Atıcılık sporunun rekortmen ailesi

Yaklaşık 40 yıl önce merkez Yenişehir ilçesinde önünden geçtiği poligonun yöneticisinin yönlendirmesiyle atıcılık sporuna başlayan Kadri Akgün, kısa sürede gösterdiği başarı sayesinde katıldığı müsabakalar sonucunda Türkiye şampiyonu oldu. Onu izlemek için poligona gelen kardeşi Abdurrahman ise bir süre sonra başladığı atıcılıkta Türkiye şampiyonlukları ve Balkan dereceleri elde etti, 2005 Akdeniz Oyunlarında ateşli tüfek branşında Türkiye rekoru kırarak, organizasyonda üçüncülük elde etti.

İki ağabeyine özenen Ömer Akgün ise adım attığı bu sporda çok daha büyük başarılar elde etti. Türkiye'de düzenlenen çeşitli turnuvalarda 99 kez derece elde eden Ömer, Bakü 2017 İslami Dayanışma Oyunları'nda altın madalya kazandı. Ömer ayrıca katıldığı müsabakalarda 17 kez Türkiye rekoru kırdı, dünya şampiyonasında dördüncü oldu.

Akgün ailesinin atıcılığa ilgisi ikinci kuşakta da devam ediyor. Kadri, Ömer ve Abdurrahman'ın yanı sıra diğer kardeşlerin çocukları da atıcılığa yöneldi. Bunlar arasında yer alan Mehmet, Ali Yaşar, Yılmaz, Meryem ve Esin milli sporcu olurken, daha küçük yaştaki Aras, Şehmus ve Baver Akgün ise Türkiye Minikler Havalı Tüfek Şampiyonası ve Okul Sporları Türkiye Şampiyonasında madalya aldı.

Aynı zamanda Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Havalı ve Ateşli Silahlar Asbaşkanı olan milli antrenör Kadri Akgün, AA muhabirine, gençlik döneminde havalı tüfek merakının olduğunu, önünden geçtiği poligonun yöneticisi Mehmet Dursun'un yönlendirmesiyle atıcılığa başladığını söyledi.

Aldığı eğitimin ardından çeşitli illerde düzenlenen şampiyonalarda birincilik elde ettiğini belirten Akgün, küçük kardeşi Abdurrahman ve Ömer'i kötü alışkanlık edinmemesi için beraberinde poligona getirdiğini kaydetti.

Kendisine özenen kardeşlerinin daha büyük başarılara imza attığını aktaran Akgün, şöyle konuştu:

"Kardeşlerimin spora başlaması planlı programlı değildi, heves edip, başladılar. Aile bireyleri okula başlarken aynı zamanda poligona da geliyor. Yarışmaların bütün kategorisinde Akgün ailesinin bireyleri var. Biri üst klasmana geçince alttan gelen onun yerini dolduruyor. Sadece ailemiz değil ilgi duyan herkesi sporcu olarak yetiştirdik. Başka illere yerleşen yetiştirdiğimiz çok sporcumuz var. Akgün ailesi olarak milli takımda gururla yer aldık, alıyoruz ve almaya devam edeceğiz."

Abdurrahman Akgün ise 9 yaşındayken ağabeyi sayesinde poligon ile tanıştığını, ardından sporcu olarak Türkiye şampiyonu olduğunu belirterek, "Ben de onun yolunu izledim. Katıldığım ilk yarışmada Türkiye üçüncüsü, ikincisinde Türkiye şampiyonu oldum, ardından başarılar devam etti. Yaklaşık 19 yıl aktif sporculuk yaptım, milli takımda yer aldım ve Balkan şampiyonasında dereceye girdim." diye konuştu.

Ardından antrenör olduğunu, eğitim verdikleri arasında kardeşi ve yeğenlerinin yer aldığını aktaran Akgün, şunları kaydetti:

"Ailemizde 3 antrenör, 5 milli sporcu ve 3 genç sporcumuz var. Bunlar benim ve kardeşlerimin çocukları. Eşim hamileyken gelip, atış yapıyor. Yani çocuklarım anne karnında bu işe başlıyor. 4 yaşındaki kızım gelip atış yapıyor. Akgün ailesi olarak marka olduk, bunun devamı gelecek. Uluslararası yarışmalarda bayrağımızı dalgalandırmak onur verici bir durum. Tüfeğin resmini koluma yaptım."

Ömer Akgün (38) ise ağabeylerine özenerek başladığı atıcılıkta uluslararası başarı elde ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Kadri ağabeyim antrenör, Abdurrahman ağabeyim ise sporcuydu, onlara heveslenip, poligona gittim. Onları çok dikkatlice izledim. 99 Türkiye derecem, 17 Türkiye rekorum var. 34 kez milli oldum, olimpik kadrodayım. Çin'de düzenlenecek dünya kupasına katılacağım."

Meryem Akgün de babası Kadri'nin yolunda giderek atıcılığa başladığını, şu anda il antrenörü olduğunu söyledi.

Kaynak: AA