Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, ‘Dünya Astım Günü’ dolayısıyla açıklamada bulundu. Yıldız, tüm dünyada her sene Mayıs ayının ilk Salı günü kutlanan bu günde, yapılan aktiviteler ve bu konudaki diğer çabalarla astım hastalığı hakkında farkındalığın artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Prof. Dr. Füsun Yıldız “astımınızı rahatlatın hayatınıza sağlık katın” dedi.
Bu belirtilere dikkat
Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır diyen Prof. Dr. Füsun Yıldız; “Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” şeklinde konuştu.
Astım hızla yayılıyor
Dünyada yaklaşık 335 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edildiğini söylene Prof. Dr. Füsun Yıldız,” Astımın görülme sıklığı ülkeler arasında farklılık göstermekte ve yıllar içinde giderek artmaktadır. “ ifadesini kullandı.
"Astımda çevre faktörü önemli"
Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Füsun Yıldız sözlerine söyle devam etti: “Astımın neden bazı bireylerde görülüp, bazılarında görülmediği işte bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruziyet, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır."
"Nefes ölçüm testi ile teşhis ediliyor"
Astım hastalarının belirlenmesinde ölçüm testlerinin kullanıldığı bilgisini paylaşan Prof. Dr. Füsun Yıldız; "Yakınmaları astımla uyumlu olan hastalarda yapılan muayene ve nefes ölçüm testleri ile koyulur. " dedi.
"Astım kontrol altına alınabilir"
Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir diye Prof. Dr. Füsun Yıldız, “ Uygun ilaç tedavisi ile, astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir” dedi.
"Nefes ölçüm testlerinin normal olması hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir”
Astımın tam kontrol altında olması ne demek olduğunu açıklayan Yıldız,”Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca sık olarak hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksiniminin olmaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir” dedi
"Düzenli eğitim, korunma ve medikal tedavi ile hastalıkları kontrol altına alınabilir"
Maalesef astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı halen istenen düzeyde olmadığını belirten , Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte astımlı hastaların %10 ve üzerinde bir kısmının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.Tüm astım hastalarının düzenli eğitim, korunma ve medikal tedavi ile hastalıkları kontrol altına alınabilir ve bu şekilde tüm sağlıklı bireyler gibi yaşamlarına sorunsuz devam edebilir, çocuk sahibi olabilir ve spor yapabilirler” şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com