KIRKLARELİ (AA) - İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında, Pınar Mahallesi Asilbeyli köyü yolu üzerinde gerçekleştirilen kazılarda, Avrupa'nın ilk çiftçilik hayatının Kırklareli'de geliştiğine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı.
Kazı çalışmalarının 24 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğünü belirten Prof. Dr. Özdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aşağıpınar arkeolojik kazılarının bilim dünyası açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Kazı çalışmalarında Anadolu'da gelişen ilk tarımın bölgeye gelişini ve Avrupa'nın ilk çiftçilik hayatının temellerinin atılmasını gün yüzüne çıkardıklarını vurgulayan Özdoğan, bölgedeki ilk tarım ve hayvancılığı incelediklerini kaydetti.
"İlk tarım hayatının Anadolu'dan geldiğini biliyoruz"
İlk yerleşimi anlamaya çalıştıklarını aktaran Özdoğan, şunları kaydetti:
"Elimizdeki verilerde, buradaki ilk yerleşim Milattan Önce 6 bin 200'lü yıllar civarı. Yani günümüzden 8 bin 200 yıl evveli. İlk tarım hayatının buraya Anadolu'dan geldiğini biliyoruz. Anadolu'dan buraya evcil koyun, keçi, domuz ve sığırı da beraberinde getiriyorlar. Buğday ve mercimeği de yanlarında getirdiklerini gördük. Getirdikleri buğday ve mercimeğin tarımını yaparken, evcil hayvanları da yetiştiriyorlar. Kısa bir süre sonra domuz, ala geyik ve karaca gibi hayvanları avlayarak beslendiklerini gördük. Anadolu'da başlayan tarımın, Kırklareli'nde temelleri atılan ilk çiftçiliğin Avrupa'ya hızla yayıldığını tespit ettik. Tarımın, Aşağıpınar'a gelerek Avrupa'nın ilk çiftçi yaşamının burada geliştiğini görüyoruz. İngiltere'ye, İskandinavya'ya kadar giden çiftçi yaşamının, burada oluşum sürecini aşama aşama görüyoruz."
Prof. Dr. Özdoğan, Anadolu'nun Avrupa kültürüne çok şey kattığını aktararak, Anadolu ile Avrupa'nın temas noktasının Aşağıpınar olduğuna işaret etti.
İlk çiftçilik hayatını gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Özdoğan, buraya yerleşen ilk insanların geniş doğa, avlanma ve elverişli tarım nedeniyle mutlu olduklarını ve hiç bir savunma tertibatının bulunmadığını gördüklerini vurguladı.
Kazı çalışmalarının 24 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğünü belirten Prof. Dr. Özdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aşağıpınar arkeolojik kazılarının bilim dünyası açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Kazı çalışmalarında Anadolu'da gelişen ilk tarımın bölgeye gelişini ve Avrupa'nın ilk çiftçilik hayatının temellerinin atılmasını gün yüzüne çıkardıklarını vurgulayan Özdoğan, bölgedeki ilk tarım ve hayvancılığı incelediklerini kaydetti.
"İlk tarım hayatının Anadolu'dan geldiğini biliyoruz"
İlk yerleşimi anlamaya çalıştıklarını aktaran Özdoğan, şunları kaydetti:
"Elimizdeki verilerde, buradaki ilk yerleşim Milattan Önce 6 bin 200'lü yıllar civarı. Yani günümüzden 8 bin 200 yıl evveli. İlk tarım hayatının buraya Anadolu'dan geldiğini biliyoruz. Anadolu'dan buraya evcil koyun, keçi, domuz ve sığırı da beraberinde getiriyorlar. Buğday ve mercimeği de yanlarında getirdiklerini gördük. Getirdikleri buğday ve mercimeğin tarımını yaparken, evcil hayvanları da yetiştiriyorlar. Kısa bir süre sonra domuz, ala geyik ve karaca gibi hayvanları avlayarak beslendiklerini gördük. Anadolu'da başlayan tarımın, Kırklareli'nde temelleri atılan ilk çiftçiliğin Avrupa'ya hızla yayıldığını tespit ettik. Tarımın, Aşağıpınar'a gelerek Avrupa'nın ilk çiftçi yaşamının burada geliştiğini görüyoruz. İngiltere'ye, İskandinavya'ya kadar giden çiftçi yaşamının, burada oluşum sürecini aşama aşama görüyoruz."
Prof. Dr. Özdoğan, Anadolu'nun Avrupa kültürüne çok şey kattığını aktararak, Anadolu ile Avrupa'nın temas noktasının Aşağıpınar olduğuna işaret etti.
İlk çiftçilik hayatını gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Özdoğan, buraya yerleşen ilk insanların geniş doğa, avlanma ve elverişli tarım nedeniyle mutlu olduklarını ve hiç bir savunma tertibatının bulunmadığını gördüklerini vurguladı.