Baghdad
Irak’ın başkenti Bağdat’ta, kol saati tamircisi Yusuf Ebu Yahya, her gün müzeyi andıran dükkanını açarak vaktini "başkalarının zamanını ayarlamak"la geçiriyor.
Bağdat’ın tarihi Reşid Caddesi’nden geçerken, tozlanmış büyük camın arkasında farklı dönemlere tanıklık etmiş çeşitli modellerde yan yana ve üst üste dizili yüzlerce kol saati dikkati çekiyor. Burası 53 yaşındaki Yusuf Ebu Yahya’nın yaklaşık 3,5 metrekarelik alana sahip mütevazı saat tamir dükkanı.
Ebu Yahya, 41 yılını verdiği ve babasından devraldığı bu dükkanda başkalarının zamanını ayarlamayı ilk günkü şevk ve heyecanla sürdürüyor.
Saat tamircisi Yusuf Ebu Yahya, babasından miras kalan mesleğe başlama serüvenini anlattı.
“Ortaokuldayken bisikletle her gün babamın yanına uğrar sonra eve dönerdim. Gelirken bir de babam ve arkadaşları için yemek getirirdim. İşi öğrenmeden önce sadece saatleri dizer ve satardım. Böylece saatlerin orijinal olup olmadığını ayırt etmeye başladım. Saat tamirciliğine ilk adımı ise 1980-1981 yılları arasında attım. Mesleği babamdan öğrendim."
İlk olarak Citizen markalı saat makinası tamir ettiğini söyleyen Ebu Yahya, en çok İsviçre ve Japonya markalı saatleri onarmayı sevdiğini dile getirdi.
Ebu Yahya, "Ülke eskisi gibi ve başka ülkeler gibi değil. Dışarıdan kaliteli mallar gelemiyor. Eskiden İsviçre’den orijinal saat malzemeleri getirtiyorduk." diye konuştu.
Savaş, saat ustasını mesleğine ara vermek zorunda bıraktı
2006-2008 yılları arasında ülkeyi ve özellikle başkent Bağdat’ı esir alan mezhep savaşı yılların saat ustası Ebu Yahya’yı zorunlu olarak mesleğinden uzaklaştırdı.
Ebu Yahya, "Mezhep savaşı döneminde mecburen icra ettiğim bu mesleğe ara verdim çünkü psikolojik sorunlar yaşadım. Dükkan 1 gün açık 4 gün kapalıydı. Yollar da kapalıydı ve dışarı çıkmaya korkuyorduk." ifadelerini kullandı.
"Benim bağlı olduğum parti saatlerdir"
Zamana direnen mesleğinin hiçbir zaman son bulmayacağı kanaatini taşıyan Ebu Yahya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2'si erkek, 3'ü kız 5 çocuk sahibiyim. Büyük oğlum Yahya sağ kolum. Saat tamirinde bana yardımcı oluyor. Ben hiçbir siyasi partiye bağlı değilim. Benim partim ve bağlı olduğum şey sadece saatlerdir. Hayatım tamamen saatlerden ibaret."
Ebu Yahya, cep telefonlarının icadıyla kol saatlerine olan ilginin azalması konusunda ise "Kıyafeti şık olan insanın kolunda saati de olmalı. İnsanın kolunda saati olmazsa şık sayılmaz." görüşünü dile getirdi.
Saatlerle arkadaşlığını gözü pahasına sürdürüyor
Ebu Yahya mesleğini bırakma düşüncesini taşımadığını vurgulayarak, "Benim için makinesi ne olursa olsun hiçbir saatin tamiri zor olamaz. Sağ gözüm eskisi gibi görmüyor o yüzden mikroskop ve büyüteç kullanıyorum. Ancak mesleğimi çok seviyorum ve bırakmayı düşünmüyorum." dedi.
Iraklı saat ustası, müşterilerin getirdiği kol saatlerinin tamiriyle uğraşmanın yanı sıra evinde antika değeri taşıyan saatleri de biriktirerek büyük bir koleksiyona sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com