SANA - Zekeriya El-Kemali
Yemen hükümeti ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonunun ikinci büyük ülkesi olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ilişkiler, ilk defa Yemen'den Abu Dabi yönetimine yönelen "bölgesel ordu kurma" şeklindeki resmi suçlamalarla yeni ve tehlikeli bir dönemece girdi.
İki ülke arasında bir süredir devam eden sessiz gerginlik, Yemen Ulaştırma Bakanı Salih el-Cebvani'nin konvoyunun pazar günü BAE'ye bağlı silahlı güçler tarafından durdurulması ve bir açılış için gittiği Şebve kentine girişine izin verilmemesiyle iyice su yüzüne çıktı.
Abu Dabi yönetimini Yemen'in güneyinde "kabile orduları kurmakla" suçlayan Cebvani'nin ayrıca BAE'nin desteklediği güçlerin ülkenin güneyinin kuzeyinden ayrılmasını talep ettiğini söylemesi gerginlik konusunun birden fazla olduğunu gösterdi.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun baş aktörlerinden BAE'ye bağlı güçler, Yemen'de birçok bölgede faaliyet gösteriyor. BAE'nin kendi oluşturduğu ve desteklediği güçler, Husilerin bazı bölgelerden çıkarılmasında etkili olurken, nüfuz alanını genişletmeleri ve meşru hükümete karşı tavırları sebebiyle meşru hükümetin endişelenmesine neden oluyor.
Hükümetin BAE'nin etki alanı karşısındaki endişesi giderek artarken, mevcut durum nedeniyle gözler Abu Dabi'nin Yemen'deki güçlerine ve nüfuz alanına çevrildi.
Aden'de "Hizam el-Emni" güçleriBAE, Aden ve çevresindeki diğer kentlerin kurtarıldığı 2015'ten bu yana güney kentlerinde koalisyon güçlerinin liderliğini yapıyor. Söz konusu kentlerin kurtarılmasının ardından BAE bu kentlerde "Hizam el-Emni" adını verdiği bir güç oluşturdu.
Bu, güneylilerin de içinde bulunduğu karışık bir askeri güç. Aralarında Selefi cemaatlerden gelenler, kuzeyden ayrılmak isteyenler de var. Bazıları ise BAE'nin Afrika Boynuzu'ndaki üslerinde eğitim almış kişiler.
BAE, bu güçleri Aden, Lahic, Ebyen ve Dali kentlerini savunmakla görevlendirdi. Güney kentlerinin kurtarılmasına yönelik operasyonlara katılan BAE'ye ait tank ve zırhlı araçlarla desteklendiler. Şu an Aden'de bu güçler için bir de askeri kışla yapılıyor.
"Hizam el-Emni"nin kaç kişilik bir güç olduğuna ilişkin resmi bir veri bulunmazken 10 binden fazla kişiden oluştuğu ifade ediliyor. Bu güçler maaşlarını Yemen hükümetinden değil BAE'den alıyor. Maaşların üst düzeyde yer alan biri için ayda bin 500, normal askerler için ise bin riyal olduğu belirtiliyor.
Hizam el-Emni, birtakım uygulamalarıyla hükümetin tepkisine neden oluyor.
Yerel kaynaklar da BAE'nin güney ve kuzey kentleri arasındaki bölgelerde güvenliği "ayrılıkçı radikal askeri birliklere" verdiğini ve bu birliklerin, halkın kuzey ile güney kentleri arasındaki hareketini sekteye uğrattığını ve zorluk çıkardığını söylüyor.
BAE'ye bağlı "Hizam el-Emni" güçlerinin güney kentlerinde çeşitli yerlere baksınlar düzenlemesi meşru hükümetin tepkisine neden olurken, Abu Dabi yönetiminin söz konusu güçleri ayrılıkçı Geçiş Konseyi'nin tasarrufuna vermesi de bu ülkeye yönelik eleştirileri oklarını daha da artırıyor.
Hadramevt Seçkinler GüçleriSuudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri Nisan 2016'da Hadramevt'in merkezi Mukalla'nın terör örgütü El Kaide'nin elinden alınması amacıyla bir askeri operasyon düzenledi. Kentin kurtarılmasından sonra bölgenin kontrolünü meşru yönetime bağlı güvenlik güçlerinin sağlaması gerekirken, BAE burada kendi kurduğu ve eğittiği "Hadramevt Seçkinler Güçleri"ni görevlendirdi.
Hadramevt'teki tüm hükümet kurumları ile kamu binaları, Hadramevt Seçkinler Güçleri'nin kontrolünde bulunuyor. Reyan Havaalanı, Mukalla Limanı, Dabe Limanı da bu güçlerin kontrolündeki noktalar arasında yer alıyor.
Uluslararası insan hakları örgütleri geçen yıl "Reyan Havaalanı'nın BAE'nin gözaltı merkezine dönüştüğünü, özellikle İslami eğilimli kişiler başta olmak üzere BAE'nin hasım olduğu şahısların burada alıkonulduğunu" belirtmişti.
Hadramevt Seçkinler Güçleri bünyesindeki asker sayısına ilişkin de resmi veri bulunmazken, yerel kaynaklar 6 binin üzerinde bir rakamdan söz ediyor.
Ayrıca meşru hükümete bağlı kaynaklar BAE'yi "petrol bakımından zengin Hadramevt'te hükümetin petrol üretimini ve Dabe Limanı üzerinden ihracatını engellemekle" suçluyor. Bu durumun ekonominin kötüleşmesine neden olduğu vurgulanıyor.
Şebveniye Seçkinler GüçleriBAE, Aden ve Hadramevt'te olduğu gibi birkaç hafta önce Husilerden tamamen temizlenen petrol ve gaz zengini Şebve kentinde de "Şebveniye Seçkinler Güçler"'ni kurdu.
Şebveniye Seçkinler Güçleri'nin elinde ağır ve gelişmiş silahlar bulunuyor.
Söz konusu grup, Şebve'nin sahil kesimindeki petrol ve gaz yataklarını kontrolü altında tutuyor.
- BAE'den Batı sahilleri için yeni güç oluşturma çabası
BAE, Aden, Hadramevt ve Şebve dışında Batı sahilindeki operasyonlar için Sokotra Adası ve Hudeyde kentinde de benzer askeri güçler oluşturulmasına destek veriyor.
Ancak BAE, benzer bir planı Taiz'de hayata geçiremedi. Taiz'de meşru hükümet güçleri, BAE yanlısı bir güç oluşturulmasına izin vermedi. .
Meşru hükümet "tehlikenin farkında"Yemen'deki meşru hükümet, BAE'nin ülkedeki nüfuzunu giderek artırması karşısında somut adımlar atamazken, Abu Dabi yönetiminin askeri güçler kurması ve bunları yönetmesinin ülke için tehlikeli olduğunu düşünüyor.
Başbakan Ahmed bin Dağr, geçen eylül ayında yaptığı bir açıklamada, "hükümetin kurtarılan bölgelerdeki askeri güçlerin diğer bölgelerdeki birliklerle entegre edilmesine karar verdiğini" belirtti.
Bin Dağr, bunun uygulanmasının zor olduğunu ancak bölgesel ayrımın bu şekilde engellenebileceğini ifade etti.
Başbakan'ın bu açıklamasının ardından güneydeki ayrılıkçı Geçiş Konseyi ise buna karşı çıktı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com