Aksaray’da Ramazan Bayramı’nın ikinci günü öldürülen baba oğlun ailesi, cinayetin şüpheli kuzenin evden kovulduğu ve pasaport verilmediği için işlendiğini iddia etti.
Olay, geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nın ikinci akşamı Aksaray’ın Ağaçören ilçesine bağlı Camili köyünde meydana gelmişti. Yüksel Güçlü (39) ve Mehmet Akif Güçlü (38) isimli kuzenlerin arasında çıkan kavgada Yüksel Güçlü belinde taşıdığı tabancayı çıkartarak Mehmet Akif Güçlü’yü ve olaya müdahale etmek isteyen Mehmet Akif Güçlü’nün oğlu 17 yaşındaki Ferazi Can Güçlü’yü vurarak öldürmüştü. Olayın ardından şüpheli Yüksel Güçlü kayıplara karışırken, güvenlik güçleri tarafından halen arama çalışmaları sürüyor.
Olayın ardından 27 gün geçmesine rağmen cinayet şüphelisinin halen bulunamadığını belirten Güçlü’nün ailesi, olayın alacak verecek meselesi yüzünden değil, Yüksel Güçlü’nün istediği pasaportun verilmemesi ve evde esrar içmek isterken kovulmasından dolayı yaşandığını iddia etti.
"KARDEŞİMİN PARAYA PULA İHTİYACI YOKTU"
Olayı anlatan Mehmet Akif Güçlü’nün ablası Saynur Güçlü Yüksel (39), “Kış günüydü, bu şahıs izne gelmişti. Kardeşim devlet memuru olduğu için yeşil pasaportu vardı. O dönemde kardeşim Mehmet Akif Güçlü, ‘Abla, Yüksel benden benim ve eşimin yeşil pasaportunu istiyor’ dedi. Ben de, ‘Kardeşim kesinlikle verme’ dedim. ‘Abla zaten üzerinde ufak bir oynama yapacakmış, dışarıya çıkarması gereken mallar varmış’ dedi. ‘Ablam sakın verme’ dedim. ‘Zaten vermeyi düşünmüyorum abla. Dün akşam annemlerdeydik, o da yanımdaydı, annem, Yüksel ve ben. Annemin yanında konuşmak istemedi. Yan tarafa geçip rahat konuşalım amca oğlu dedi’ şeklinde konuştu. Daha sonra Yüksel avucuna bir madde dökerek burnuna çekmiş. Kardeşim Mehmet Akif ise, ‘Bizim evimizi, babamın evini kirletme, bizim evimiz böyle bir yer değil’ diyerek bunu dışarıya atmış. Ondan sonra Yüksel kin tutmaya başlamış. Başka bir sebebi yok. Ve o gün Yüksel’in telefonuna dedesinin evindeyken telefon geliyor. Daha sonra kalkıp gidiyor. Sonra dedemin evinde kardeşimi hiçbir şey demeden şarjörü kardeşimin üzerine boşaltıyor. Daha sonra da yeğenimin üzerine sıkıyor. Kardeşimin paraya ihtiyacı yoktu. Öyle bir şey olsa kardeşim devlet memuru, trilyonluk ihalelere devlet adına girip çıkıyor. Kendisinin mal varlığı da yerindeydi. Ailecek hiç birimizin paraya ihtiyacı yoktu” dedi.
"KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILSIN VE BULUNSUN"
Acılı baba ve dede Ferazi Güçlü (60) ise “Bu adamla benim oğlumun ilişkisi amca oğlu olması nedeniyle yurt dışından geldiğinde oğlum gidip hava alanından alıp geliyordu, misafir ediyordu. Resmi işlerini takip ediyordu. Benim oğlum Mehmet Akif’in bana söylediği, Yüksel bir gün oğlumun evinde esrar çekmeye kalkıyor. Oğlum da ‘Bizim hanemiz böyle şeylere müsaade etmez’ diyerek evden kovuyor. Ardından bu zalim oğlumdan yeşil pasaportunu istiyor. Çünkü bu gayri yasal işlerin hepsiyle uğraşan bir tipmiş. Pasaportunu vermeyince ve bir de kovma eklenince esrarı çekip uyuşturucunun etkisinde kalarak benim oğluma beslediği kini öldürerek kusuyor. 27 gün olmasına rağmen bu adam elini kolunu sallayarak geziyor. Yurt içi mi yoksa yurt dışında mı bilmiyorum. Ben devletime güveniyorum. Devletim güçlü devlet. Ancak benim kafamda soru işaretleri uyanıyor. Zaman geçtikçe benim beynim böcekleniyor. Bu adamın yurt dışına çıktığına kesin gözüyle bakıyorum. Kırmızı bülten mi, İnterpol denen kolların ve dalların bir an önce uygulamaya geçmesini arzu ediyorum. Bu cani dışarıda dolaştıkça benim stresim ve kuşkularım daha da artıyor” dedi.
Anne Döndü Güçlü (60), alacak verecek meselesinin yalan olduğunu belirterek, “Benim çocuğumun paraya pula ihtiyacı yoktu. 40 milyarmış, mirasmış. Baba ve dede sağ iken miras olur mu hiç. Allah için bunu iftira edenler öbür dünyada hesaplarını versin” dedi.
(İHA)