Polisler çetin kış şartlarına karşı kampları kapatılan göçmenlerin battaniyelerine bile el koydu. Yürek burkan olay deyim yerindeyse Avrupa’nın göbeğinde insanlığı dondurdu.
Ülkelerindeki iç savaşlardan kaçarak Avrupa’da hayata tutunmaya çalışan göçmenler bir de çetin kış şartlarına karşı koymaya çalışıyor. Özellikle Paris’te kamplardaki doluluk nedeniyle sokaklarda ve metruk binalarda hem soğuk havaya hem de hastalıklara karşı yaşam mücadelesi veren göçmenlerin içinde bulundukları tablo yürek burktu.
Avrupa sırtını döndü
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Göç Programları Yöneticisi Marie-Elisabeth Ingres özellikle Chapelle (Şapel) ve Pajol (Pajol) mahallelerinde polis şiddetinin arttığına tanık olduklarını belirtti. Göçmenleri gecenin bir yarısı uyandırıp üzerlerindeki battaniyelere el koyduklarını aktaran Marie-Elisabeth Ingres, "Sokakta kalan göçmenler var polisler izin vermiyor bu duruma. Kamplar dolu olduğu için sokakta kalıyorlar. Battaniyelerini alıp onları bulundukları yerden gönderiyorlar. Dışarısı çok soğuk olmasına rağmen polisler kabul etmiyor. Bu duruma çözüm üretmeliyiz. Avrupa 2015 yılından bu yana tamamen sırtını döndü. Avrupa neden buna dur demiyor? Neden kimse bir şey yapmıyor. Türkiye’den gelenlere de yardım etmiyorlar" dedi.
Sırbistan, Yunanistan ve Fransa’da durum zor
Sınır Tanımayan Doktorlar Türkiye Vekili ve Sözcüsü Serap Öztürk de Balkanlardaki durumun Avrupa’dan farksız olduğunu söyledi. Serap Öztürk, "Türkiye’yi de etkisi altına alan bu soğuk hava dalgasıyla birlikte Yunanistan adalarında derme çatma çadırlarda kalan mülteciler inanılmaz bir yaşam mücadelesi veriyor. Sırbistan’da pek çok mülteci şehirlerde metruk binalarda kalıyor ya da kamp dışında derme çatma çadırlarda ikamet etmek zorunda kalıyorlar. Çünkü hem Yunanistan’da hem Sırbistan’da genel olarak da Balkanlar’da kamp kapasiteleri dolmuş durumda. Örneğin Sırbistan’da 8 bin 500 kişi olduğu düşünülüyor. Bunlardan 6 bine yakın kişiye yardım veriliyor. Fakat Sırbistan hükümeti burada göçmenlere yönelik yardımlara da kısıtlama getirdi son düzenlemelerle yalnızca yiyecek ve battaniye veriyor. Son iki haftada geçici sağlık hizmetlerimiz 10’a yakın hipodermi vakasına müdahale etmek durumunda kaldı. Bu da Paris gibi bir yerde mültecilerin ne kadar zor durumda olduklarını ortaya koyuyor. Bazı çadırlar fırtınadan tipiden zarar görmüş durumdalar" ifadelerini kaydetti.
"Paris’te polis şiddeti artıyor"
Mültecilerin Avrupa’daki sefaletinin sona ermesi gerektiğini ve AB ülkelerinin insan haklarına saygılı biçimde mültecilere gerekli koşulları sağlaması gerektiğinin çağrısında bulunan Öztürk, "Özellikle sokaklarda mültecilere yönelik polis şiddetinin arttığı yönünde. Paris’te İnsani Yardım Merkezine başvurmak isteyenler uzun kuyruklara neden oluşturuyor çünkü bu merkezin de kapasitesi dolmuş durumda. Bazen sıra gelmesi için günlerce bekliyorlar. Bu bekleyiş sırasında polis memurlarının gecenin bir saati örneğin gelip mültecileri uyandırdıkları üzerlerinde battaniyeleri aldıkları ve telefonlarının vs. gasp edildiğine dair bazı raporlar alıyoruz arkadaşlarımızdan" diye konuştu.
Barışa ve saygıya çağrı yapmıştı ama...
Yaşanan acı tablo geçtiğimiz yıl 7 bin kişinin kaldığı Fransa’nın kuzeyindeki Calais'deki mülteci kampının binlerce polisin gözetiminde boşaltılmasını da hatırlattı. Kampta kalan 28 yaşındaki İranlı Bassam’ın insanlığa davetiye çıkaran sözleri şu şekildeydi: "Kimse bize yardım etmiyor. Durumumuzu hep gördüler. Burada saygıya ihtiyacımız var. Sesimi duyan kimse varsa lütfen polislerden ve Fransız hükümetinden saygı istiyoruz. Barışa ve saygıya ihtiyacımız var."
Alev Hamitoğulları - Mustafa Bakırhan - Mustafa Biçer
dikGAZETE.com