OSMANİYE - Muzaffer Çağlıyaner
Osmaniye'de, bebekken geçirdiği havale nedeniyle yürüyemeyen, kollarını ise kısmen kullanabilen Aysun Zan'ın sabrı ve tüm yaşadıklarına rağmen hayata pozitif bakabilmesini anlatan hikaye, 7. Türkiye Değer Ödülleri Yarışması'nda ikincilik ödülü kazandı.
Emekli tır şoförü ile ev hanımı çiftin beş çocuğundan en küçüğü olan Aysun Zan, henüz 6 aylıkken uykusunda havale geçirdi. Bu nedenle bacakları tutmayan Aysun Zan, kollarını ise yıllardır gördüğü tedavilerin ardından kısmen kullanabilmeye başladı.
Engeli nedeniyle geç başladığı okul hayatında başarılı olmak için büyük çaba harcayan Aysun Zan, Necmettin Erbakan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesine devam ediyor. Okuluna gitmek için her sabah erken uyanan Aysun Zan, annesi Mesude Zan'ın yardımıyla kahvaltısını yapıp, okula hazırlanıyor.
Dönemin Osmaniye Valisi Kerem Al tarafından 4 yıl önce hediye edilen akülü sandalyesiyle evden çıkan Aysun Zan, tek başına yarım saat süren yolculuğun ardından okuluna varıyor.
Öğretmenleri ve arkadaşları tarafından çok sevilen Aysun, yaşadığı zorluklara rağmen yüzünden gülümsemesini hiç eksik etmiyor. Fizik tedaviye gittiği günler hariç hiç devamsızlık yapmayan Aysun'a okulda öğretmenleri ve arkadaşları yardımcı oluyor.
Aysun'un gösterdiği sabrı ve her şeye rağmen hayata gülümseyebilmesini gören öğretmenleri onun yaşadıklarını "Umudun ve Direnişin Öyküsü" başlığı altında hikayeleştirerek Ensar Vakfınca düzenlenen 7. Türkiye Değerler Ödülleri Yarışması'na gönderdi.
Yapılan değerlendirmede Aysun Zan'ın hikayesi ikinciliği elde etti.
"Yazılan hikayeyi defalarca okudum"Aysun Zan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engeline rağmen küçük yaşlardan beri sabredip, büyük bir mücadele ortaya koyduğunu söyledi.
Gösterdiği sabır ve başarıda annesinin büyük katkısı olduğunu aktaran Zan, ailesinin, arkadaşlarının ve öğretmenlerinin de kendisine çok yardımcı olduğunu anlattı.
Öğretmenleri tarafından yazılan hikayenin derece almasının kendisini çok mutlu ettiğini vurgulayan Zan, şunları söyledi:
"Benim bu projeden haberim yoktu. Benden habersiz yaptılar. Derece almasına çok sevindim. Yazılan hikayeyi defalarca okudum. Hayatımın hikayesini başkasının ağzından okumak çok farklı bir duygu. Bir kişinin hikayesi yazılıyor ve hikayesi yazılan kişi o yazıyı defalarca okuyor ve defalarca ağlıyor. Çok farklı bir duygu. İyi ki yazmışlar, iyi ki dereceye girmişim. Onlara çok teşekkür ediyorum."
Anne Mesude Zan da kızının uykusunda havale geçirdiğini ve bu nedenle hastalığını uzun süre bilemediklerini dile getirdi.
Akülü tekerlekli sandalye sahibi olmadan önce kızını kendisinin okula götürüp getirdiğini belirten anne Zan, "Çok zor günler yaşadık. Öğretmenleri bu hikayeyi yazmış. 'Çok sabırlı' diye yazmışlar. Sabretmesin de ne yapsın, kader. Hikayenin derece almasına çok mutlu oldum. Kızım insanlara güzel örnek oldu. Her insan bunu başaramaz." dedi.
Aysun'un çok güçlü olduğunu vurgulayan annesi, "Sağlıklı bir insana 'Gel bu sandalyede tüm gün otur' deseniz sabredemez ama Aysun sabretti. Allah sabrını veriyor. O 'Sabrı senden öğrendim' diyor ama asıl ben sabrı kızımdan öğrendim." ifadesini kullandı.
"Aysun'un hikayesi sabrın ve mücadelenin öyküsüdür"Okulun müdür yardımcısı ve hikayenin koordinatörlüğünü yapan Hatice Loğoğlu da bu yıl yedincisi düzenlenen yarışmanın konusunun "sabır" olduğunu öğrendiklerinde hangi öğrencinin hayatını kaleme alacakları konusunda istişarelerde bulunduklarını söyledi.
Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun 11. sınıf öğrencisi Aysun Zan üzerinde mutabık kaldığını ifade eden Loğoğlu, şöyle devam etti
"Aysun'un hikayesi sabrın ve mücadelenin öyküsüdür. Allah ayetinde 'Allah sabredenlerle beraberdir' diye buyuruyor. Aysun, başında bulunan bu hale en ufak isyan etmeyen, kendisiyle barışık bir kızımız. Gülen yüzü hiç eksik olmuyor. Kendi başına yemek yiyemediğinde, tuvalete gidemediğinde bile hayatla barışık. Biz de her türlü konuda kendisine yardım ediyoruz. Onun bu başarı hikayesinin ödül alması, bizi çok mutlu etti. Onun hikayesinin tüm Türkiye'ye ve tüm insanlara örnek olması lazım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com