hükümeti tarafından da yok edilmesidir. Ülkeler arasında diplomatik kuralların da aynı şekilde çiğnenmesidir. Referandum sürecinde Türkiye'nin içişlerine aynı zamanda müdahale anlamı da taşımaktadır."
"İyi terörist, kötü terörist olmaz"İsviçre'de gazetelerde daha önce de halk oylamasından "hayır" çıksın diye Türkçe manşetler atıldığına dikkati çeken Bozdağ, şunları ifade etti:
"İyi terörist, kötü terörist olmaz. İyi terör örgütü, kötü terör örgütü de olmaz. Terör örgütlerini hedefleri, amaçları, eylem alanları, eylem yaptıkları kim olursa olsun terör örgütü terör örgütüdür. Tüm terör örgütleri insanlık düşmanıdır. Dolayısıyla insanlığa düşman terör örgütlerine karşı ortak mücadele şarttır ama gördüğümüz gibi bazı Avrupa ülkeleri iyi terör örgütü, kötü terör örgütü ayrımı yaptıkları gibi iyi terörist, kötü terörist ayrımı da yapmaktadırlar. Türkiye karşıtı terör eyleminde bulunan, Türkiye'de terör yapan terör örgütleri ile bu örgütlerin teröristlerine üst düzeyde bir himaye sağlanmaktadır. Nitekim pek çok terörist, İsviçre'de ve bazı batılı ülkelerde hayatını devam ettirmektedir. Hem FETÖ hem DHKP-C terör örgütü, şimdi bir de darbeyi gerçekleştirenlerden bazıları, darbecilerin bazıları yine aynı şekilde himaye edilmektedir. Bu himaye en sonunda onlara zarar verecektir çünkü terörün, bulunduğu her yerde kendine imkan versin, vermesin en sonunda onlara da zarar verici bir niteliği vardır."
Bakan Bozdağ, Türkiye'nin, İsviçre'nin ve ya terör örgütlerinin yaptıklarıyla yapacaklarıyla rotasını değiştirecek bir ülke olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"16 Nisan'daki halk oylamasını etkilemek, Türk halkının bu konuda terör örgütüyle aynı safta yer almasını sağlamak maksadıyla bunları yapıyorlarsa boşuna yapıyorlardır. Türkiye ve Türk halkı, teröristlere de terör örgütlerine de onlara destek çıkan ülkelere de Türkiye'de 16 Nisan'da 'hayır' çıksın diye her türlü desteği veren güçlere de 16 Nisan'da en büyük cevabı 'evet'leriyle verecektir. Beklesinler 16 Nisan'ı. Bu millet nerede duruyor, kiminle beraber yol yürüyor hep beraber göreceğiz."
Büyük devletlerin hepsinin güçlü istihbarat örgütleri olduğunu, ABD, İngiltere ve Almanya istihbarat örgütlerinin, Türkiye'deki darbe girişimini Fethullah Gülen'in gerçekleştirdiğini adları gibi bildiğini vurgulayan Bozdağ, "Terörist Gülen'in talimatıyla Türk Silahlı Kuvveleri içerisindeki FETÖ'cü askerler ve onlara katılanlarla bu darbe teşebbüsünün yapıldığını gayet iyi bilmektedirler ama bütün bunlara rağmen bu konuda bir farklılık ortaya koymaya da özen gösterin. Yani FETÖ'cüler yapmış olabilir, yapmıştır ama Fethullah Gülen bunlarla beraber midir, değil midir, orada kafalarının karışık olduğunu ifade ediyorlar." dedi.
Bakan Bozdağ, bütün FETÖ'cülerin, Fethullah Gülen'in emri olmadan darbeye kalkışamayacaklarını, ordunun içerisinde ne kadar FETÖ'cü general, subay varsa, vatandaşa bomba atan, kurşun sıkan, tank sürenlerin de Gülen'in emir ve talimatları ve onayladığı plan çerçevesinde bu eylemlerde yer aldıklarına dikkati çekti.
