MHP lideri Bahçeli, twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Öncelikle milletimin, Türk-İslam aleminin Mübarek Ramazan ayını kutluyor, hayır ve güzelliklere vesile olmasını diliyorum" dedi.
Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Yıllar evvel şu sözleri dikkatle okumuştum: “Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur. Aklım kesiyor, yüreğim yetiyorsa başarabilirim.”Derinliği olan bu hüküm cümleleri Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali’ye aitti. Kelebek gibi uçup arı gibi soktuğu zamanlardı.Muhammed Ali rüyalarını gerçekleştirmek için önce uyandı, ardından başarıya aralıksız koştu. Haksızlığa eğilmedi, çalışmaktan yorulmadı.Derisinin rengini tartışanları yumruğunun parlaklığıyla uyardı. Önündeki çakıl taşlarına takılmadı, ringlerde gün be gün tavan yaptı.Şampiyon 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Muhammed Ali’ye Allah’tan rahmet diliyor, sevenlerine taziyelerimi iletiyorum."
" Başarı nazlıdır, kaprislidir, gel demekle gelen bir mizaca sahip değildir" diyen Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
" İnanmış, bağlanmış ve çalışmış bir yürek başarının anahtarıdır.Başarı merdiveni dinlenme, soluklanma veya oyalanma yeri değildir. Bir ayağımızı diğerinden daha yükseğe atmadıkça başarı gelmeyecektir. Zirveye ulaşmak başarı sayılmamalıdır. İnatla zirvenin ötesine, ötenin de üstüne varma gayesi başarının gizil ve gizemli formülüdür.Başarmanın ilk durağı istemek, üstelemek, doğru hedefe kilitlenmektir. İkinci durağı sağlam bir hazırlık, üçüncüsü samimi bir çalışmadır. Başarı bir son değil, süreçtir. Bir amaç değil, uzun yolculuktur. Bu yolculuğa ancak cesareti, dirayeti ve kararlılığı olanlar çıkmalıdır. İyi ve güvenli yol varsa geleyim diyenler çıkabilir. Fakat başarı yol olmadan da gelmek isteyenlerin önüne serilen nimet hazinesidir. Zorluklara dayanacak irade, çilelere katlanacak ideal, oyunları def edecek inanmışlık yoksa başarı da yoktur. Aransa da bulunamayacaktır. Hiçbir zaman gökten gül yağmaz, daha çok gül istiyorsak daha çok fidan dikmeliyiz. Başarı istiyorsak mücadele etmeli korkulukları yıkmalıyız. Aslında her engel bir oyundur. Her korkuluk bir oyuncudur. Bu oyun parkta oynanan değil, geleceğimize kilit vurandır. Ve tehlikelidir. Hz. Mevlana, başkasının günahını çekmez hiçbir günahkar, ekmediğini biçemez hiç kimse, der. Oyun ekmediğini biçmek isteyenlerin dalaveresidir. Tarih aynı zamanda şer oyunların mecmudur. Bu oyun zalimler tarafından kurgulanıp namertler tarafından sahnelenir. Örnekleri ise sayısızdır.Büyük kafaların büyük amaçları varken küçük kafaların yalnızca arzu ve kurnazlıkları vardır Oyun, kafaları küçülmüşlerin tertip ve hilesidir.Tohumu şefkatle atarsak ürünü neşeyle toplarız. Söz ruhtan gelmiyorsa, kalben onaylanmıyorsa, yani dürüst değilse, altında bir oyun vardır.Oyun gizli gündem, habis ur, bünyeye tutunmuş virüs, derinleşmiş yaradır. Bu oyun spor veya eğlence değil, kin ve intikam mahsulüdür.Bu nedenle oyun bozulmalı, bozulanlar çöpe atılmalıdır. Kutlu davamızın önüne geçmek için çırpınanlar oyunlarıyla bozguna uğrayacaktır.Dava titrek bir kandil değil, kuvvetli bir meşaledir. Tek kürekli bir tekneyle nehir geçilemez çok aktörlü oyuncuyla da davanın suru aşılamaz. Güçlükler bir şuur ve sevdanın, yüksek bir ülkünün dünyevi imtihanıdır. Bu imtihandan yüz akıyla çıkmak için önşart oyunların bozulmasıdır. Kimse merak etmesin, herkes emin ve müsterih olsun: Oyunu Bozacağız…"