İSTANBUL
Gerçek İtalyan ürünlerinin tanıtılacağı "İtalyan Mutfağı Haftası" ve "Autentico Italiano" programları kasım ayında start alacak.
İtalyan Hükümetinin otantik İtalyan gıda ürünleri ve şaraplarının tanıtılacağı Autentico Italiano projesinin etkinlik programı, İtalya Büyükelçisi Luigi Matiolo'nun ev sahipliğinde, İtalyan Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) İstanbul Ofisi Direktörü Aniello Musella, İtalyan Mutfak Akademisi (ALMA) İstanbul Delegasyonu Başkanı Aldo Kaslowski ve Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) ile ALMA temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında açıklandı.
Türk tüketiciler ile gastronomi profesyonellerine gerçek İtalyan ürünlerini tanıtmayı amaçlayan "İtalyan Mutfağı Haftası" ve "Autentico Italiano" programları 21-27 Kasım tarihlerinde tüm dünyada eş zamanlı olarak İstanbul ve Ankara'da gerçekleşecek.
"Settimana della Cucina Italiana" konseptiyle düzenlenecek programlar, İtalyan Kültür Merkezi, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı, Mutfak Akademisi ve İtalyan Lisesi IMI iş birliğiyle bu kültürü sevenleriyle buluşturacak.
Projede, Türkiye'nin önde gelen İtalyan restoranları Eataly, Aida-Vino e Cucina, AzzuR (Mövenpick Hotel İstanbul), Carluccio's, Emporio Armani Ristorante, La Scarpetta, Paper Moon ve Ankara'daki Peperoncino ile Hilton Hotel de yer alacak. Alanlarında uzman şef ve eksperler, İtalya'nın otantik ürünleri ve bu ürünlerin çeşitliliğini gastronomi profesyonelleri ve tüketicilerle paylaşacak.
Autentico Italiano projesi kapsamında düzenlenecek workshoplar ile İtalya'nın otantik ve gurme ürünlerini yakından tanıma fırsatı yakalayan gastronomi profesyonelleri ayrıca, dünyaca ünlü ALMA şeflerinin MSA'da düzenleyeceği İtalyan yemekleri kurslarına da katılma şansına sahip olacak.
MSA-ALMA iş birliğiyle, 2016-2017 MSA workshoplarında İtalyan şefler öğrencilere 7'şer günlük eğitimler verecek. İtalyan Gıda Ürünleri Haftası kapsamında ise 1 ay boyunca İtalyan ürünlerinin tanıtımına ilişkin promosyon aktiviteleri ve kurslar düzenlenecek.
"Hedefimiz, İtalyan ürünlerinin özelliklerinin yanlış anlaşılmasını ortadan kaldırmak"
Etkinlikte konuşan İtalya Büyükelçisi Matiolo, İtalyan otantik ürünleri ve İtalyan mutfağının tanıtılması konusunda her iki devletin de katkıda bulunduğunu dile getirdi. Burada Uluslararası İlişkileri Geliştirme Bakanlığı, kamu kurumları, İtalyan Dış Ticaret Ajansı, akademiler ve özel sektör temsilcilerinin katkıları ve bunların oluşturduğu bir sinerji söz konusu olduğunu kaydeden Matiolo, şöyle konuştu:
"Autentico Italiano programı, son derece geniş soluklu ve geniş süreçli bir program. Önümüzdeki yılın eylül ayına kadar sürecek. Bütün bunlar EXPO Milano ile başladı. Üstünde durulan konu ürünlerin otantikliği. İnsanların sağlıklı yaşaması için taklit ürünlerden olabildiğince sakınılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun çevreye de katkısı olacaktır. Akdeniz diyeti olarak bilinen Akdeniz beslenme şeklinin de bütün dünyaya tanıtımı hedeflenmektedir.
Bu stratejiyle bağlantılı bir başka etkinliğimiz de İtalyan Mutfağı dediğimiz program. Burada bütün amacımız kamu ile özel sektörü bir araya getirerek bu programı gerçekleştirmek. 100 ayrı ülkede yapılacak olan bu programın biri de Türkiye'de gerçekleştirilecek ve bu program çerçevesinde hem Ankara'da hem İstanbul'da çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Pek çok tadım, seminerler, workshoplar var programlarımızda ama bunun ötesinde sinema filmleri de gösterilecek. Çünkü İtalyan mutfağı pek çok filmin konusu olmuştur."
İtalyan mutfak zenginliğinin bir tanıtım objesi niteliğinde olduğunu ifade eden Matiolo, "Üstelik de farklı kültürlere bir şekilde sızmamızı, onlara kendimizi daha iyi bir imajla sunmamızı sağlıyor. 2015 yılındaki Food System programı diye başladığımız projemizin sonuçları, bunun cirosu 130 milyar avroyu aştı. Bu rakamın yaklaşık 30 milyar avrosu ihracatımız ve bu da gayri safi milli hasılaya yüzde 13'lük katkıda bulundu. Dolayısıyla ekonomik anlamda İtalya'nın zenginleşmesine katkı sağlıyor" açıklamasında bulundu.
Matiolo, taklitçiliğin söz konusu olduğuna dikkati çekerek, "Gastronomi sektörü bizim ülkemizde başarısının, popüler olmasının kurbanı olmuş durumda. Müthiş bir kırılganlık var. Yani bütün dünyada taklit ürünlerle karşılaşılıyor. Bunun çok büyük zararları var, ekonomik zararı var. Biz dünyada bu işi hesapladığımız zaman, oluşturduğu zarar olarak bakıldığında 60 milyar avroluk bir global değere ulaşıyoruz. Bu programın gerçek hedefi otantik ürünlerin tanıtımını sağlamak, insanlara bunun taklidinin verebileceği zararları izah etmek, bundan özellikle tüketiciyi korumak ve İtalyan ürünlerinin özelliklerinin yanlış anlaşılmasını ortadan kaldırmak." diye konuştu.
"Bütün önemli etkinliklerin noktalandığı yer bir yemek sofrası"
ITA İstanbul Ofisi Direktörü Musella da İtalya ve Türkiye arasındaki iş birliğinin, ilişkilerin yüzyıllar öncesine dayandığına vurgu yaparak, İtalya ve Türkiye'nin birer Akdeniz ülkesi olması nedeniyle kültürel anlamda birbirlerine yakın olduklarını söyledi. Kültür denildiğinde gastronominin önemli bir yer tuttuğunu bildiren Musella, şöyle konuştu:
"İki ülke için de mutfak son derece önemli bir objedir. Yemek kültürü yakınlaşma için son derece önemli bir nokta. Bütün önemli anlaşmalar, siyasi projeler, çeşitli stratejiler, bütün bunların tam da noktalandığı yer aslında bir yemek sofrasıdır. Bu Türk geleneği için de İtalyan geleneği için de böyledir."
ALMA Başkanı Kaslowski ise ALMA'nın 1957 yılında iş adamları tarafından Milano'da kurulduğunu hatırlatarak, akademinin dünya genelinde 77'den fazla heyeti olduğunu söyledi. Türkiye'de sadece bir noktada, İstanbul'da faal olduklarını ifade eden Kaslowski, 60 üyelerinin bulunduğunu dile getirdi.
Kaslowski, "Kimsenin, Türklerin zevkini, mutfak yaklaşımını değiştirmek gibi bir iddiası yoktur, Türk mutfağı zaten dört dörtlük bir mutfak. Fakat espresso kahve olsun, parmesan peyniri olsun, çabamız, bunun gibi birçok şeyin varlığını daha ileri götürmek." diye konuştu.
Muhabir: Huseyin Demir
dikGAZETE.com
