Orman ve Su İşleri Bakanlığı emrinde görev yapan Türk Hava Kurumu Yangın Söndürme Uçakları, eğitim faaliyetlerini tamamlamak üzere görev bölgelerine uçtu.
Uçuş öncesi konuşan Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi Genel Müdürü Erdoğan Aslantaş, "Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi Genel Müdürüyüm aynı zamanda THK Yangın Söndürme Uçaklarından pilot olarak uçmaktayım. 2016 yılı orman yangınlarıyla mücadele kapsamında CL-215 uçaklarıyla İzmir’e intikale başlamış bulunmaktayız. Bu yıl, üçü kaptan pilot olmak üzere toplam 20 pilot ve 5 uçakla görev alacağız. Bu yılki planlamamıza 6 tane yabancı kaptanı dahil ettik. Bugün yangın söndürme uçağımızla İzmir Adnan Menderese Meydanı’na intikal ederek eğitim uçuşlarımıza başlayacağız. Bu eğitim uçuşları esnasında herhangi bir yangın çıktığı takdirde Orman Bakanlığı’nın yönlendirmesiyle her türlü yangına müdahale edecek imkana sahibiz. Görev verildiği takdirde ekiplerimiz, 15 dakika içerisinde kalkış yaparak, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yangınlara müdahale edebilir. Orman Bakanlığı tarafından yurt dışında veya komşu ülkelerde olabilecek bir yangınlara müdahale kapsamında görevlendirildiğimiz takdirde de etkinlikle faaliyet göstermekteyiz" dedi.HAYAT KURTARMAK İÇİN SU BOMBARDIMANI
“Hayat kurtarmak için yapılan tek bombardıman, CL-215 uçakları ile yapılan su bombardımanıdır” diyen Aslantaş şöyle devam etti:"Uçaklarımız bir sortide 6 saat havada kalabilmekte fakat bunun 3 saati yangınlara etkin bir şekilde müdahale edebilmektedir. Yangın bölgesi ile su kaynağının arasındaki mesafeye bağlı olarak yapabildiğimiz müdahale sayısı değişmektedir. Geçmiş yıllarda edindiğimiz tecrübelere göre 3 saatlik görev süresi içerisinde herhangi bir yangına 20 sefer su dökebildik.
Bu seferlerin her birine meslekte ’drop’ denir. Her seferinde 6 ton su aldığımızı değerlendirirsek 3 saatlik süre içerisinde bir yangına 120 ton su dökmüş oluyoruz. CL-215’ler dünyada orman yangınlarıyla mücadelede en etkili uçaklardan birisi olarak değerlendirilmektedir."
THK PİLOTLARI YOĞUN İLGİDEN ŞİKAYETÇİ
“Biz bir göle veya denize su almak için alçaldığımız zaman bölgede bulunan gemi ve diğer su üstündeki vasıtalar bizimle yarışa kalkıyorlar” ifadesini kullanan Aslantaş, şunları söyledi:“Halbuki biz oraya bir acil durum için geliyoruz.
Acil bir yangın, doğal afet var, su almak için alçalıyoruz, evet merak güzel bir konudur, uçağa yaklaşarak bizi görmeye çalışıyorlar.
Halbuki biz o alçalma esnasında 10 saniye içinde 6 ton su alıp havalanıp yangına gidiyoruz.
Bizim önümüze çıkmaları bizim oradaki riskimizi arttırmakta.
Kısa sürede alacağımız suyu emniyetli bir şekilde alamayacağımız için zaman harcamamıza neden olmaktadır.
Uçağımız orman yangınları ile mücadele ettiği için önceliğe sahiptir.
Nasıl trafikte ambulans önceliğe sahipse.
Bizim uçağımızda bir su kaynağına su almak için alçaldıysa önceliğe sahiptir.
Halkımızdan özellikler rica ediyoruz.
Biz alçaldıysak kendi emniyetleri ve doğal afeti en kısa sürede engelleyebilmek için bizim etrafımızdan uzaklaşın”.
UÇAĞIN ÖZELLİKLERİ
Aslantaş uçağın özelliklerini ise şöyle anlattı:"Su sistemimiz uçağın ortasında 2 farklı depodur. Ayrı kapakları vardır. Şu iki kapak açıldığı zaman 3’er tondan yaklaşık 6 ton suyu aşağıya bırakır.
Köpüklü olur. Yangının oksijenle bağlantısını keserek yangını anında söndürür. Suyu alma sistemi de her depo için ayrı probu açarız.
Elektrikli olarak probu açıp, 10 saniyede 6 ton suyu alır. Ve yangın bölgesine gideriz. Bu su alma işi zordur. Bir acil durum gibidir.
Bazen 1 saatin içinde yangın bölgesi yakın ise 20 kere yangına su attığımız oluyor. Yani yaklaşık 40 defa acil durum yaşıyoruz. Yani işimiz bu kadar sıkıntılı ve zor. Uçağımıza önden baktığımızda, gövde görüntüsü tekne gibidir. Uçağımız amfibik bir uçaktır. Amfibik tescillidir.
Tekerleri ve kapakları kapattığımız zaman bütün görüntü suyun üstündeki tekne görüntüsüdür.
Aynı zamanda palyonlar da kanatları. Sudan uzak tutar.
Bu şekilde suya tam iniş yapıp, durabiliriz de. Ya da sudan hızlı hareketle 10 saniyede 6 ton suyu alıp kalkabiliyoruz.
Suyun üzerinde gaz hareketleriyle sağa sola dönüşlerimiz dahil, rüzgar durumuna göre sudaki engellere göre bu engeller ada gibi sabit engellerde olabilir tekne gibi hareketli engellerde olabilir.
Uçağa manevra da kazandırabiliyoruz ama tahditli ve dikkatli olmamız gerekiyor."