İSTANBUL
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sultangazi Belediyesinin Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi'nde 643 mahalle sakinine tapu dağıtım törenine katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin her dönem çeşitli sorunlar yaşadığını, bunun da kişilerden değil, sistemden kaynaklı olduğunu anlattı.
Yılmaz, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Yeni sistemde farklı kesimler arasında yumuşama daha fazla olacak. Şimdiden etkilerini görüyoruz. Ana muhalefet partimiz, bu süreçte dikkat ediyor musunuz, nasıl tavırları değişti? Sırtını bürokrasiye yaslayıp, milletin değerlerini hiçe sayan bir siyaset yapıyorlarken, bu aralar taktik gereği de olsa, samimi olmasalar da milletin değerlerine daha fazla saygı duymaya başladılar. Anayasa Mahkemesine gitmek yerine millete yüzlerini dönmeye başladılar. Yeni sistem şimdiden etkilerini göstermeye başladı. Tam anlamıyla devreye girdiğinde göreceksiniz milletin rotası dışına hiç kimse çıkamayacak. Herkes yüzünü millete dönecek. Çünkü güç millette artık."
Dünyada sınırların yeniden tartışmaya açıldığı dönemden geçildiğine ve bu dönemde güçlü olanın ayakta kalacağına vurgu yapan Yılmaz, "Dünyada güç mücadelelerinin yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Coğrafyamızda Irak, Suriye başta olmak üzere çok ciddi kavgaların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Sınırların yeniden tartışmaya açıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde güçlü olan ayakta kalır. Güçlü olmanın yolu da iyi bir yönetim sistemine, etkili işleyen yönetim sistemine bağlıdır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, herkesi vatandaşlık görevini yaparak sandık başına gitmeye davet etti.
"Bunlar Türkiye'nin gücünden rahatsız"
Avrupa'nın, Türkiye'nin gücünden rahatsız olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Maalesef bütün diplomatik teamülleri, bütün demokratik standartları ayakları altına alarak Hollanda'nın ve başka diğer ülkelerin yaptıklarını hep birlikte görüyoruz. İbretle izliyoruz. Tarihe utanacakları bir sayfa bırakıyorlar. Standartlarını göz göre göre çiğniyorlar. Dünyanın gözünün içine baka baka bunu yapıyorlar. Dışişleri Bakanımıza, Aile Bakanımıza yapılan ortada. Bunu bizim tasvip etmemiz mümkün mü? Mümkün değil. Bunu her fırsatta yüzlerine söyleyeceğiz ve hatırlatacağız. Bize demokrasi dersi vermeye çalışanlar önce gitsinler kendi derslerine çalışsınlar. Kendi derslerini iyice öğrensinler de sonra bize ders vermeye çalışsınlar. Bunlar Türkiye'den rahatsız. Bunlar Türkiye'nin gücünden rahatsız. Bunlar Türkiye'nin kimliğinden, kültüründen rahatsız. Maalesef Avrupa'da büyük bir yabancı düşmanlığının artığını görüyoruz. İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, Tayyip Erdoğan düşmanlığı, bunlar hep birlikte gidiyor zaten...
Bunun ne Avrupa'ya ne bize ne de ilişkilerimize hayrı var. Avrupa'nın bir an önce bu yanlışından dönmesini bekliyoruz. Kendi geleceği adına da Avrupa'daki bu hadiseleri endişeyle izliyoruz. Avrupa'daki siyasetçiler Türkiye'yi iç siyaset malzemesi yapmak yerine dönüp halklarına gerçekçi politikalar önersin. Türkiye'nin yaptığı gibi onlar da reformlar yapsın. Reform yapamıyorlar, sistemlerini düzeltemiyorlar, ekonomilerini büyütemiyorlar, ondan sonra maraza çıkarmaya çalışıyorlar. Sağa sola sataşarak, yabancı düşmanlığı yaparak popülist politikalarla halklarını aslında uyutmaya çalışıyorlar. Onlara tavsiyemiz; Türkiye nasıl reformlar yapıyorsa siz de reformlar yapın. Türkiye nasıl istikrarlı bir ekonomi ile ekonomisini büyütüyorsa siz de bırakın yabancı düşmanlığını da ekonominizi büyütmeye çalışın. İstihdamınızı artırmaya çalışın. Halkınızın duygularıyla oynayarak siyaset yapmak yerine, halka akılcı, gerçekçi, ayakları yere basan politikalar üretin. Bunu yapmayan Avrupa kendisine de bize de dünyaya da iyilik ortaya koymaz, sorun üretmeye devam eder. İnşallah Avrupa'daki aklı başındaki siyasi çevreler bu gelişmeleri bir an önce doğru şekilde değerlendirir ve yerli yerine oturturlar diye temenni ediyorum."
Muhabir: Kaan Bozdoğan
dikGAZETE.com