Avrupa Birliği (AB), Türkiye'nin Kıbrıs açıklarında devam eden doğal gaz arama faaliyetlerinin hukuksuz olduğu iddiasıyla yaptırım konusunu masaya getirirken, kararın Türkiye ekonomisine etkisinin dolaylı olacağı belirtiliyor.
İsrail'in 2008 yılında 12. parselde gerçekleştirdiği arama faaliyetlerinin ardından büyük miktarda doğal gaz keşfettiğini duyurması sonrası bölgede doğal gaz arama faaliyetlerinde önemli bir artış yaşandı. İlerleyen yıllarda farklı ülkelerden birçok firma, söz konusu arama faaliyetlerinde yerini alırken, buradaki ekonomik potansiyel, ülkelerin rasyonel karar alma süreçlerini de olumsuz yönde etkiledi.
AB, geçen hafta Türkiye'nin Kıbrıs açıklarında devam eden doğal gaz arama faaliyetleri nedeniyle uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde yaptırım kararı aldığını duyurdu. Buna göre, AB'nin Türkiye'ye sağladığı katılım öncesi fonlarda kesinti yapılmasına, Avrupa Yatırım Bankasının (European Investment Bank-EIB) Türkiye'deki kredi faaliyetlerinin gözden geçirilmesine, Türkiye ile AB arasında devam eden havacılık anlaşması müzakerelerinin askıya alınmasına ve Ortaklık Konseyi ile üst düzey diyalog toplantılarına bir süreliğine ara verilmesine karar verildi.
Kararlar arasında bulunan AB'nin Katılım Öncesi Mali Yardımı (IPA) çerçevesinde 2014-2020 döneminde Türkiye'ye taahhüt edilen 4,45 milyar avrodan bir miktar kesinti yapılması da öngörülüyor.
Türkiye ile AB arasında devam eden havacılık görüşmeleri ise halihazırda AB'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni dahil etmeye çalışmasından dolayı ilerlemiyor.
EIB, KOBİ ve mega projelere finansman sağladıTürkiye'ye yaptırım uygulaması beklenen kurumlar arasında en dikkati çekenlerden biri EIB gibi görünüyor. Veriler, EIB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olduğunu ortaya koyarken, EIB, 2008-2017 döneminde Türkiye'deki projelere her yıl ortalama 2 milyar avroluk kredi sağladı. EIB'nin sağladığı kredi tutarı geçen yıl ise 386 milyon avroya kadar geriledi.
Sağlanan finansmanın yarısı Türkiye'deki KOBİ'lere, yarısı da mega projelere kullandırıldı. Bu arada, EIB, Türkiye'nin son 10 yıldaki büyük altyapı projelerinden olan İstanbul ve Ankara hızlı tren projelerine de finansman sağladı.
"Finansör seçiminde kaynakları daha da yaymaya özen göstermeliyiz"Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, genel olarak bu tür yaptırım kararlarının Türkiye gibi ekonomilere etkisinin doğrudan çok, dolaylı olacağını ifade etti.
Kalkınmaya yönelik büyük ve etkin projelerin finansmanının önemli olduğuna işaret eden Saltoğlu, "EIB'nin toplam katkısının, Türkiye ekonomisinin aldığı toplam AB yatırımları arasında pek yüksek olmadığını görmekteyiz." dedi.
EIB'nin, miktardan çok, seçici ve iyi projelerin finansmanı için iyi bir kaynak olduğunu vurgulayan Saltoğlu, bunun diğer AB fonlarının ülkeye gelmesinin önünde negatif bir sinyal olması durumunda daha olumsuz bir etki yaratabileceğini söyledi.
Saltoğlu, "Ancak her durumda ülkemiz, tüm makro ve kalkınma programlarında bu tür riskleri bilerek hareket etmek durumunda. Özellikle değişen dünya sisteminde bundan sonraki finansör seçiminde kaynakları daha da yaymaya özen göstermeliyiz. Kıt yabancı kaynaklar altında büyük finansman gerektiren projelere karar verirken teknik ve ekonomik fizibiliteye azami önem göstermek durumundayız. Ayrıca, kendi tasarruflarımızı da en etkili şekilde, en verimli alanlarda değerlendirerek bu tür kontrol dışı riskleri yönetmek durumundayız. Bu tür yaptırımlar bizim gibi dış kaynak ihtiyacı olan ülkelerin maalesef her zaman önünde bir risk unsuru olarak duracaktır." şeklinde konuştu.
"EIB, Türkiye ile stratejik ilişkisini yeniden gözden geçirecek"EIB Basın Sözcüsü Tim Smit de EIB'nin bir AB bankası olduğunu hatırlatarak, EIB olarak, yılın geri kalanında Avrupa Konseyi'nin aldığı karara uyacaklarını ve yeni kredi verme konusunda daha kısıtlayıcı yaklaşım içinde olacaklarını söyledi.
Smit, "EIB, Türkiye ile stratejik ilişkisini yeniden gözden geçirecek. Bu çerçevede yıl sonuna doğru kredi operasyonlarıyla ilgili yeni bir çalışma yapacak." dedi.
EIB'nin daha önce kabul edilen finansal anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getireceğini vurgulayan Smit, Türkiye'ye verilen kredilerin geri ödemesinde şu ana kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını, Türkiye'nin, kredi portfolyosunda iyi bir performans gösterdiğini kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com