Gün gibi ortada olan bu gerçeği İngiltere'nin de bildiğine işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"Peki, 'niye böyle diyorlar' derseniz, onlar bu terör örgütünü İngiltere'nin, ABD'nin, Almanya'nın menfaatleri için hala kullanabileceklerini düşünüyorlar. Ben buradan diyorum ki Fethullahçı Terör Örgütü, İngiltere'nin, ABD'nin, Almanya'nın veya başka bir ülkenin menfaatleri için kullanılabilme vasfını da kaybetmiştir. Türkiye toplumu, Türk devleti üzerinde bu örgüt vasıtasıyla eğer bu ülkeler bir çıkar elde etme peşindelerse artık böyle bir çıkarı elde edemeyeceklerdir çünkü Türk toplumu da Türkiye devleti de bu örgüte karşı tavrını koymuştur. Sadece bu örgüte karşı değil, bu örgütle beraber hareket eden ve bu örgütle ortaklık kuran, bu örgütle müzahir olan, iltisak, irtibat içinde olan herkese karşı tavrını koymuştur. Bunlar vasıtasıyla bir menfaat beklemek akıllıca bir iş değildir ama başka ülkelerde de bu örgütün bazı faaliyetleri var, oradan o ülkeler üzerinde bir menfaat peşinde koşuyorlarsa orada da menfaat elde etme şansları artık kalmamıştır. Çünkü FETÖ terör örgütünün kullanılma tarihi sona ermiştir. Hiçbir güç için artık kullanışlı bir malzeme değildir, böyle bir vasfı kalmamıştır. Ne Amerika ne İngiltere ne de başka bir ülke için kullanışlı malzemedir."
Bozdağ, FETÖ'yü kullanıp birtakım hesap yapanlara seslenerek, "Boşuna hesap yapıp vakit kaybetmeyin, artık bu örgütün elebaşını, üyelerini, mensuplarını Türkiye'ye iade edin. Siz kendinize yeni kuklalar arayın, artık bundan size fayda gelmez. Anlamazlarsa kendileri bilir ama eminim ki fazla sürmez, bir iki seneye kadar hepsi bizim ifade ettiğimiz bu örgütün hiçbir ülke için kullanılma özelliği kalmadığını anlayacaklardır." ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Referandumda 'evet' çıkarsa 3. Lige düşeriz" dediğini hatırlatması üzerine Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun yalan söyleyerek, kendi akıl karışıklığını millete de yansıtmak istediğini, sandıktan "hayır" çıkması için uğraştığını belirtti.
Bozdağ, PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin de "hayır" propagandası yürüttüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Almanya'sı, Avusturya'sı, Hollanda'sı, işte en son İsviçre'si niye 'hayır' çıksın diye bütün güçleriyle devletler arası teamülleri, Viyana Sözleşmesi'ni bir kenara koyarak 'hayır'dan yana taraf oluyorlar. İstemezler mi Türkiye lig düşsün? Bu Türkiye'yi 3. lige düşürecek değil, Türkiye'yi 1. ligde en başta oynatacak büyük bir değişim olacaktır. Türkiye'nin 1. ligin en güçlü takımlarından biri olmasını istemeyen terör örgütleri, istemeyen bazı batılı ülkeler, Türkiye'nin bu değişimi yapmasına engel olmak istiyorlar ama artık Kılıçdaroğlu görsün, Türkiye 1. ligde oynayan güçlü bir takımdır. Sistem olarak da 1. ligde oynayanların sistemleriyle, onların aynısı değil ama 1. ligde oynayan bir takımın sistemi gibi güçlü bir sistemi 16 Nisan'da kuracaktır. Yeni bir sistemle 1. ligde daha güçlü bir oyun ortaya koyacak ve Türkiye daha güçlü kalkınacaktır. Ona da en büyük cevabı 16 Nisan'da halk verecektir. Türkiye'nin 1. lige çıkmasını istemeyen hatta bulunduğu ligden daha aşağı düşmesini isteyen bizzat Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarıdır. Türkiye'yi aşağıya doğru çekiyorlar. Artık Türkiye'nin ayaklarından tutup aşağı doğru çekmeyi bıraksınlar. Türkiye'nin yürümesine, koşmasına engel olmasınlar. İnşallah 16 Nisan'da engel olamayacaklarını bir kez daha görecekler."
Muhabir: Ömer Ertuğrul, Sercan Küçükşahin, Muhammed Nuri Erdoğan, Merve Topuz