29-02-2016 17:00
AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Eseyan, Anayasa Mahkemesi’nin ’eleştirilemez’ olmadığını söyledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Eseyan, parlamentoda AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında bireysel başvuruların değerlendirilmesi neticesinde vermiş olduğu karara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara muhalefet partili milletvekillerinin yaptığı eleştirilerde terbiye sınırlarını aştıklarını kaydetti. “Sayın Cumhurbaşkanın yaptığı temel itiraz mahkemenin esasa girmiş ve böyle ciddi bir askeri casusluk davasında görevli mahkemenin üzerinde baskı uygulamış olmasıdır” ifadelerini kullanan Eseyan, “Anayasa Mahkemesi’nin denetimi anayasal ilkeler ve hükümlerle sınırlıdır ve bu sınırda kalmalıdır. Anayasa Mahkemesi devam etmekte olan davada adeta görevli mahkemenin yerine geçerek ceza yargılaması yaparcasına karar vermesi görev ve yetki aşımı olmuştur. Kanunen tabi olunan mahkemede yargılanma hakkını ifade eden doğal yargıç ilkesi ihlal edilmiştir. Böyle bir yol açılırsa devam eden davalara bakan mahkemelerin güvenilirliği zarar görecektir. Anayasa Mahkemesi bu hususlara riayet ederek hareket etmelidir. Anayasa Mahkemesi kesinleşmiş kararlara yönelik başvurularla devam eden davalara yönelik başvuruları aynı şekilde ele alamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararına verdiği refleksi paylaştığını ve bu karara katılmadıklarını söyleyen Eseyan, “Dün de Meclisimizde Bütçe Kanunu görüşmeleri yapılırken, CHP, HDP ve MHP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haksızca, hatta terbiye sınırlarını aşan saldırılarda bulunmuş, AYM’ye dair görüşlerini bağlamından kopararak eleştirmişlerdir. Onlara göre Cumhurbaşkanı yargıya müdahale etmekte, tarafsız davranmamaktadır. Cumhurbaşkanımızın ‘Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum. İfade özgürlüğü maskesi altında bu ülkeye saldırı hakkının kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur’ sözleri kendisine saldırı vesilesi yapılmıştır” şeklinde konuştu.
"TAMAMIYLA ARKASINDAYIM"
AYM’nin eleştirilemez olmadığını kaydeden Eseyan, “Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamanın tamamıyla arkasındayım. Ben de ‘saygı duymuyorum’ demek için bu toplantıyı yaptım. Bu tartışmaları yapa yapa belli aksaklıkları göreceğiz. Hiç bir kurum kutsal değildir. Bugün Türkiye’de en fazla hakarete uğrayan kişi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. AYM veya başka kurum hiç birisi eleştiriden muaf değildir. Bahsettiğimiz şey bu ülkenin çok ciddi güvenlik sorunu ile ilgili askeri casusluk davasında AYM’nin doğrudan davanın esasına girmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Sayın Cumhurbaşkanı davanın tarafı olarak kararı tanımadığını söylüyor, buna hakkı yok mudur?” açıklamasında bulunan ve Cumhurbaşkanının yıpratılmaya çalışıldığını belirten Eseyan, “Erdoğan’ın bir cümlesinden türlü anlamlar çıkarmak bazı kesimlerde ruh hastalığı haline geldi. Türkiye’de siyasetin merkezi Cumhurbaşkanlığına kaymıştır. Bundan hoşlanmayanlar olacaktır ama kimsenin Cumhurbaşkanının üzerinde baskı kurmaya hakkı yoktur” dedi.
AYM’nin kararında doğrudan bir suçun olmadığına yönelik kanaati belirtmesinin davayı anlamsız kıldığını söyleyen Eseyan, “AYM davanın esasına girerek, tutukluluğun kaldırılması kararını buna dayandırıyor. AYM dava bitmeden kararı vermiş durumda” diye konuştu.
(İHA)
AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Eseyan, parlamentoda AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında bireysel başvuruların değerlendirilmesi neticesinde vermiş olduğu karara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara muhalefet partili milletvekillerinin yaptığı eleştirilerde terbiye sınırlarını aştıklarını kaydetti. “Sayın Cumhurbaşkanın yaptığı temel itiraz mahkemenin esasa girmiş ve böyle ciddi bir askeri casusluk davasında görevli mahkemenin üzerinde baskı uygulamış olmasıdır” ifadelerini kullanan Eseyan, “Anayasa Mahkemesi’nin denetimi anayasal ilkeler ve hükümlerle sınırlıdır ve bu sınırda kalmalıdır. Anayasa Mahkemesi devam etmekte olan davada adeta görevli mahkemenin yerine geçerek ceza yargılaması yaparcasına karar vermesi görev ve yetki aşımı olmuştur. Kanunen tabi olunan mahkemede yargılanma hakkını ifade eden doğal yargıç ilkesi ihlal edilmiştir. Böyle bir yol açılırsa devam eden davalara bakan mahkemelerin güvenilirliği zarar görecektir. Anayasa Mahkemesi bu hususlara riayet ederek hareket etmelidir. Anayasa Mahkemesi kesinleşmiş kararlara yönelik başvurularla devam eden davalara yönelik başvuruları aynı şekilde ele alamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararına verdiği refleksi paylaştığını ve bu karara katılmadıklarını söyleyen Eseyan, “Dün de Meclisimizde Bütçe Kanunu görüşmeleri yapılırken, CHP, HDP ve MHP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haksızca, hatta terbiye sınırlarını aşan saldırılarda bulunmuş, AYM’ye dair görüşlerini bağlamından kopararak eleştirmişlerdir. Onlara göre Cumhurbaşkanı yargıya müdahale etmekte, tarafsız davranmamaktadır. Cumhurbaşkanımızın ‘Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum. İfade özgürlüğü maskesi altında bu ülkeye saldırı hakkının kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur’ sözleri kendisine saldırı vesilesi yapılmıştır” şeklinde konuştu.
"TAMAMIYLA ARKASINDAYIM"
AYM’nin eleştirilemez olmadığını kaydeden Eseyan, “Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamanın tamamıyla arkasındayım. Ben de ‘saygı duymuyorum’ demek için bu toplantıyı yaptım. Bu tartışmaları yapa yapa belli aksaklıkları göreceğiz. Hiç bir kurum kutsal değildir. Bugün Türkiye’de en fazla hakarete uğrayan kişi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. AYM veya başka kurum hiç birisi eleştiriden muaf değildir. Bahsettiğimiz şey bu ülkenin çok ciddi güvenlik sorunu ile ilgili askeri casusluk davasında AYM’nin doğrudan davanın esasına girmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Sayın Cumhurbaşkanı davanın tarafı olarak kararı tanımadığını söylüyor, buna hakkı yok mudur?” açıklamasında bulunan ve Cumhurbaşkanının yıpratılmaya çalışıldığını belirten Eseyan, “Erdoğan’ın bir cümlesinden türlü anlamlar çıkarmak bazı kesimlerde ruh hastalığı haline geldi. Türkiye’de siyasetin merkezi Cumhurbaşkanlığına kaymıştır. Bundan hoşlanmayanlar olacaktır ama kimsenin Cumhurbaşkanının üzerinde baskı kurmaya hakkı yoktur” dedi.
AYM’nin kararında doğrudan bir suçun olmadığına yönelik kanaati belirtmesinin davayı anlamsız kıldığını söyleyen Eseyan, “AYM davanın esasına girerek, tutukluluğun kaldırılması kararını buna dayandırıyor. AYM dava bitmeden kararı vermiş durumda” diye konuştu.
(İHA)
